Tayland’da 2010 yılında aylarca süren protesto gösterileri kanlı bir şekilde bastırılmıştı. Son günlerde sokakların yeniden hareketlendiği görülüyor.
Isabelle Kumar İsviçre’de Dünya Ekonomik Forumu’na katılan Tayland Bașbakanı Abhisit Vejjajiva’yla ülkesinde yașanan son huzursuzlukları konuștu.
euronews:
Sayın Bașbakan euronews’a konuk olduğunuz için teșekkür ederiz. Kırmızı Gömlekliler olarak adlandırılan muhalif hareket ve Sari Gömlekliler grubu tekrar gösterilere bașladılar. Tayland bir kere daha mı kargașaya sürükleniyor?
Tayland Başbakanı Abhisit Vejjajiva:
Ben öyle düșünmüyorum. Ülkede istikrar sağlandı, olağanüstü hal kalktı ve bu gruplar kendilerini daha açık bir şekilde ifade edebiliyor. Geçen yıl nisan mayıs aylarından sonra yılın geri kalanında da gösteriler yapıldı. Bu yıl ben seçimlerin yapılacağını duyurdum. Bence artık herkes seçimlerden sonra ülkeyi nasıl ileriye götüreceğine konsantre olmalı.
euronews:
Seçimler ne zaman yapılacak?
Abhisit Vejjajiva:
Seçimler öncesinde 3 konunun halledilmesi gerekiyor. Bunların birincisi ekonomi. Geçen yıl ekonomide yüzde 8 büyüme sağlandı ve bu yöndeki eğilim sürüyor. Artık iyi yolda olduğumuza eminiz. Seçim sistemi üzerindeki çalısmalarımızı da tamamlamak üzereyiz. Parlamento oyunun kurallarını belirledi diyebiliriz. Gelecek ay hazırlıkların tamamlanacağını umuyoruz. Eğer istikrar da sürerse bence seçimlere gitmek için doğru zaman gelmiș olacak.
euronews:
Eğer protestolar sürerse tekrar orduyu müdahaleye davet edecek misiniz?
Abhisit Vejjajiva:
Öyle bir durum olmayacağını umuyoruz. Çünkü eğer birisi ülkeyi ileriye götüreceğine inaniyorsa seçimleri erkene alalım, buyrun seçimlere gidelim.
euronews:
Sorumu cevaplamadınız. Tekrar orduyu göreve çağıracak mısınız?
Abhisit Vejjajiva:
Benim görevim düzeni korumak, kanunların ișleyișini temin etmek. Yeterli toleransı da gösterdiğimizi düşünüyorum. Ișlerin çözüm yerinin seçim sandığı olduğunun bilinmesi gerekiyor.
euronews:
Hükümete geldiğinizde böyle kanlı gösteriler olmasını bekliyor muydunuz ?
Abhisit Vejjajiva:
Tabii ki hayır. Bazı göstericiler silahlı olmasaydı zaten böyle bir durum da olmayacaktı. 2009 yılında barışçı gösteriler yapılabileceğini isbatlamıştık ama maalesef bazı göstericiler şiddeti körükledi, biz de bastırmak zorunda kaldık.
euronews:
İnsan Hakları İzleme Örgütü bu konuda sizinle aynı görüşte değil. Siz bu endişe hakkında ne düşünüyorsunuz?
Abhisit Vejjajiva:
Ben bu raporların bir kısmının taraflı değerlendirmelere dayanılarak hazırlanmış olmasından rahatsızım. Biz çok açık yaklaşıyoruz. Bazı gruplarla görüşüp endişelerini giderdik ve bunu yapmaya devam ediyoruz. Kırmızı Gömlekliler’in bazı liderleri tutukluydu ve serbest bıraktık. Mahkemeler bazılarına tam özgürlüklerini verdi. Biz insan hakları sorunu üzerinde çalışmak istiyoruz ve şimdiye kadar da bunu yaptık.
euronews:
Peki öyleyse neden sokaklarda hala gösteriler sürüyor?
Abhisit Vejjajiva:
Herkesi memnun etmek mümkün değil. Bazen sizin inandıklarınızla onların inandıkları arasında temel farklılıklar oluyor. Öyle olunca da temel nokta kanuna duyulacak olan ve karşılıklı olacak olan saygı. Ben her zaman protestonun bir hak olduğunu söyledim ama bu silahsız ve barışçı bir şekilde yapılmalı.
euronews:
Davos’tayız biraz da ekonomiden bahsedelim. Çin sizi endişelendiriyor mu? Sizin ekonomik gelişiminize menfi etkisi var mıdır ?
Abhisit Vejjajiva:
Tersine ben Çin’in bizim gelişimimize bir motor etkisi yaptığını dünüyorum. Çin büyük bir pazar. Bize ticaret imkanı sağlıyor, önemli yatırımlarımıza katılıyor. Sadece Tayland’da değil, Kamboçya, Laos, Myanmar ve Çin’in Yuan bölgesinde de. Ben Çin’in bizim ekonomimize müsbet etkisi olduğunu düşünüyorum.
euronews:
Davos Ekonomik Forumu’nda Dünya liderlerinin sizi izleyip yargıladıklarını düşünüyor musunuz?
Abhisit Vejjajiva:
Ben onların yaşadığımız tüm güçlükleri aşacak gücümüz olduğunu düşündüklerine inanıyorum. etkileyici bir büyüme oranına ulaştık. Kriz aylarının sonunda çok büyük bir işsizlik ve bütçe açığımız da olmadı. Zannediyorum pek çok lider bize olan ilgisini arttırmaktan memnun olacaktır. Liderlerin bir kısmı bizim politik yönden zor günler geçirdiğimizin farkında. Ayrıca hükümetin politikalarının demokratik prensipler çerçevesinde olduğunu da gördüklerine inanıyorum.