Moskova’da 1 ay sürecek olan Rostropoviç Uluslararası Müzik Festivali geçtiğimiz Mart ayında başladı. 5 yıl önce kaybettiğimiz değerli çello ustası Mstislav Rostropoviç adına üçüncüsü düzenlenen festival bu yıl büyük Rus kompozitör Sergey
Prokoviev’e adandı.
Londra Filarmoni Orkestrası’nın orkestra şefi Vladimir Jurovski, uluslararası kimliğiyle Prokoviev’in eşsiz eserlerini yorumlamak için Moskova’daydı. Jurovski, 1891 ile 1953 yılları arasında yaşamış olan usta kompozitör Prokoviev gibi, uzun süre yurt dışında kalmış, göçebe bir müzisyen olduğundan söz etti:
“Müzisyen olduğumuzu unutmayın. Müzisyenler göçebedir. Rusya’da doğdum, büyüdüm; ama Yahudi kökenliyim. Atalarım başka bir yerden gelip buraya uyum sağlamışlar. Sonra 18 yaşımda ülkeyi terk ettim ve Alman kültürüne ayak uydurdum. Sonrasında uzun süre Amerika’da, İngiltere’de, İtalya ve Fransa’da çalıştım. Nereye gidersem gideyim o ülkenin insanlarına uyum sağlamaya çalışıyorum; tabi kendi kimliğimi kaybetmeden. O yüzden nasılsam öyle kaldığımı hissediyorum: Sovyet ekolünden Rus bir sanatçıyım ve bundan memnunum.”
Orkestra şefi Jurovski ve çello virtüözü Rostropoviç ile Prokoviev’i ortak kılan nokta her üçünün de uzun yıllar ülkeleri dışında yaşamış olması.
Prokoviev, 30’lu yılların başında Sovyetler Birliği’ne döndüğünde Sovyet rejimine ters düştüğü için dışlanmış, eskinin değer verilen müzisyeni yaşamının sonuna gelirken aşağılanmış, hor görülmüştü. Günümüzde ise o, dünya çapında en çok tanınan ve değer gören kompozitörlerden biri.
Orkestra şefi Jurovski, Prokoviev’in uluslararası kimliğini ve 20. yüzyılın izlerini yansıtan müziğini şu sözlerle tarif etti:
“Prokoviev, bir çokları için halen bir gizem. O, muazzam bir yaşam enerjisiyle sivri bir iğnenin karışımını temsil ediyor. Bu etrafına ışık saçan kişiliğin şeytani bir yanı da var. Tehditkar ve içten içe akıl dışı bir yönü var. Bir çok yönüyle tam bir Rus olmasına rağmen yaptığı her işte bir batılı gibi davranıyordu. Prokofiev 20. yüzyılın psikolojisini ve ruhunu farklı yönleriyle tarif etmiştir. O, tam anlamıyla kendi döneminin çocuğu olmuştur. Bunu söylemekten kaçınmıyorum; bir önceki yüzyılın tarihi Prokofiev’in eserleri üzerinden değerlendirilebilir.”
Bu bölümde Sergey Prokoviev’in “Korkunç Ivan” filmi için bestelediği parçaları dinleyebilirsiniz.