Italk’un bu bölümünde Avrupa Birliğinin balıkçılık sektörünün çıkarları ile çevreci grupların taleplerini nasıl dengelemeye çalıştığını ele alıyoruz. Aşırı avlanma sonucu balık türlerinin bir kısmı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Peki ya yediğimiz balık etinin kalitesine ne kadar güvenebiliriz? Avrupa Birliği Denizcilik ve Balıkçılık İşleri Komiseri Maria Damanaki sorularımızı yanıtladı.
Maria Damanaki:
“Öncelikle benim iyimserliğimin nedeni, bütün bu insanların tepkilerini görebiliyor ve anlayabiliyor olmamız. Bize bir milyona yakın dilekçe ulaştı. Iskartaya çıkarmak büyük bir sorun. Şu anda avlanan balıkların yüzde 23’ü ıskarta yüzünden denize geri atılıyor.”
“2022 yılında balıkçılık sektörü bu reforma göre sürdürülebilir bir anlayışla hareket edecek. Bunun sonucu olarak sektöre yüzde 30 oranında ek iş sunmayı ve 24 ek gelir getirmeyi, balıkçıların kazancının da yüzde 24 daha artmasını hedefliyoruz.”
“Tabii ki. Önemli olan dengeyi bulabilmektir. Benim işim de budur. Sosyal sonuçlar ile sektörün ihtiyaçları arasındaki dengeyi ayarlamak.”
“Şu an düşük düzeyde balık avlanılan gemilere daha fazla para yardımı yapıyoruz. Daha çok yerel halka, yerel balıkçılara destek olmayı amaçlayan politikalar güdüyoruz. Ayrıca onlara da fon yardımı yaparak yerel ekonomileri yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Balığı doğrudan satmaları yerine işlemelerini istiyoruz. Bu avlanmanın düşük düzeyde tutulmasını sağlayacak önlemlerimizdir. Ayrıca bu önlemler ekonominin iyi yönlü gitmesine de katkıda bulunacak.”