Bilim insanları ilaca dirençli bakterilere karşı etkili yeni sentetik antibiyotik geliştirdi

2006 yılına ait bu renklendirilmiş taramalı elektron mikrograf görüntüsü, E. coli bakterisinin O157:H7 türünü göstermektedir.
2006 yılına ait bu renklendirilmiş taramalı elektron mikrograf görüntüsü, E. coli bakterisinin O157:H7 türünü göstermektedir. © Janice Carr/CDC via AP
© Janice Carr/CDC via AP
By Lauren Chadwick
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Yeni antibiyotik laboratuvarda çoklu ilaca dirençli bakteri türlerine karşı etkili oldu ancak insanlarda işe yarayıp yaramadığını belirlemek için daha fazla test yapılması gerekiyor.

REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) araştırmacılar, antibiyotiğe karşı direnç mekanizmalarının üstesinden gelen yeni bir antibiyotik geliştirdi.

Krezomisin adı verilen sentetik antibiyotik, Staphylococcus aureus, Escherichia coli ve Pseudomonas aeruginosa gibi çoklu ilaca dirençli bakteri türlerine karşı etkili oldu.

Bu bakterilerden ikisi Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yeni antibiyotiklere "acilen ihtiyaç duyulan" öncelikli patojenler listesinde yer alıyor.

Bakterilerin, virüslerin ya da diğer mikropların artık ilaçlara yanıt vermemesi anlamına gelen antimikrobiyal direnç, Avrupa Birliği'nde yılda 35 binden fazla ölüme neden olan en önemli halk sağlığı tehditlerinin başında geliyor. 

Antimikrobiyal direnç antibiyotik direnci de içeriyor ve bakterilerin yanı sıra virüsler, mantarlar ve parazitler için geliştirilen ilaçlara direnci ifade ediyor.

Araştırmanın yazarlarından Harvard Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Ben Tresco, Euronews Health'e yaptığı açıklamada, "Yeni antibakteriyel ajanların keşfi, bakterilerden bir adım önde olmak için kritik önem taşıyor çünkü bu patojenler sürekli olarak 'son çare' antibiyotiklerden bile kaçmanın yollarını geliştiriyor." dedi.

Antibiyotiklerin yaygın kullanımıyla birlikte antimikrobiyal direnç oranları da artmaya devam ediyor. Dahası, bu araştırma alanı ekonomik kaygılar nedeniyle büyük ilaç şirketleri tarafından büyük ölçüde terk edilmiş durumda; bu da bizimki gibi akademik laboratuvarların gerçekten bir etki yaratması için bir fırsat sunuyor" dedi.

Krezomisin

Antibiyotikler bakteri hücrelerinde protein sentezini gerçekleştiren bir organel türü olan bakteriyel ribozomu hedef alarak bağlanıyor. Ancak bazı durumlarda bakteriler, ilacın bağlanma yeteneğini bozan enzimler üreterek ribozomu hedefleyen antibiyotiklere karşı direnç geliştirebiliyor. 

Çalışmaya göre yeni antibiyotik krezomisin bu sorunun üstesinden gelmiş gibi görünüyor.

Araştırmacılar, klinik olarak onaylanmış antibiyotiklerle karşılaştırıldığında, krezomisinin hücreler içinde protein üreten ribozom adı verilen bakteriyel bileşenlere bağlanma kabiliyetinin arttığını belirtiyor.

Araştırmayı yöneten Harvard Üniversitesi kimya profesörü Andrew Myers yaptığı açıklamada, "Krezomisin ve benzeri ilaçların insanlarda güvenli ve etkili olup olmadığını henüz bilmesek de, araştırmamızın sonuçları klinik olarak onaylanmış antibiyotiklere kıyasla her yıl bir milyondan fazla insanı öldüren uzun bir patojenik bakteri soyu listesine karşı önemli ölçüde gelişmiş inhibitör aktivite göstermekte." dedi. 

Yeni molekül, ekibin geliştirdiği birkaç molekülden biri ve linkozamid adı verilen bir antibiyotik sınıfından esinleniyor. Bunlar arasında ciddi bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan bir antibiyotik olan ve yaygın olarak reçete edilen klindamisin de yer alıyor.

İnsanlarda etkisi henüz bilinmiyor

Araştırmada yer almayan, ancak başka bir antibiyotik sınıfı üzerinde çalışmalar yürüten Andrew Edwards'a göre çalışma ilginç ve önemli, çünkü mevcut antibiyotiklerin bakterilerin büyümesini nasıl durdurduğunu en temel atomik düzeyde inceliyor.

Imperial College London'da moleküler mikrobiyoloji alanında kıdemli öğretim görevlisi Edwards, "Antibiyotiklerin çoğu ya doğal ürünlerdir ya da doğal ürünlerin yarı sentetik (kimyasal olarak değiştirilmiş) versiyonlarıdır. Ancak, antibiyotiklerin daha iyi çalışmasını sağlamak için kimyasal olarak en iyi nasıl değiştirileceğini bilmek zor olabilir." diye açıkladı. 

Edwards, araştırmacıların atomik düzeyde elde ettikleri bilgileri sadece çok verimli çalışmakla kalmayan, aynı zamanda direncin de üstesinden gelebilen yeni bir antibiyotik yapmak için kullandıklarının da altını çizdi.

Ancak Edwards, "ilginç bulguları laboratuvardan kliniğe taşımanın uzun ve çok zorlu bir süreç olduğu" konusunda uyarıda bulundu:

"Bu çalışma hayvan çalışmalarından elde edilen umut verici verileri ortaya koysa da, burada geliştirilen antibiyotiğin insanlarda işe yarayıp yaramayacağı henüz belli değil".

Yeni bir antibiyotiğin keşif aşamasından sonra, laboratuvarda toksisiteyi gidermek için yıllarca sürebilecek çalışmalar yapılıyor.

REKLAM

Araştırmacılar şu ana kadar bileşiğin, hücresel işlev için kilit enzimlerin hiçbirinin insan hücre büyümesini engellemediğini doğruladı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kan testi Alzheimer'ı beyin taramasından daha iyi teşhis edebiliyor | Araştırma

Araştırma: 30'lu ve 40'lı yaşlarda uyku düzeninin bozulması ileride hafıza sorunlarına yol açabilir

Araştırma: 'Düşük karbonhidratlı ve bitki bazlı diyetler uzun vadede kilo alımını azaltıyor'