Müzik evrensel bir dildir. Şarkı söylemek, dinlemek, katılmak genç bireylerin öğrenme becerilerini artırarak tarihi ve kültürü anlamalarını kuvettlendirir. Japonya’da bazı çocuklar, Suzuki Metodu ile öğreniyorlar. Suzuki Metodu’nu takip edenler, notalar yoluyla geleceğin dünyasının daha iyi olacağı görüşünde.
Burada öğrenim gören çocuklar birer klasik müzik dehası ya da olağanüstü yeteneklere sahip değiller. Onlar yalnızca uluslararası müzik metodu Suzuki ile eğitim alan öğrenciler ve bu yöntemle hayatın filozofisini öğreniyorlar.
Klasik müzik genellikle ilgi alanlarına ulşamada kullanılan bir yöntem. Ancak Ekvador’daki Huancavilca Vakfı’nda böyle bir kısıtlama yok. Burada birçok değişik kökenden gelen kişi kendi orkestralarını kurma hayalini gerçekleştirebiliyor.
mahallede çocukların neredeyse tamamı zamanlarını futbol oynararak y ada reggea müzik dinleyerek geçiriyor. Ancak her geçen gün daha fazlası klasik müziğe eğilmeye başlıyor. Çünkü burada tam 8 yıldır eğitim veren bir müzik okulu var.
Varoş mahallelerde çocukların neredeyse tamamı zamanlarını futbol oynararak veya reggea müzik dinleyerek geçiriyor. Ancak her geçen gün daha fazlası klasik müziğe eğilmeye başlıyor. Çünkü burada tam 8 yıldır eğitim veren bir müzik okulu var.
Müzik okulu sayesinde iki sene önce kendi senfoni orkestralarını kuran öğrenciler şimdi çoğu ulusal festivalde sahne alıyor.
Hindistanın bir kentinde okul günü yarım saatlik meditasyon ve dua etmeyle başlıyor. 2002 yılında kurulan yatılı müzik okulu kıyafet ihtiyacı ve revir hizmetini karşılayan, Hindistan’ın ücretsiz eğitim kurumlarından biri.
Her öğrenci 6 günün, 3 saatini müzik eğitimi alarak geçiriyor. Bu okulda çocuklar sitar çalmayı, şarkı söylemeyi ve armoniyi öğreniyorlar. Aynı zamanda ingilizce, matematik, fen ve yoga eğtimi alan öğrenciler hayata yaşıtlarından biraz daha sanatsal bir yönle başlıyorlar.