Avrupa'da 18 milyon insan gıda yardımına muhtaç

Avrupa'da 18 milyon insan gıda yardımına muhtaç
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Avrupa’da sayıları günden güne çoğalan fakirlere yardım girişmleri artık yetersiz kalıyor.

Hali hazırda 18 milyon fakire dağıtılan yardımlara rağmen hala bazı Avrupalı ülkeler bu programın gündemden kaldırılmasını istiyor.

Euronews konuyu yerinde inceledi.

Arnaud Langlais ve ekibi Her sabah, Fransa’nın Rungis kentindeki Avrupa’nın bu en büyük meyve ve sebze halinden atık ürünleri topluyor.

Amaçları satılamayan bu ürünleri toplayarak fakirlere dağıtmak.

Arnaud Langlais:

‘‘Toptancılara gidiyoruz ve ücretsiz olarak paletleri alıyoruz. Onları istifleyip ardından dağıtıyoruz. Bu şansa kalmış birşey. Kimi zaman oldukça fazla ürün oluyor ama zaman zaman da çok. Aama eğer dağıtmamız gereken miktara ulaşamazsak aradaki açığı satın alma yaparak kapatıyoruz.’‘

Ürünler Potager de Marianne’de istifleniyor. Üç yıl önce ulusal toptancılar ağı tarafından oluşturulan bu yapı, aynı zamanda işsziler için geçici iş imkanı sağlıyor.

Çalışanlar altı aylık süre ile istihdam ediliyor ve iş sözleşmeleri duruma göre uzatılabiliyor.

Burası üç yıldır işsiz olan Marie Jo için bir ümit kaynağı olmuş.

Marie-Jo:

“Burada olmaktan dolayı mutluyum. En azından iş arama sürecinde bana çok iyi geldi. Bir şeyler yapıyorum. Gördüğünüz gibi faydalı bir iş yapıyorum.”

Paketler, Ile-de-France bölgesindeki bu sosyal bakkal ve gıda yardım merkezlerine gönderiliyor.

Arnaud Langlais:

“Her geçen yıl daha fazla insana hitap ediyoruz. 2010’da 770 ton sebze ve meyve dağıtımı yaptık. Bu rakam 2009’da 400 tondu. Geçtiğimiz yıl ikiye katladık. Bu yıl, geçen seneye oranla daha fazla yapacağız. Her yıl ihtiyacın artarak devam ettiği muhakkak. Gıda yardım programları da günden güne daha fazla yardım yapmaya çağırılıyor. Şu anda artık çok sayıda işsiz sınıfı insan var ve ailelerini doyurmak için yardım talep ediyorlar.’‘

Mali krizle birlikte yardım kuruluşlarına talep de artmaya başladı.

Burası “Kalplerin Restoranı” adında bir yardım kuruluşunun dağıtım merkezi.

Anneler, emekliler, öğrenciler ve düşük ücretle çalışanların hepsi fakir sınıfında değerlendiriliyor.

2008’den beri bu yardım kuruluşuna müracaat edenlerin sayısı yüzde 25 oranında arttı.

Bir emekliye göre geçinmek neredeyse imkansız:

“Bu imkanlarla yapamazsınız. Aylık 600 eurodan az bir maaşla hem hayatını idame ettirip hem ev kirası ödeyip geçinemezsiniz. Olmuyor geçinilmiyor.”

Bir işsiz aldığı yardımdan geçinememekten dert yanıyor:

“Her şeyi ödedikten sonra geriye aylık 160 euro param kalıyor. Kıyafet ve eşyalar için nasıl olacak. Şanslıyız ki bu restoranlar var. Bunlar olmazsa ölürdük. Her şeyin üzerine şimdi bir de gıda yardımını kesmek istiyorlarmış.”

Burada dağıtılan yardımların dörtte biri Avrupa Gıda Yardım Programı olan PEAD’den geliyor.

Programın fikir babası Fransız komedyen Colouche idi. Kendisi aynı zamanda Kalplerin Restoranı organizasyonunun da kurucusu. Colouche, 1980’lerde Avrupa Komisyonu’nu ikna ederek, fazla ürünlerin bir program çerçevesinde gıda yardımı olarak dağıtılmasını sağladı.

Bugün fazla ürünler, ihtiyacın sadece dörtte birini karşılayabiliyor. Geri kalanı ise ortak tarım politikası bütçesinden alınıyor.

Altı Avrupa Birliği ülkesi PEAD projesinee karşı çıkıyor. Bunlar: Almanya, İsveç, Danimarka, Hollanda, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti.

Onlara göre yardımlar, her devletin kendi sosyal yardım politikası kapsamında olmalı.

Kalplerin Restoranı organizasyonu yöneticisi Olivier Berthe:

“2014 ile 2020’yi tartışmaya başlayabiliriz. Biz her zaman bu yöntemlerin düzenlenmesi lehinde olduk. Şu anda piyasalar en kötü zamanını yaşıyor. Beş altı yıl sonra ne olacak hiç bilmiyoruz. Ama biz aynı zamanda, aynı bütçe ile makul oranlarda, piyasadan satın almayı da öneriyoruz. 2012 ve 2013 için bu yeni düzenlemeyi konuşmaya zamanımız yok. Bu yıllar için alternatifimiz yok. Başka çözüm yolu da yok. Çünkü yardım kuruluşları hiç olmadığı kadar sıkıntıdalar.”

PEAD’ın şu andaki bütçesi 480 milyon euro. Bu ortak tarım politikası bütçesinin sadece yüzde biri.

Ancak Avrupa gıda yardımlarının da çekilmesi ile bu yüzde 80 oranında düşecek.

PEAD 19 Avrupa Birliği ülkesinde 18 milyon insana yardım ulaştırıyor. Aynı zamanda gıda yardım bankalarının stoklarında bulunan ve yardım kuruluşlarına verilen yardımların yarısını karşılıyor.

Fransız Gıda Bankaları Federasyonu, yardım programlarının ülkelerin kendi inisiyatiflerine bırakılmasının düşünülemez olduğu görüşünde:

“Bugün Avrupa’da 80 milyon fakir insan yaşıyor. Avrupa’da yoksulluk sınırının altında yaşayan 80 milyon kişi var. Bu Avrupa’nın en büyük ulusu demek. Bankaları kurtarma adına Avrupa dayanışması ve çok karmaşık mekanizmaları hayal etmek mümkün olsa da, Avrupa düzeyinde bu acı gerçeği inkar etmek imkansızdır.

Avrupa Gıda Yardım Bankaları Federasyonu başkanı, arz-talep arasında dengesizlik olduğunu, PEAD’ın yardımlarının yüzde 90’ının Polonya ve Macaristan’a gittiğini ifade ediyor:

“Bunun anlamı bir Avrupa programı olması. Bu çok basitçe Avrupa’nın en zenginleri ile yardıma ihtiyacı bulunanlar arasındaki bir dayanışmadır. Genel olarak ya da belli bir kısmının geri alınarak ulusal düzeye çekilmesi, aradaki dayanışmayı bitirmek demektir. Kelimelerimi seçerek kullanıyorum ama bu Avrupa vatandaşı olarak beni yaralıyor.”

Avrupa Komisyonu, PEAD tarafından sağlanan ve hali hazırda devam eden talep fazlası yardım uygulaması düzenlenmemesinin uzun vadeye yayılmasını tavsiye etti. Aksi takdirde yardım kuruluşları gelecek yıl ne yapacakları konusunda endişe ediyorlar.

Paris’teki bir yardım dağıtım merkezinden yapılan açıklamada, işletmelerden gelen ve kişisel olarak yapılan bağışların oranında düşüş gözlendiği ifade edildi.

Yardım toplayan Ion David, artık eskisi gibi yardım toplayamadıklarını söylüyor:

“Biliyorsunuz, kamera burada olduğu için değil az önce birkaç paket tahıl ve birkaç kilo şeker toplamadan geldik. İnsanlar yardım etmek istemiyor demiyorum sadece yardım edemiyorlar. Şimdi artık eskisi gibi değil. Bizim ürünlerimizin yüzde 95’i Avrupa Birliği’nden geliyor.”

Bu yıl buralarda çalışmak isteyen insanların sayısı iki katına çıktı.

Geraldin iş bulduktan sonra burada gönüllü olarak bakım asistanlığı yapmaya başladı.

Ancak dört çocuk ve 600 euro maaş onun buradan gıda yardımı almadan hayatını idame ettirmesi için yeterli değil:

“Uzun dönem değil kısa süreli sözleşmeli olarak çalışıyorum. Belki beni bir daha çağırırlar belki de çağırmazlar. Telefonum çalmadığı zamanlarda dört çocukla birlikte yaşamak çok zor. Ben buraya hem gönüllü olarak çalışmaya hem de yardım almaya geliyorum. Hayat çok pahalı. Ödemem gereken faturalar var. Eğer ödemelerinizi yaparsanız bu defa da alışveriş yapmaya hiç paranız kalmıyor.”

Kimilerine göre de PEAD’ın kaynaklarının kesilmesi, bir insanlık krizinin çıkmasına sebebiyet verebilir.

“Yapılacak herhangi bir değişikliğin yoksulları da göz önünde bulunduracağına inanıyoruz. Çünkü PEAD programı daha önceki yıllara dönüyor. Diğer yanda ise sefalet ve yoksulluk giderek artıyor. Bir diğer deyişle, daha fazla sıcak paraya ihtiyaç var. İzleyenler şunu bilmeli PEAD’ın bütçesi bir Avrupalı için yılda sadece bir euro demek. Diğer taraftan milyarlarca euronun sağa sola harcanması ise gerçekten insanlık değil.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?