U-talk’da izleyiciler, Avrupa kurumlarının en yetkili isimlerine sorularını yöneltiyor. Bu programın konuğu, ISPI (Uluslararası Siyaset Bilimi Enstitüsü) başkanı Paolo Magri, Lyon’dan Marianne’in sorusuna yanıt veriyor.
Marianne, Lyon: “Suriye asıllı, Fransız vatandaşıyım. Ülkemin geleceği için endişeliyim. Avrupa Birliği’nin Suriye’ye siyasi ya da askeri bir müdahalede bulunup bulunmayacağını merak ediyorum.”
Paolo Magri:
“Avrupa ülkelerinin tek başına Suriye’ye müdahalede bulunma ihtimali zayıf görünüyor. Bu, hem askeri ve stratejik hem de siyasi ve ekonomik nedenlere dayanıyor.
Stratejik ve askeri neden şu: Libya örneğinde olduğu gibi, Avrupa, Amerika’nın teknolojisi olmadan tek başına müdahalede bulunma yanlısı değil. Libya’da konu nispeten daha basitti. Şu durumda Suriye’yi tahmin edersiniz.
Siyasi ve ekonomik nedenlere gelince; Avrupa, kendi krizine odaklanmış durumda. Son günlerde farklı ülkelerdeki seçimlerde bunu gördük. Bir Avrupa ülkesi liderinin halkına, özellikle de uzak bir coğrafyayla ilgili, büyük masrafa neden olacak bir müdahalede bulunmayı kabul ettirmesi bu kriz ortamında çok güç.
Ancak akla yatan bir yöntem, Avrupa’nın Suriye rejimini zor durumda bırakacak önlemler alması, ambargo uygulamak yoluyla bir ceza politikası izlemesidir. Çünkü Avrupa ülkeleri arasında Suriye’nin en büyük ticari ortakları bulunuyor. Avrupa ülkeleri gereken petrolün %95’ini Suriye’den ithal ediyor
Eğer Annan’ın planı tamamen başarısızlıkla sonuçlansaydı ve Rusya ve Çin vetolarını geri çekseydi durum değişebilirdi. Şu durumda Birleşmiş Milletler çatısında bir müdahale mümkün olabilirdi.
Bu günümüzde mümkün görünmese de böylesi bir durumda bazı Avrupa ülkeleri askeri müdahalede bulunmayı seçebilir.
ISCPA Yüksel Okulu’na ve ISPI’ye teşekkürlerimizi sunarız.
Siz de sorularınızı bize yönlendirmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayın: