Libor skandalında sona doğru yaklaşılıyor.
Süren soruşturmada faiz oranlarını manipüle etmekle suçlanan UBS bankasının anlaşmaya gideceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Onlarca bankayı ilgilendiren soruşturma sermaye piyasalarını da yakından ilgilendiriyor. Geçen hafta son 18 ayın en yüksek seviyesini gören İsviçreli UBS hisseleri, bu haftanın ilk işlem gününde yüzde 0,5 değer kaybetti.
Bankaya yakın sektör uzmanları, UBS’in kendisine çalışan bazı aracıların bankalar arası faiz oranlarını manipüle ettiğini kabul edeceğine inanıyor.
UBS’e verilecek cezanın ise yaklaşık 1,5 milyar doları bulabileceği belirtiliyor.
UBS’in kaybı sadece bununla kalmıyor. İsviçreli banka, geçen yıl eski bir çalışanının yetkisiz işlem yapması nedeniyle 2,3 milyar dolar zarara uğramıştı. Bankayla ilgili Amerika’da süren bir soruşturmada da UBS 780 milyon dolar ceza ödedi.
Banka mortgage kayıpları nedeniyle 2008 yılında da neredeyse iflasın eşiğine geldi. Libor davası sonucunda UBS cezaya çarptırılsa dahi bu bankanın mali yapısını etkilemeyecek. Krize karşı alınan önlemler kapsasında bankanın sermaye yapısı güçlendirilmşiti.
Ancak yine de bu ceza, HSBC’nin ardından bankacılık tarihinde bir finans kuruluşuna verilen en büyük ikinci ceza olma yolunda. HSBC, Amerika’da 1,92 milyar dolar, Barclays ise 450 milyon dolar ceza ödemişti.