Dün gece, film ödülleri sezonu açısından parlak bir kapanışa sahne oldu ve Oscar Ödülleri sahiplerini buldu.
85. Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin Ödülleri’nin dağıtıldığı Los Angeles’taki tören sırasında heyecanlı anlar yaşandı.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın eşi Michelle Obama’nın törene Beyaz Saray’dan canlı bağlantıyla katılması, alışılmışın dışında bir sürpriz olarak geceye renk kattı.
Bayan Obama Ben Affleck’in filmi ‘‘Argo’‘ nun gecenin kazananı olduğunu açıkladı.
Argo, İslam Devrimi’nin ardından Tahran’da görevli 6 Amarikalı’nın Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) tarafından kurtarılmasının anlatıldığı sürükleyici hikayesiyle, ‘‘En İyi Kurgu’‘ ve ‘‘En İyi Uyarlama Senaryo’‘ dallarında da ipi göğüsledi.
Daniel Day Lewis ise, üç kez ‘‘En İyi Aktör’‘ dalında ödül kazanan oyuncu olarak Oscar tarihine adını yazdıran ilk isim oldu.
Oyuncuya altın heykeli, Amerikan Başkanı Abraham Lincoln’ü canlandırdığı ‘‘Lincoln’‘ filmi getirdi.
Steven Spielberg’in gözüyle canlandırılan Başkan Lincoln’ün köleliği kaldırma mücadelesi ve Amerikan İç Savaşı’nı sonlandırma öyküsü, 12 adaylıkla girdiği yarıştan iki ödül kazanarak çıktı.
Jennifer Lawrence da, ‘‘En İyi Aktrist’‘ yarışını güçlü rakipleri Jessica Chastain ve 86 yaşındaki oyuncu Emmanuele Riva’ya karşı kazanmayı başardı.
Lawrence’ın Ödülü’nü almak için sahneye çıkarken tökezleyip düşmesi ise, gecenin ilginç anlarından birini oluşturdu.
Lawrence, David O. Russel’ın ‘‘Silver Linings Playbook’‘ adlı filminde, cesur ve mücadeleci genç bir dul kadını canlandırıyor.
Gecenin bir diğer sürprizi de, Tayvanlı yönetmen Ang Lee’nin yönetmenler arası yarışta Steven Spielberg’i yenmesi oldu. Lee ödül getiren filmin senaryosunu Yann Martel’in en çok satanlar arasında yer alan kitabından uyarladı.
‘‘Pi’nin Yaşamı’‘ filmi Ang Lee’ye sadece ‘‘En İyi Yönetmen’‘ ödülünü getirmekle kalmadı. ‘‘En İyi Görsel Efekt’‘ ve ‘‘Sinematografi’‘ ödülleri de bu isme gitti.
Beklenen oldu ve Michael Haneke’nin yaşlı bir çiftin yürek burkan öyküsünü anlattığı ‘‘Aşk’‘ filmi, ‘‘En İyi Yabancı Dilde Çevrilmiş Film’‘ kategorisinde Oscar’ı kucakladı.
Film, dünya sinemalarında aylarca vizyonda kalarak ve ödüllere aday gösterilerek başaracağının sinyallerini vermişti.
Euronews, ödül töreninin ardından Los Angeles’ta töreni izleyen ABC muhabiri Brandi Hitt ile görüştü ve gecenin ilginç noktaları konusunda değerlendirmelerini aldı.
Euronews: ‘‘Merhaba Brandi Hitt. Bu yılın ödülleri son yılların en açık ödülleri olarak nitelendi. Ancak Daniel Day Lewis’in aldığı ‘‘En İyi Aktör Ödülü’‘ farklı. Onu diğerlerinden ayıran ne?
‘’
Brandi Hitt: ‘‘Kesinlikle Andrea, pek çok insan Daniel Day Lewis’in bu akşam ‘‘En İyi Aktör’‘ ödülünü alacağını biliyordu. Aldı da, hem de üçüncü kez. İlk kez bir aktör üç defa üst üste Oscar alıyor. Kendisi son derece sakin ve derli-topluydu sahne üzerinde, şakalaşıyordu bile. Ama Hollywood’da pek çok kişi onun bu gece kazanacağını tahmin ediyordu.’‘
Euronews: ‘‘Ben Affleck’in politik gerilim filmi Argo En İyi Film ödülünü kazandı ama kendisi en iyi yönetmen ödülüne aday bile gösterilmedi. Bu alışılmışın dışında değil mi?’‘
Brandi Hitt: ‘‘Genellikle ‘En İyi Film Ödülü’ nü kazanan, aynı zamanda en azından ‘En İyi Yönetmen Ödülü’ ne de aday gösterilir. Bu Hollywood’da da herkesin konuştuğu bir şey. İşin doğrusu Ben Affleck Altın Küre ve BAFTA da dahil pek çok ödül kazandı bu sezon. Ama Oscar’a aday gösterilmedi. Argo ‘En İyi Film’ seçilince, kalkmak ve filmin yapımcılarından biri olarak ödülü almak ona düştü. Böylece diğer ortakları tarafından bir anlamda en iyi yönetmen olarak sunulmuş oldu. Sahneye geldi. Çok heyecanlıydı. Oscar sahnesine tekrar geleceğini hiç düşünmediğini söyledi. Ama o da, her zaman ayakta kalıp devam etmek gerektiğini öğrendi. Zaman zaman boğulur gibi oldu. En İyi Film Oscar’ı onu çok heyecanlandırdı.’‘
Euronews: ‘‘En İyi Yönetmen Ödülü bu yıl çok ortadaydı ancak sonuçta kazanan Ang Lee oldu. Pi’nin sinemaya aktarılması güç yaşam öyküsünü anlattığı başdöndürücü versiyonla ödül kazandı. Sizce bunu sağlayan ne?’‘
Brandi Hitt: ‘‘Biliyorsunuz ‘Life of Pi’ bugün aslında pekçok ödül kazandı. Belki ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ya da ‘En İyi Film’ ödülleri değillerdi ama, film ‘Sinematografi’ ve ‘En İyi Görsel Efekt Ödül’ lerini aldı. Bu ufuk açan bir film ve Ang Lee de Oscar sahnesine yabancı değil. Daha önce de burada bulundu. Filme baktığınızda sanırım Akademi’yi asıl etkileyen, onun filme verdiği yön oldu. Sonuçta ‘En İyi Yönetmen’ kategorisinde Ben Affleck, Katherina Bigelow gibi isimler adaylar arasında olmayınca, iş havada kalıyor. Pekçok kişi Oscar’ı kimin kazanacağını merak ediyordu ve ‘Life of Pi’ de harika bir film. Çok güzel yapılmış ve Akademi de Ang Lee’nin ödülü hak ettiğine inandı.’‘
Euronews: ‘‘Michael Haneke’nin ‘Amour’ filmi ‘En İyi Yabancı Dilde Çevrilmiş Film’ ödülünü kazandı. Film aynı zamanda ‘En İyi Filme’ de adaydı. Her iki ödülü de kazanması ihtimali var mıydı?’‘
Brandi Hitt: ‘‘Biliyorsunuz burada, yani Amerika’da pek çok kişi Amour’u izlememişti. Amour burada hakkında fazla konuşulan bir film olmamıştı, çünkü yabancı film olarak biliniyordu çoğunlukla. Tabii ‘En İyi Aktrist’ ödülüne aday gösterilen Fransız aktrist Emmanuela Riva da öyle. Burada pek çok kişi filmin ‘En İyi Film’ seçilemeyeceğini tahmin ediyordu sanırım. Ama film çok önemli bir beğeni topladı. Tabii Emmanuela’nın aynı zamanda filmdeki rolüyle BAFTA kazanması da önemli.
Euronews: ‘‘En İyi Aktrist Ödülü’nden söz edecek olursak… Sonuçta Jennifer Lawrence ödülü ‘Silver Linings Playbook’ taki rolüyle kazandı. Bu muhtemelen akşamın sürprizlerinden biriydi değil mi?’‘
Brandi Hitt: ‘‘Biliyor musun Andrea, bu belki de pek çok eleştirmenin Emmanuela Riva’nın kazanacağını düşünmesinden ileri geliyordu. BAFTA ödülünü kazandı ve oynadığı rolde müthiş bir başarı kaydetti. Anlatılması son derece güç bir öykü, bu nedenle pek çok kişi Emmanuela’nın kazanacağını sanıyordu. Ancak bu Jennifer Lawrence’nin gecesi oldu. Çok şaşırmış ve şoke olmuş haldeydi sahne üzerinde. Bence sonuç onun için bile biraz sürprizdi.’‘
Euronews: ‘‘Bize konuk olduğunuz için teşekkürler.’‘
Brandi Hitt: ‘‘Bu akşam sizinle konuşmak benim açımdan da harika, şahane bir gece…’‘