Avrupa sinemasında umutsuzca fon arayışı

Avrupa sinemasında umutsuzca fon arayışı
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Dijital teknolojiyle bağımsız sinema yapımcılarının filmlerini yapması daha önce hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Fakat bir yandan teknolojiye ulaşım kolaylaşırken Avrupa’da filmlere kaynak bulmak da bir o kadar zorlaşıyor.

Ekonomik kriz sırasında kamunun kültür harcamalarında yapılan kesintilerle sektörün devlet desteğiyle ayakta durmaya çalışan bölümü zor bir döneme girdi. Genç yönetmenler artık daha düşük bütçelerle iş yapmaya çalışıyor. Bu noktada hayal gücü devreye giriyor ve kaynak bulmak için konser gibi bazı organizasyonlar dahi düzenleyenler oluyor.

Yeni nesil yönetmenlerin örneklerinden 25 yaşındaki Portekizli yönetmen Salome Lamas’ın bir sonraki belgeselinin konusu Peru’da geçiyor. Lamas yapım için farklı ülkelerden fon bulmaya çalışıyor:

“Ben pragmatik davranmaya çalışıyorum. Eğer elimde bir vinç yoksa çekilmesi için bir vinç gerektirecek sahneyi de kafamda tasarlamıyorum. genelde fikirlerim ve çekim için gitmem gereken yerler uygulanabilir tasarılar oluyor. Aksi takdirde projeyi geliştirmeye hiç başlamıyorum bile.”

Çeşitli ülkelerin ortak yapımı filmlere gittikçe daha sık rastlanıyor. Fakat filmin sonuna gelinmesiyle de iş bitmiyor. Bu kez de filmin gösterileceği salon bulmak gerekiyor. Genellikle film dağıtım şirketleri bağımsız filmlere yatırım yapmayı çok tercih etmiyor. Böyle olunca da festivallere katılmak büyük önem kazanıyor.

Bazı filmler var ki televizyonlarda gösterilmiyor, sinema salonlarında kendisine yer bulamıyor ve hiçbir yerde gösterilmemiş oluyor. Bu yapımlar için seyirciyle ilk buluşma imkanını festivaller sağlıyor. Genelde farklı yolları da deniyorlar, bazı sinema kulüpleri ya da okullar gibi.

Avrupa’da sinema uzun bir tarihe sahip olmasına ve büyük sevgi görmesine karşın sektör bugün belirgin bir şekilde Amerikan hakimiyetinde bulunuyor. Avrupa sineması Hollywood’la rekabet etmeyi başaramıyor.

Y Generation’a kapılarını açan Lizbon’daki Medeia Filmes, Avrupa Komisyonu’nun “Europa Cinemas” (Avrupa Sinemaları) adlı ağının bir parçası durumunda. Firmanın sahibi Paulo Branco aynı zamanda bir film yönetmeni, Branco’ya göre Avrupa filmlerine verilen destek önemli fakat bu filmlerin daha çok sinemada gösterilmeye ihtiyacı bulunuyor.

“Avrupa Birliği’nin Avrupa sinemaları için hiçbir zaman kayda değer bir projesi olmadı. Çeşitliliğin korunması için bazı konuşmalar yapıldı fakat diğer ülkelerin sinemalarına açık olacak şekilde bir yaklaşım hiç olmadı. Bugün bir Portekiz filminin Alman, İtalyan ya da Fransız televizyonlarında gösterilmesi neredeyse imkansız. Tabii büyük kanalları kastediyorum. Bu kötü çünkü bu şekilde Avrupa film endüstrisine destek bulabilirdik.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Tercüme ile yeniden hayat bulan kitaplar

Erasmus öğrencileri iş hayatında daha avantajlı

7STEPS Projesi ile Belçikalı genç dansçılar profesyonel olma yolunda