EventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

Danimarka, Güney Kore'den gelen 'noodle'ları raflardan çekiyor: 'Çok acı'

Bir kase hazır nooodles, illüstrasyon
Bir kase hazır nooodles, illüstrasyon © Jeff Siepman/Unsplash
© Jeff Siepman/Unsplash
By Andrew Naughtie
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Danimarka'da Güney Kore'den gelen eriştelerin (noodle) 'çok acı' olması nedeniyle raflardan toplatılacağı açıklandı. Duyuru çoğu kişi tarafından alaycı bir şekilde karşılansa da gerçek bir güvenlik riski söz konusu olabilir.

REKLAM

Danimarkalı yetkililer, tüketicileri hastanelik edebilecek kadar baharatlı ve acı oldukları uyarısında bulunarak Güney Kore'nin üç popüler eriştesinin (noodle) satışını durdurdu.

İlk olarak Korea Times tarafından bildirildiği üzere, Danimarka Ulusal Gıda Enstitüsü, Danimarkalıları Güney Kore markası Samyang tarafından üretilen ve yaygın olarak satılan üç ürünü tüketmemeleri konusunda uyardı.

Yapılan açıklamada, "Ulusal Gıda Enstitüsü, her üç noodle ürününün tek bir paketindeki toplam kapsaisin seviyelerini değerlendirdi: '3xSpicy & Hot Chicken', '2xSpicy & Hot Chicken' ve 'Hot Chicken Stew' tüketicinin akut zehirlenme geliştirme riski oluşturacak kadar yüksek" ifadeleri yer aldı.

Acı biberlerin aktif bir bileşeni olan kapsaisin, aynı zamanda biberlerin acı olmasının da nedeni.

Enstitü, ebeveynlere çocuklarının erişte yedikten sonra kötü etkiler göstermesi halinde bir zehir yardım hattını aramalarını tavsiye etti.

Tavsiye metninde "Ancak çocuğunuz acı biber yedikten sonra akut zehirlenme belirtileri göstermediyse endişelenmenize gerek yok" denildi.

Ürünleri raflardan toplatma kararını neyin tetiklediği ise henüz belli değil. Samyang Foods'tan bir yetkili Korea Times'a yaptığı açıklamada konuyu araştıracaklarını söyledi.

Şirketten yapılan açıklamada, "Görünüşe göre Danimarkalı gıda yetkilileri, ürünle ilgili herhangi bir kalite sorunu nedeniyle değil, aşırı baharatın sorunlara neden olabileceği endişesiyle geri çağırma işlemini başlattı" ifadeleri yer aldı.

"Danimarka yönetmeliklerini yakından incelemeyi ve geri çağırmaya buna göre yanıt vermeyi planlıyoruz."

Sosyal medya kullanıcıları ise kararı alaycı bir şekilde karşıladı. Danimarka'nın baharat toleransının cılız olduğuna yönelik eğlenceli yorumlar sosyal medyayı salladı. Kullancılardan bazıları ise güçlü ama acı olmayan bir bitki olan kakulenin 'muhtemelen çoğu Danimarkalının damak tadı için yeterince acı olduğu' yorumunda bulundu.

İskandinavların damak tadı daha önce de çeşitli ülke liderleri tarafından eğlence malzemesi yapılmıştı.

Yenilebilir diplomasi

2005 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Alman Şansölye Gerhard Schröder ile yaptığı üçlü bir görüşmede İngiliz mutfağının kalitesi hakkında şakalaşırken duyulması ülkeler arasında küçük çaplı bir krize neden olmuştu.

Fransız Liberation dergisinin aktardığı konuşmada, Chirac'ın "Bu kadar kötü yemek yapan insanlara güvenemezsiniz. Finlandiya'dan sonra en kötü yemekleri yapan ülke burası," ifadelerini kullandığı açıklanmıştı.

Gizli kalması gereken bu yorumların ortaya çıkması ile Fransa'nın olimpiyatlara ev sahipliği yapma şansı da suya düştü.

O sırada Fransa 2012 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapma şansı için İngiltere ile yarışıyordu ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin karar vermekle görevlendirdiği panelde iki Finli de yer alıyordu.

Oyunların nihayetinde Londra'da yapılmasına karar verilirken, Paris bir sonraki şans için 12 yıl beklemek zorunda kaldı.

Jacques Chirac and Silvio Berlusconi in 2005.
Jacques Chirac and Silvio Berlusconi in 2005.CHRISTOPHE ENA/AP

Chirac, Finlandiya'nın yemek kültürüne gölge düşüren tek lider değil. Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi 2002 yılında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin kuruluşunda bir AB zirvesinde ajansın Finlandiya'da olmasının saçma olacağını çünkü "Finlilerin prosciutto'nun ne olduğunu bile bilmediğini" söylemişti.

Ayrıca Finlandiya mutfağının "marine edilmiş ren geyiği" (aslında Finlandiya'da yaygın olarak tüketilmeyen bir yemek) tarafından domine edilmesiyle alay etmiş, yemeği diplomatik bir ziyarette "katlandığı" bir şey olarak nitelendirmişti.

REKLAM

Bu olayın ardından da Finliler intikamlarını, 2008 yılında Fin restoran zinciri Kotipizza'nın geliştirdiği; kepekli ve çavdar unlu tabanın üzerinde kırmızı soğan, mantar ve tütsülenmiş ren geyiğinden oluşan "Berlusconi" adını verdikleri pizza ile almıştı.

O dönemde İtalyan Corriere della Sera gazetesi pizzayı "yenilikçi ve çok lezzetli" olarak tanımlamıştı ancak adının bir intikam girişimi olabileceğinden şüphelendikleri de açıktı.

İtalyanlar için durum, söz konusu pizzanın dünyaca ünlü New York Pizza Show'da iki Napoliten şefi geride bırakarak birinci olması ile daha da kötüye gitmişti.

Bununla birlikte, Helsinki ve Parma AB'nin prestijli gıda ajansına ev sahipliği yapmak için yarışırken, sonuçta kazanan prosciutto'suyla tanınan İtalyan şehri olmuştu.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yapay zeka ile kan tahlili Parkinson'da erken teşhise yardımcı olabilir

Gelecekteki pandemilerle ortak mücadelede neden anlaşma sağlanamıyor?

Kanser tedavisinde umut verici gelişme: Yeni ilaç hastaların tamamında etkili oldu