Nazi kamplarından kurtulmayı başaranlar neler anlattı?

Nazi kamplarından kurtulmayı başaranlar neler anlattı?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Korku uyandıran hatıraları canlandırmadan kan ve külle ıslatılmış topraklara geri dönmek ne kadar mümkün? Dikenli teller ve gaz odalarından

REKLAM

Korku uyandıran hatıraları canlandırmadan kan ve külle ıslatılmış topraklara geri dönmek ne kadar mümkün? Dikenli teller ve gaz odalarından geçtikten sonra normal bir yaşam sürdürmek söylendiği kadar kolay mı? Nazi kamplarından kurtulanlar uzun yıllar bu sorulara yanıt aradı.

Claude Bloch annesini son defa Auschwitz’den Birkenau’ya giden tren raylarında gördü. Annesi diğer kadınlarla beraber gaz odalarına, ölüme götürülüyordu. Claude buralara yeniden gelmek için tam yarım asır bekledi. O anla yüzleştikten sonra her yıl sürekli olarak bu topraklara geri döndü. Amacı hem yakınlarını hatırlamak hem de yeni nesilleri beraberinde getirerek onlara, yapılan vahşeti aktarmaktı:

“Yapamazdım. İçimde bir güç buna engel oluyordu. Yoklama yapılırken çamur içerisinde koşturduğumuz aklıma geliyor. Karda yürüyorduk, kıpırdamamak gerekiyordu bazen. 1983’te buraya geri döndüm çünkü annemi burada kaybettim.”

“ İnsanların akın ettiğini düşünün. Oturuyorlar ama tekrar kalkıyorlar… Hızlanın, hızlanın… Diğer gelenler için yer açmak gerekiyordu.”

Nazi kampı kabusundan kurtulmak, geri dönenler için hiçte kolay olmadı… Kamplardan kaçmayı başaranlar geri döndüklerinde yaşadıkları acıları, işkenceleri anlatmak için kendileri ifade edecek kapı bulmakta güçlük çekti:

Francine Christophe:
“Fransa gülmeye, şarkılar söylemeye başladıktan bir yıl sonra bizler döndük. Ve bizler korkunç hikayeler ve karamsar bakışlarımızla geri geldik. Birçok insan anlatacaklarımızı duymak bile istemedi… Okuldan bir kaç arkadaşımla konuşmaya çalıştım ancak beni deli yerine koydular? Anlattıklarım gerçekten inanılmaz mıydı? Hayır. Yaşanmış olabilir miydi? Hayır.”

Auschwitz’te kalanlardan Benjamin Orenstein:
“Benim için ‘Hayır gaz odaları diye bir şey yok’ ifadelerini duymak bile korkunçtu. Onları sadece öldürmekle kalmadılar, ölülerini bile çaldılar…Bende Yahudi soykırımı inkarına karşı mücadele başlattım”

Polonya Musevilerinden Anatoli Vanukevich Auschwitz başta olmak üzere birçok Nazi kampından geçti. Savaşın ardından Demir Perde’nin Sovyet tarafında yaşamına devam etti. Stalin Nazi kamplarından çıkanları Batı’nın ispiyonları olarak nitelendirdiğinden birçoğunu Sovyetler Birliği hükümetinin cezai çalışma kampları olan Gulag’lara sürgün etti.

Anatoly Vanukevich:
“Bazı kadınlar kimyasal ürünler kullanarak kollarına kazınmış numaraları silmeye çalışıyordu. Stalin için Nazi toplanma kaplarında olanlar mağdur değildi. Genç Mahkümlar Birliği’miz Stalin’in ölümünden yıllar sonra, 1958’de kuruldu. Toplamda 160 bin üyemiz vardı.”

Anatoli Vanukevich savaşın ardından büyük şansa sahip olduğunu söylüyor. Sağlığına kavuşan Vanukevich aşçı olarak iş buldu ve eğitimine devam etti. Sonrasındaysa sayısal bilimler üzerine kariyer yaptı. Ancak Auschwitz kabusundan hiç bir zaman kurtulamadı.

“Kurtulduk ama özgürlüğümüze kavuşamadık’ ifadeleri birçok Holkost kurtulanlarının ortak hissiyatıydı…

Francine Christophe:
“Çok kısa sürede normal yaşantıma geri döndüm. Çünkü mükemmel bir şansa sahiptim. Anne ve babamı buldum. Bu nadir rastlanan bir durum.”

Benjamin Orenstein:
“Normal biri olarak hayata devam edebildim mi? Buna cevap veremem. Normal görünüyoruz. Mikrofon karşısında konuşuyorum. Araba kullanıyorum. Televizyon izliyorum. Bazen Euronews’u takip ediyorum. Normal görünüyorum ama değilim… Çünkü içimizde kırılan parçalar var ve o kırılan parçalarını yapıştırmak ve yerine yenilerini bulmak neredeyse imkansız.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Nazilerin kanlı serüveni: 6 milyon kişiyi katlettiler

Polonya yerel seçimlerde sandık başında: Başbakan Tusk'ın ilk ciddi testi

Polonya'da yolsuzluk iddiası: Eski adalet bakanı ve yardımcısının evleri arandı