REKLAMBarış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, bugün İstanbul’da uluslararası medya kuruluşları temsilcileriyle düzenlediği sohbet toplantısında önemli mesajlar verdi.
İki saat süren toplantıda Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere ve bölgesel konulara ağırlık veren Demirtaş ve Kışanak 7 Kasım’da Nusaybin’de büyük bir gösteri hazırlığında olduklarını açıkladı.
Suriye’deki radikal dinci grupların Türkiye’nin imkanlarını kullanarak ülkenin kuzeyinde barınabildiklerini savunan Kışanak mevcut duruma gelinmesinde Batılı ülkelerin de rolü olduğunu vurguladı.
Kışanak “Suriye Kürdistan’ın da uzun süreli çatışma zemini yaratılmak istendi. İki hafta önce Kobani’ye gittik görüşmeler yaptık. Sayıları birkaç binle ifade edilen grupların oluştuğunu gördük. Bunlar oradaki yerel halka sürekli tehdit oluşturuyorlar, saldırılar düzenleniyorlar. Türkiye en hafif deyimle bu oluşumların buralara yerleşmesini kolaylaştırmıştır” dedi.
Kışanak radikal grupların daha da yayılmasını Kürtlerin önlediğini ama Suriye muhalefetine destek olarak gönderilen yardımın bir damlasının bile Rojova Kürdistanı’na gitmediğini belirtti. Kışanak bölgede kalan Kürt hekimlerin malzeme yokluğundan morfinsiz ameliyatlar yaptıklarını da aktardı.
Bu tabloya rağmen Türkiye’nin Kürt bölgesine ambargo uyguladığını ve karşısında Kürt köyleri bulunan noktalara duvar örüldüğünü belirten Kışanak “Islahiye’de duvar örülüyor. Ceylanpınar ve Nusaybin’de karşısında Kürtlerin etkili olduğu bölgelerde Türkiye duvar örmeye başladı. Bu utanç duvarıdır” ifadelerini kullandı.
Eşbaşkan Selahattin Demirtaş ise bu gelişmeleri protesto için 7 Kasım’da Nusaybin’de büyük bir miting yapacaklarını söyledi: “Sınıra yürüyüş yapacağız. Sonuç alana kadar sürecek. Bu birkaç saatlik bir yürüyüş olmayacak.”
Demirtaş üç talepleri karşılanırsa eylemin bir şölene dönüşeceğini belirtti: “Bizim üç talebimiz var. Birincisi çetelere verilen desteğin durdurulması. İkincisi duvar yapımı durdurulmalı. Üçüncüsü ise Kürtlerle olan sınır kapılarının ticarete ve yardıma açılması.”
BDP liderleri Cenevre II olarak bilinen Suriye konferansına dair görüşlerini de paylaştı. Cenevre’nin yeni bir Lozan olmasını kabul edemeyiz diyen Kışanak “Bütün kimlikler ve kültürler yeni oluşacak Şam yönetiminde kendi temsiliyetini bulamazsa Suriye’de kalıcı barışı yakalamak imkansızdır.
Suriye’nin tamamını Kürtlere verseniz bu yeni bir savaşın gerekçesidir. Sünniler ya da Şiiler için de bu aynı. Suriye’yi yönetecekse bütün halkların temsil edildiği, gerekirse otonom bölgelerle gevşetilmiş merkezi yönetimle bir demokratik model çıkarılamazsa, bunun koşulları sağlanamazsa kalıcı barışı kimse gerçekleştiremez. Cenevre’de herkesin kendi kültürü ve kimliğiyle temsil edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Rusya bile Kürtlerin kendi kimliğiyle katılması gerektiğini söylerken Türkiye Cenevre’ye bu şekilde gitmelerine destek vermiyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
