Türkiye'den muhaliflere İdlib'de uzun sürebilecek bir savaş için tam askeri destek
REKLAMSuriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kentinde tansiyon giderek artarken, Özgür Suriye Ordusu Türkiye'den aldıkları askeri yardımla uzun süre savaşabileceklerini duyurdu. Almanya, Fransa ve Katar'dan da kimyasal saldırı riskine karşı açıklamalar yapıldı.
İsmini açıklamayan muhalif yetkililer, Ankara'nın geçtiğimiz hafta Tahran'da Rusya ve İran ile yürüttüğü ateşkes görüşmelerinin ardından Suriye ordusunun müttefikleri Rusya ve İran'la birlikte İdlib'e saldırı düzenlemesini beklediğini belirtti. Reuters haber ajansı, Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) üst düzey bir komutanın "Türkiye, uzun sürebilecek bir savaş için askeri açıdan tam destek olacağını taahhüt etti" dediğini aktardı.
'Cepheyi genişletmeye yetecek kadar cephanemiz oldu'
ÖSO komutanı Türkiye'den gelen cephaneyle savaşı İdlib dışına taşıyabileceklerini dile getirdi. Komutan, "Bu silah ve cephane desteği savaşı genişletmemize ve uzun sürebilecek yıpratmaya dayalı bir savaş sürdürebilmemize müsaade edecek nitelikte." dedi.
Reuters, son dönemde Türkiye'den Suriye'ye giren silahlar arasında kamyonet üzerine yerleştirilebilen çok namlulu roket atarlar olduğunu da yazdı.
İkinci bir komutan ise "Türkler muhaliflere uzun süre boyunca yetecek kadar cephane sunmayı garanti ediyor." şeklinde konuştu. Muhaliflerin Türkiye'den yeni cephane sevkiyatları aldığını doğruladı.
İdlib cephesinin Türkiye tarafı muhalifleri silahlandırırken, Rusya ve Suriye bölgenin güney kesimlerini ve komşu şehir Hama'nın köylerini havadan bombalıyor. Bombardımanlar devam ederken olası bir kara harekatı için Esad rejimi İdlib sınırına asker yığmaya devam ediyor. Suriye'nin kuzeyindeki Afrin'i kontrolü altında tutan Ankara ise İdlib çevresinde 12 askeri kontrol noktasına sahip.
2011 yılında başlayan iç savaşta Rusya ve İran'ın desteğini alan Esad ise Suriye'nin büyük bir kısmında kontrolü ele geçirmiş durumda. Muhaliflerin elinde kalan en önemli nokta İdlib bölgesinde önemli yerler ise El Kaide yada IŞİD gibi gruplara bağlı radikallerin kontrolü altında.
'Kimyasal silah kullanılmaması için herşeyi yapmalıyız'
İdlib'i Rusya ve Esad rejimi havadan vururken Batılı ülkelerden de tepkiler geliyor. Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen "Uluslararası topluluk Suriye'de kimyasal silah kullanımının önüne geçmek için elinden gelen her şeyi yapmalı" dedi. Almanya hükümeti ise 10 Eylül'de yaptığı açıklamada müttefikleriyle bölgeye askeri konuşlanma ihtimalini değerlendirdiklerini duyurdu.
BM: Tam ölçekli bir savaş insani kabus olur
Almanya'nın yanısıra Fransa'dan da Suriye ile ilgili açıklama geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian İdlib'de sivil ayrımı gözetmeksizin yapılan bombardımanların "savaş suçu" kabul edilebileceğini dile getirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Soruşturma Komisyonu bu yılın başında başkent Şam'ın dışındaki muhaliflerin kontrolünde olan bölgelerde iki kez, İdlib'in taşrasında ise bir kez Esad rejiminin kimyasal silah kullandığını açıkladı.
Bu olayla birlikte 2013 yılından beri BM'nin Suriye'de tespit ettiği kimyasal silah kullanım vakıası 33'ü rejim güçlerine atfedilmek üzere 39'a çıktı. Geriye kalan 6 olayın kim tarafından gerçekleştirildiği henüz aydınlığa kavuşmadı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres 11 Eylül'de yaptığı açıklamada İdlib'de yaşanacak tam ölçekli geniş bir savaşın "insani kabus" olacağını söyledi. Guterres, İdlib sorunu çözülürken bunun bedelini orada yaşayan sivil halkın ödememesi gerektiğini belirtti.
İdlib'de yaklaşık 3 milyon kişi yaşıyor. Bölgede tansiyon yükseldiğinden beri 1.5 milyon insan İdlib'i terk etti. Birleşmiş Milletler, bu ay başından beri yeniden başlayan bombardımanlar sonucu 30 bin Suriyelinin bölgeyi [terk ettiğini açıkladı.](BM: Bir haftada 30 bin kiÅi Ä°dlibâi terk etti)
Katar: Felaketin yaşanmasını önlemek istiyoruz
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani, Avusturya’nın başkenti Viyana’da Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile görüşmesi sonrası Suriye krizine değindi.
Bakan El Sani İdlib'deki radikal grupları kastederek "Söz konusu oluşumların etkisiz hale getirilmesinin yolu Türkiye gibi bölgedeki müttefiklerle iş birliğinden geçiyor. Oradaki sivillerin hayatlarının korunması gerekiyor.İdlib’de bir felaketin yaşanmasını önlemek istiyoruz." dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Türkiye demokrasisinin 'kara lekesi' 38 yaşında
Euro, göç, milliyetçilik, Brexit...11 maddede Juncker'in konuşması
REKLAMMacaristan Başbakanı Orban: AB'nin şantajına boyun eğmeyeceğiz