Teknoloji artık çocukların günlük hayatının her anında kullandığı bir gereç. Hatta bazı yenilikçi okulların dersliklerde kullanmaya başladıkları bir yapı. New York’taki Quest to Learn Okulu’nda günlük dersler oyunlarla ve video oyunları dizayn ederek geçiyor.
‘Quest to Learn ‘’ New York’taki yüzlerce devlet okulundan biri… Buradaki çocuklar yalnız oyunlarla değil tasarım da yaparak öğrenmenin keyfini çıkarıyorlar. Onlar, yazdıkları kompozisyonların yanı sıra kendi sosyal ağlarında çalışmalarını paylaşıyorlar. Eğitim ile eğlencenin arasında oldukça yumuşak bir hat bulunan bu sistem kuşkusuz öğrencilerde okula gitme isteğini artırıyor. Pazartesileri de çocuklar için bir kabus olmaktan çıkıyor.
İnternet ve yeni teknolojilerin kullanımının epey yüksek olduğu Estonya’da geleneksel kara tahta yerini çoktan interaktif ekranlara bıraktı. Durum, yüksek teknoloji devriminin ülkedeki mihenk taşı olarak kabul ediliyor.
Teknolojik yenilikler artık Estonya okullarında sıradan sayılıyor. Dijital platform, öğrencilere matematik ve dil eğitimi başta olmak üzere birçok alanda yardım ediyor.
Dijital teknolojilere merakı bilinen çocuklar, yeni tahtalarına alışmakta güçlük çekmemiş… Onlar yepyeni programlara hemen ayak uydurup bazen öğretmenlerini bile geride bırakıyorlar.
Öğretmenlik mesleğini robotik olarak tanımlayacaksanız bu pek de iltifat sayılmaz. Ama Güney Kore’de ingilizce öğretmeni olarak kullanılan robotlar sözcüğe ayrı bir yorum katıyor.
Güney Kore’de robotlar eğitim dünyasını ele geçirdi. Onlar çocuklara ingilizce öğretmenin belkide en akılcı yanı… Tekrarlanan kelimeler ve kusursuz aksanlarıyla sınıflarda avatarlar misali dolaşan robotlara çocuklar çoktan alıştı.
21 ilkokulda kullanımda olan 29 robot, tamamen Kore ürünü ve bilimin geldiği noktayı kusursuzca tanımlıyor. Gelecek 2 yıl içinde Güney Kore hümeti Engkey’i tüm ilkokul ve yuvalara göndermeyi planlıyor. Hemde sırf ingilizce öğretmek için değil, küçük robot matematik, bilim ve sanat derslerine de girecek.