Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

AB endüstri şefi, Çin lityumunun 'yeni Rus gazı' haline gelmemesi gerektiğini söyledi

Stéphane Séjourné, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı
Stéphane Séjourné, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ©  European Union, 2025
© European Union, 2025
By Robert Hodgson
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

AB, kritik hammaddelerin madenciliği ve işlenmesine yönelik 47 projeden oluşan bir öncelik listesi hazırladı. Bu projelerin yerel makamlarca 15 ay ya da daha kısa bir süre içinde izin sürecinden hızlı bir şekilde geçirilmesi gerekecek.

REKLAM

Lityum, kobalt, bakır ve nadir toprak metalleri gibi temel elementler için küresel mücadelenin yoğunlaştığı bir ortamda yerli üretimi arttırmak için acele eden Avrupa Komisyonu, faaliyete geçmesini istediği madencilik ve işleme projelerinin bir listesini hazırladı.

Avrupa Komisyonu'nun sanayi stratejisinden sorumlu yöneticisi Stéphane Séjourné bugün Brüksel'de gazetecilere yaptığı açıklamada "Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı hammaddelere olan bağımlılıkla değiştirmek istemiyoruz," dedi ve ekledi: "Çin lityumu yarının Rus gazı olmayacak."

Fransız yönetici, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali öncesinde Kremlin'in Avrupa'nın doğalgaz kaynaklarının büyük bir kısmı üzerindeki hakimiyetini silah olarak kullanmasına atıf yaptı. Çin de AB'ye ithal edilen nadir toprak elementlerinin önde gelen tedarikçisi konumuna geldi.

Elektrikli araç bataryalarının temel bileşeni olan lityum, AB'nin fosil yakıtlardan temiz enerjiye ve yeni dijital ekonomiye geçişte kritik öneme sahip olarak tanımladığı 34 hammaddeden sadece biri.

Buna karşılık -interaktif bir harita üzerinde incelenebilen- devreye sokulmak istenen AB projeleri Portekiz, İspanya, Fransa, Almanya, Çekya ve Finlandiya'da lityum madenciliği ya da işlenmesine yönelik endüstriyel projeleri içeriyor. Çeşitli projeler toplamda 13 üye ülkeye yayılmış durumda.

Lityum ve kobalt yolda

Bir yıl önce kabul edilen Kritik Hammaddeler Yasası uyarınca hükümetler, on yılın sonuna kadar maden çıkarımının yüzde 10'unun, işlemenin yüzde 40'ının ve geri dönüşümün yüzde 25'inin AB içinde gerçekleşmesini sağlamayı taahhüt etti.

Komisyon, 'olgunluk ve uygulanabilirlik' temelinde seçilen ilgili projelerin hayata geçirilmesi halinde bloğun lityum ve kobalt açısından bu hedeflere tam olarak ulaşacağını, grafit, nikel ve manganez konusunda ise 'önemli ilerleme' kaydedileceğini söyledi.

Yasa, AB üye ülkelerini seçilen projelerdeki madencilik girişimleri için 27 ay, işleme ve geri dönüşüm tesisleri için ise 15 ay içerisinde izinlerin kolaylaştırılmasını sağlamaya çağırıyor.

Komisyon'un yeni oluşturulan Kritik Hammaddeler Kurulu, kalkınma bankaları aracılığıyla finansmanı kolaylaştıracak.

Avrupa Yatırım Bankası Yönetim Kurulu geçen hafta, sadece bu yıl yatırım için 2 milyar euro finansman sağlayacak yeni bir kritik hammadde stratejik girişimi başlatma kararı aldı.

Ancak Komisyon Başkan Yardımcısı, Grönland, Ukrayna ve hatta Kanada'daki kritik hammaddelere ilgi duyduğunun sinyallerini veren ABD'nin eylemlerinin, AB'nin birkaç yıldır hız kazanan hammadde politikasının arkasındaki itici güç olduğunu reddetti.

Trump harekete geçti

Bu acil durum, Atlantik ötesinde de açıkça hissediliyor. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz Perşembe günü yayınladığı bir kararnameyle 'Amerikan maden üretimini arttırmak için acil önlemler' alınacağını duyurdu.

Ancak tüm gözlemciler Brüksel'in hareket hızından memnun değil. Çevreci STK'lardan oluşan AB Hammadde Koalisyonu koordinatörü Robin Roels, Komisyon'un 'şeffaf olmayan' bir seçim süreciyle kamu güvenini sarsma riski taşıdığı uyarısında bulundu.

Roels, "Eğer AB adil ve sürdürülebilir bir geçiş konusunda ciddiyse, bu süreci gerçek bir incelemeye açmalı ve toplumun sesinin duyulmasını sağlamalıdır," dedi.

"Tekrarlanan taleplere rağmen, proje başvuru sahiplerinin tam listesi ve değerlendirme kriterleri açıklanmadı."

Komisyon, AB'nin 2030 hedeflerine ulaşabilmesi için, Portekiz ve Sırbistan'da lityum madenciliğinin geliştirilmesine yönelik çabaları engelleyen, madencilik projelerine yönelik halk muhalefetinin üstesinden gelinmesi gerektiğinin açıkça farkında.

Séjourné, "Avrupa'da üretim yapmak aynı zamanda bu projelerin sosyal açıdan kabul edilebilirliği konusunda siyasi çalışmalar yapmak anlamına da gelecektir," diyerek söz konusu olanın hem ulusal hem de Avrupa çıkarları olduğunun altını çizdi.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Fransa Dışişleri Bakanı'nın Pekin ziyareti: 'Yeni bir Avrupa doğuyor'

Güney Kore'de orman yangınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 16'ya çıktı

Hollanda, ordusunu iki kattan daha fazla büyütmek istiyor