II. Jean Paul ve XVI. Benedikt’in papalık döneminin bir kısmında Vatikan’ın basın sözcülüğünü yürüten Joaquin Navarro-Valls, iki ruhani lideri euronews’e değerlendirdi. Opus Dei’nin Vatikan’daki önemli aktörlerinden biri olarak bilinen Navarro-Valls, her iki liderin de kendine has özelliklerinin olduğunun altını çizdi:
“XVI. Benedikt iletişim konularında oldukça dikkatli biri. O, özellikle hassas olan birçok etkinlik ve durum öncesinde tavsiyeler alır, mesela bir Alman Papa için oldukça zor olan Auschwitz’e ziyareti gibi konularda. Başka birçok zor zamanlar da yaşadı ve o her zaman önerilere ve diyaloğa sonuna kadar açık oldu. Bunlar daha çok konuşmalarının içeriği ile ilgili değil, şekil itibariyle nerede ve nasıl konuşulması gerektiği üzerine tavsiyelerdi.”
Navarro-Valls, Benedikt’in Jean Paul’e göre daha çekingen olduğu yorumlarına ise katılmıyor:
“Ben Benedikt’i çekingen görmüyorum. O, papa olmadan önce de döneminin tüm entellektüelleriyle iletişim halindeydi. O, herkesle hatta aynı dinden olmayan veya inanmayanlarla bile rahatça fikir alışverişinde bulunurdu. Benedikt bir tartışmayı kazanma derdinde değildi, insanları savunduğu fikirlerin gücüyle etkilemeye çalışırdı, bu yüzden bir dahiydi.”
II. Jean Paul sağlık sorunlarına rağmen son gününe kadar görevinin başında kaldı ancak XVI. Benedikt istifa etmeyi seçti. Navarro-Valls bu istifaya rağmen pek de birşeylerin değişmediğini savunuyor:
“Bu papalıkta birşeyleri değiştirmiş veya değiştirecek birşey mi? Bence hiçbirşey değişmedi. Biz şimdiye kadar süregelen tarihi gerçeğe alışmışız: “Papa istifa etmez.” Ancak kimse bunun imkansız olduğunu söylemiyor. Böyle bir tarihi gerçek var ama istifa etmek de kurallara aykırı değil, Vatikan yasaları buna izin veriyor. “
Navarro-Valls, Jean Paul’ün son gününde yanında Joseph Ratzinger’in olduğunu anlatıyor:
“II. Jean Paul’ün ölümünden bir gün öncesini hatırlıyorum, nefes almakta sorun yaşıyordu, ölümünün yaklaştığını biliyorduk. O zaman kardinallerin en yaşlısı olan Joseph Ratzinger odasına veda etmek için girdi. Yatağının yanına gitti, çok ciddi kan dolaşım problemi olan Papa’nın soğuk elini tuttu, gözlerine baktı ve dedi ki, ‘Kutsal peder, papalığın boyunca bana öğrettiklerin için çok teşekkür ederim.’ Bunlar, Joseph Ratzinger’in Jean Paul ölmeden hemen önce ona son veda sözleriydi.”