Fransa’nın başkenti Paris’te aralarında PKK terör örgütünün kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu 3 kadına düzenlenen suikast, uluslararası kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü.
Olayın yaşandığı 10. bölgedeki Lafayette Caddesi üzerinde bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu’nun önünde büyük bir kalabalık toplanırken, Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls’de bölgede incelemelerde bulundu.
Güvenlik güçleri bu karışık ve muhtemelen uluslararası devam edecek soruşturmaya başlarken, gelişmeleri en başından beri yerinde izleyen euronews muhabiri Giovanni Maggi, sorularımızı yanıtladı.
Andrea Simone: “Giovanni orada ölümleri protesto eden büyük bir Kürt kalabalık gördük. Sen onlarla konuştun bu olay hakkındaki hisleri ve görüşleri neler?”
Giovanni Maggi: “İlk olarak Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı Paris’in merkezindeki 10. Bölge’de büyük bir şok ve güvensizlik yaşanıyor. Sabahın ilk saatlerinde haberin duyulmasıyla buraya yüzlerce kişi geldi. Bazılarıyla konuşma fırsatı bulduk. Bize bu derce kanlı ve beklemedikleri cinayet karşısında şaşkınlıklarını dile getirdiler. Özellikle öldürülen kişilerin kadın olması ve içlerinden birinin genç olması bu olayı bir sembol haline getiriyor.
Buraya gelenler bir anda sessizliğe büründü. Adeta ölüm sessizliğinin ardından aniden Türkiye karşıtı sloganlar atmaya başladılar. Sadece Türkiye karşıtı değil başka unsurlara karşı da sloganlar attılar. Yani burada sakin fakat insanların içlerinde tutamadığı bir öfke ortamı vardı.”
Andrea Simone: Bu suikastlar hakkında muhtemelen Fransa ötesine kadar giden bir çok senaryo var. Soruşturmayı yürütenler neye odaklanıyor?
Giovanni Maggi: “Öncelikle soruşturmanın başında olduğumuz için çok dikkatli olmalıyız. Ama şunu unutmamalıyız ki kısa bir süre önce Türk hükümeti ve PKK örgütü barış görüşmeleri için yeni bir yol haritası belirlediklerini duyurdu. Bu yüzden soruşturmayı yürütenler bu katillerin bu süreci sabote etmek isteyen herhangi birisi yada grup tarafından gönderilmiş olabileceğini ön planda tutuyorlar.
Ve bu konunda ihtimaller çok sayıda. Bu süreci sabote etmek isteyenler Türkiye’deki ve PKK’nın içindeki bazı gruplar da olabilir. Şunu biliyoruz ki örgüt içindeki bazı liderler barış görüşmelerine karşı çıkıyor.
Veya başka bir ülke de olabilir. Örnek olarak bazıları Suriye ismi üzerinde duruyor.
Ne olursa olsun bir şey açık: Paris PKK için her zaman çok önemli olmuştur. Özellikle Devrim Vergisi adı altında topladıkları haraçlar açısından.”
Andrea Simone: “Öldürülenlerden birinin PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan’ın eski bir arkadaşı olduğunu biliyoruz. Kendisi ve geçmişi hakkında bilgi verebilir misin?”
Giovanni Maggi: “Burada Sakine Cansız’dan bahsediyoruz. 70’lerin sonunda PKK’nın kurucularından. Abdullah Öcalan’la ve onun kardeşi ile uzun süre çalıştı.
Organizasyon içinde önemli görevlerde ve Kuzey Irak’ta bulunduğunu biliyoruz. Avrupa’ya geçtikten sonra Almanya’nın da içinde olduğu bir çok ülkede bulundu.
Son zamanlarda ise örgütün mesajlarını iletmekle görevliydi. Böyle yüksek profilli bir kişinin ölümü bunun arkasında politik bir güdünün olduğunu ortaya koyuyor.”
Güvenlik güçleri 3 kadının susturucu takılmış silahla profösyönelce kafalarından vuruarak öldürüldüğünü açıklarken, uzmanlar kapınında kilitlenmiş olmasının kurbanların zanlıyı tanıdıkları tezini güçlendirdiğini belirtiyor.
Öte yandan Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği ise Fransız makamlarından ülkedeki Türk temsilciliklerinin daha iyi korunmasını talep etti.