Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

ABD’nin Pasifik’te narkotik teknelerine düzenlediği saldırılarda beş kişi daha öldü

ABD uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan iki yeni gemiyi batırdı, 19 Aralık 2025
ABD uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan iki yeni gemiyi batırdı, 19 Aralık 2025 ©  x.com @southcom
© x.com @southcom
By Jesús Maturana
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

ABD ordusunun Pasifik’te narkotik teknelerine düzenlediği saldırılarda beş kişi öldü. Böylece eylül ayından bu yana ölenlerin sayısı 104’e çıktı. Operasyonlar, Trump'ın yaptırımlı Venezuela tankerlerine abluka emri vermesi sonrası iki ülke arasında artan gerilimi ortasında devam ediyor.

ABD ordusu, Washington’ın aylar süredir sürdürdüğü ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen yapılara yönelik kampanyasını tırmandırdığı bir dönemde, perşembe günü doğu Pasifik’te iki tekneyi hedef aldı. Saldırılarda beş kişi hayatını kaybetti.

ABD Güney Komutanlığı, ilk teknede dört “erkek narko-teröristin”, ikinci teknede ise bir kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Savunma Bakanı Pete Hegseth’in emriyle, 'Güney Mızrağı Operasyonu' kapsamında düzenlenen saldırılarda ABD askerlerinden zarar gören olmadığı belirtildi.

Bu son saldırılarla birlikte, Trump yönetiminin eylül ayından bu yana “terör örgütü” olarak tanımladığı yapılar tarafından işletildiğini öne sürdüğü tekneleri hedef aldığı 28 operasyonda hayatını kaybedenlerin sayısı 104’e yükseldi.

Pentagon, söz konusu teknelerin bilinen uyuşturucu kaçakçılığı rotalarında seyir halinde olduğunu savunuyor; ancak her bir saldırı kararını destekleyen somut kanıtları kamuoyuyla paylaşmış değil.

Kampanya, operasyonların ABD ve uluslararası hukuka uygun olup olmadığı konusunda soru işaretleri dile getiren milletvekilleri ve hukuk uzmanlarının incelemesine konu oldu.

Bazı eleştirmenler, uluslararası sularda usule uygun bir yargılama olmaksızın ölümcül güç kullanılmasının yargısız infaz anlamına geldiğini savunuyor.

'Tarihin en büyük donanması'

Son saldırılar, Donald Trump’ın salı günü yaptığını duyurduğu ve Venezuela’ya giren ya da çıkan yaptırımlı tüm petrol tankerlerine yönelik “tam ve eksiksiz bir abluka” ilanıyla aynı zamana denk geldi.

Bu adım, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimi üzerindeki ekonomik baskıyı dramatik biçimde artırdı.

Trump, Venezuela’nın “Güney Amerika tarihindeki şimdiye kadar bir araya getirilmiş en büyük donanma tarafından tamamen kuşatıldığını” öne sürdü ve ülkenin “bizden daha önce çaldıkları tüm petrolü, toprakları ve diğer varlıkları geri vermesini” talep etti.

Abluka kararı, Washington’un yasadışı sevkiyatlar yaptığı gerekçesiyle suçladığı ve geçen hafta el koyduğu, Venezuela ham petrolü taşıyan 'Skipper' adlı petrol tankerine el konulmasının ardından geldi.

ABD tarafından Venezuela kıyıları açıklarında ele geçirilen ham petrol tankeri Skipper, 12 Aralık 2025.
ABD tarafından Venezuela kıyıları açıklarında ele geçirilen ham petrol tankeri Skipper, 12 Aralık 2025. AP Photo

ABD güçleri, söz konusu tekneyi Teksas’a götürdü. Donald Trump, yönetimin petrolü alıkoyacağını söyledi.

Perşembe günü Hazine Bakanlığı, İran’ın petrol ihracatına aldatıcı denizcilik uygulamalarıyla yardımcı oldukları iddiasıyla 29 gemi ile bunları yöneten şirketleri yaptırım listesine aldı.

Bu adım, Washington’un İran’ın uluslararası yaptırımları delmek için kullandığını söylediği, yaşlı tankerlerden oluşan 'gölge filo'yu hedef aldı. Benzer bir yöntemi, Tahran’ın müttefiki olan Rusya da 2022’nin başında Ukrayna’ya yönelik kapsamlı işgalin ardından uygulanan ambargoları aşmak için kullanıyor.

Maduro’dan 'barbarlık diplomasisi' tepkisi

Venezuela hükümetine göre Devlet Başkanı Maduro, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşerek Venezuela’ya yönelik “tehditlerin tırmanışı” ve bunun bölgesel barış üzerindeki etkileri konusunda uyarıda bulundu.

Maduro, görüşmede Trump’ın Venezuela’ya ait petrol, doğal kaynaklar ve toprakların kendisine ait olduğu yönündeki son açıklamalarını “açıkça sömürgeci” olarak nitelendirdi.

Tankerine el konulması da dâhil olmak üzere ABD’nin attığı adımları “modern korsanlık” ve bir “barbarlık diplomasisinin” parçası olarak tanımladı.

Guterres ise uluslararası hukuk ve BM Şartı’na bağlılığını yineledi, Venezuela halkıyla dayanışma mesajı verdi ve gerilimin tırmanmasının önlenmesi gerektiğini vurguladı.

Bölgede yaşanacak bir silahlı çatışmanın haklı gösterilemeyeceğini belirten Guterres, bunun Latin Amerika’nın istikrarı açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

ARŞİV: Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas’taki başkanlık sarayında düzenlenen toplum komiteleri için yemin töreninde konuşuyor, 1 Aralık 2025.
ARŞİV: Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas’taki başkanlık sarayında düzenlenen toplum komiteleri için yemin töreninde konuşuyor, 1 Aralık 2025. AP Photo

Venezuela’nın devlet petrol şirketi PDVSA, ABD baskısına rağmen operasyonların normal şekilde sürdüğünü savunarak, “PDVSA operasyonlarıyla bağlantılı petrol tankerleri tam güvenlik içinde seyrine devam ediyor” açıklamasını yaptı.

ABD’nin Karayipler’deki askerî yığınağı, USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile yönetimin “uyuşturucuyla mücadele operasyonları” olarak tanımladığı faaliyetler yürüten çok sayıda savaş gemisini kapsıyor.

Donald Trump, Venezuela hükümetini “yabancı terör örgütü” olarak tanımladı ve Devlet Başkanı Maduro’yu petrol gelirlerini uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve terörizmi finanse etmek için kullanmakla suçladı.

Maduro ise bu suçlamaları reddederek Washington’u Venezuela'da rejim değişikliği peşinde olmakla itham ediyor.

Venezuela, 2019’dan bu yana ABD’nin petrol yaptırımları altında bulunuyor. Bu durum ülkeyi, ham petrolünü ağırlıklı olarak Asyalı alıcılara indirimli fiyatlarla satmaya zorladı. Venezuela’nın günlük petrol üretimi yaklaşık 1 milyon varil seviyesinde; bu rakam 2000’li yılların başında 3 milyon varilin üzerindeydi.

Güney Mızrağı Operasyonu nedir?

Teknelere yönelik saldırı kampanyası, 1 Eylül’de ABD güçlerinin Karayipler’de bir tekneyi hedef alması ve 11 kişinin hayatını kaybetmesiyle başladı. Trump, ertesi gün operasyonu duyurarak söz konusu teknenin ABD’ye gitmekte olan uyuşturucu taşıdığını iddia etti.

Yönetim, 1 Ekim’de Kongre’yi resmen bilgilendirerek ABD’nin uyuşturucu kartelleriyle “uluslararası nitelik taşımayan bir silahlı çatışma” içinde olduğunu bildirdi ve öldürülen kişileri “hukuka aykırı savaşçılar” olarak tanımladı.

Bu bildirimde, yargısal denetim olmaksızın ölümcül saldırılara izin veren, Adalet Bakanlığı’na ait gizli bir hukuki değerlendirmeye atıf yapıldı.

Demokrat milletvekilleri ve hukuk uzmanlarının da aralarında bulunduğu eleştirmenler, özellikle ilk saldırının ardından enkaza tutunarak hayatta kalan iki kişinin ikinci bir saldırıyla öldürüldüğüne dair haberlerin ortaya çıkmasının ardından, kampanyanın hukuki dayanağını sorguladı.

Saldırılar Ekim ayında doğu Pasifik’e genişletildi ve kasım ayında 'Operation Southern Spear' adı verildi.

Savunma Bakanı Pete Hegseth, operasyonları Amerikalıları uyuşturucu kaçakçılığından korumak için gerekli olarak savunurken, uyuşturucu politikaları alanındaki uzmanlar bu saldırıların ABD’deki aşırı dozdan ölümler üzerinde sınırlı bir etkisi olacağını belirtiyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD’den doğu Pasifik’te uyuşturucu teknesine saldırı: 4 kişi öldü

ABD'nin tekne saldırıları sürüyor: 8 kişi hayatını kaybetti

Trump uyuşturucu operasyonunda ikinci saldırıyı savundu: Hayatta kalanlar tekneyi düzeltiyordu