Avrupa Birliği genişleme süreci ve Türkiye

Avrupa Birliği genişleme süreci ve Türkiye
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

U-Talk’ta izleyiciler, Avrupa kurumlarının en yetkili isimlerine sorularını yöneltiyor. Bu programın konuğu, Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Beril Dedoğlu Onur’un sorusunu yanıtlıyor:

“Küresel mali krizle birlikte Avrupa Birliği’ndeki genişleme sürecinde bir yavaşlama gözleniyor. Birlik bundan sonraki dönemde üye sayısını artırmaya devam eder mi? Bu durum Türkiye’yi nasıl etkiler?”

Prof. Dr. Beril Dedoğlu:
“Avrupa Birliği’nin genişlemesi bence yavaşlamış durumda zaten. Yani bir önceki büyük genişlemeyi hala hazmedebilmiş olduğunu söyleyemeyiz. Üstüne bu kriz de eklendi. Dolayısıyla 2-3 yıldır kimsenin genişlemeden söz ettiği falan zaten yok. Fakat Avrupa Birliği şöyle bir çıkmazla karşı karşıya kaldı. Genişlemediği takdirde özellikle Türkiye gibi bir adayla ne yapacağını ve ilişkilerini nasıl yeniden değerlendireceğini bilmiyor. Yani Türkiye’yi hem kaybetmek, hem de almak istemiyor gibi bir durum söz konusu. Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin kuzey üyelerinde özellikle de Büyük Britanya’da dile getirilen bir takım modeller var. Bu da ‘kademeli üyelik modeli’. Yani Avrupa Birliği otursun Türkiye ile olan üyelik koşulları ve sürecini yeniden tanzim etsin, yeni bir yol haritası çıkartılsın. Bu üye yapmamak için bulunmuş bir formül değil. Yani bu ‘ayrıcalıklı ortaklık’ gibi Nicolas Sarkozy döneminde ileri sürülen bir model değil. Tam tersine kazanmak için geliştirilmiş bir model olsun: Örneğin Türkiye hangi konularda müktesebatı kabul edip üye olabiliyorsa onun kararlarının alındığı kurumlarda temsiliyeti olsun. Mesela Avrupa Parlamentosu’nda temsiliyeti bulunsun. Dolayısıyla yavaş yavaş bu işe dahil olsun. Ha diğerlerine dahil olmak istemiyorsa çok da ısrar etmeyelim. Böyle esnek bir üyelik modeli ile Avrupa Birliği yeni bir forma gitsin deniyor. Bu, şu andaki Avrupa Birliği açısından da bir çözüm olabilir. Yani hem sosyal hem de ekonomik krizler için Avrupa Birliği’nin dar kalıplarının dışına çıkılması, daha esnek bir yapının kazanılması açısından daha anlamlı olabilir. Ama özellikle Almanya’nın alacaklarını tahsil etmeden böyle bir adım atacağı kanaatinde değilim. Bu modele çok sıcak baktıklarını düşünmüyorum. Fransa ve Almanya’nın Türkiye gibi büyük bir ülkenin üyeliğine daha fazla zaman tanıdığını düşünüyorum. Ama bu zaman 2023’ü aşarsa burada İngiltere’nin söznün ettiği ‘kaybetme’ sorunu ile karşı karşıya kalınacak.”

Siz de sorularınızı internet adresimizden bize iletebilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Pilotların sağlık kontrolleri nasıl yapılmalı?

AB vatandaşı 'gurbetçi işçilerin' diğer üye ülkelerde çalışma hakları nelerdir?

İnternette ücretsiz verilen online kurslar: MOOC, COOC ve SPOC