REKLAM“İstikamet Davos!”, küresel liderleri bir kez daha aynısını söyledi. Şapkalarını, atkılarını ve kış botlarını alarak dünyanın en elit buluşmasında bir araya geldiler. Her zaman olduğu gibi Dünya Ekonomik Forumu, çıtayı yükseltti ve bu sefer dünyanın şekillenmesi konusuyla karşımıza çıktı. Birçoğuna göre 2014 ekonomiler için yenilenmiş umudu temsil ediyor. Biz de bu özel programda Avrupa’nın ekonomik krizden çıkış için attığı ilk geçici adımlara odaklanıyoruz.
Davos’ta masaya yatırılan konulardan biri de Avrupa Birliği’nin ekonomik idealleri ve Euro Bölgesi’nde yaşanan ekonomik kriz. Bölgede bu yıl büyüme bekleniyor. Ancak yine de sürdürülebilir bir iyileşme konusunda şüpheler var. Dünya Ekonomik Forumu Genel Direktörü Lee Howell, bu konuda kafa yoruyor: “Kriz şimdilik sizi bir araya getiriyor. Fakat ben bu yıl Avrupa’nın atılım yapmak ve kendisini yenilemek için gerçekten de bir araya geleceğine inanıyorum. Umarım onlar Davos’ta bunun üzerine çalışabilirler.”
Euro Bölgesi’nde 2014 yılında en büyük kaygı duyulan konuların başında rekor seviyelere çıkan işsizlik geliyor. İspanya ve Yunanistan’da neredeyse her dört kişiden biri işsiz. Gençler arasındaki işsizlik ise ‘kayıp nesil’ korkusunu beraberinde getiriyor.
euronews:
“Bu yılki Davos zirvesi “Kriz Sonrası Dünya’ya Şekil Verilirken” başlığını seçti. Euro Bölgesi ekonomileri genel olarak büyümeye geçse de Avrupa’nın siyasi ve iş dünyası liderleri kendilerini yeni zorluklara hazırlıyor.”
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Avrupa’daki ekonomik krizinin etkilerini yakından takip ediyor. Bu konuda daha fazla bilgi için örgütün genel sekreteri Angel Gurria ile konuştuk.
Isabelle Kumar, euronews:
“2014’e girişimiz ve Avrupa’nın ekonomik krizden geçici çıkışıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?”
Angel Gurria, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri:
“Bu karışık bir çanta. İlk olarak krizin etkilerinin hala üzerimizde ağırlık oluşturduğunu söylemeliyiz. Büyümenin azalması, işsizliğin artması ve eşitsizliğin büyümesi ki bu çok önemli bir konu; ayrıca kurumlara olan güvenin azalması da söz konusu. Başkanlar, başbakanlar, parlamentolar, bankacılık sistemi, siyasi partiler bunlar arasında.”
euronews:
“Avrupa’da 2013’teki reform adımından tatmin oldunuz mu?”
Angel Gurria, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri:
“Özellikle çok ev ödevi olup da bunu yapanlardan memnunum. Şu anda reform ortak bir ruh hali. Bu durum asla durmamalı ve devam etmeli. Avrupa’da benim kaygım, oldukça asimetrik bir konu. Ülkelerin çoğu ihtiyacı olan yapısal reformları hayata geçirmedi. Çünkü onlar piyasa baskısı altında değil. Gerçekten de zor kararları almak için büyük zorlama ve sınırlamaların olduğu piyasa baskısı altında olmak mı gerekiyor?”
eruonews:
“Bunu söylerken hangi ülkeleri kastediyorsunuz?”
Angel Gurria, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri:
“Daha büyük ve başarılı olanı kastediyorum. Bu Fransa’yı içeriyor, aynı zamanda Almanya’da bunun içinde. Fransa son günlerde cumhurbaşkanın açıkladığı, doğru yolda ilerlemek için birkaç ilginç karara imza attı. İş yaratmak için maliyetlerin azaltılması, iş yapması için şirketlerin maliyetlerinin azaltılması. Bu, bizim Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’a göreve geldiği 18 ay önce defalarca yapmasını tavsiye ettiklerimizin bir parçası. Bizler de bu yönde atılan adımları görünce mutlu oluyoruz.”
euronews:
“Bu konudan reformlara geçecek olursak, bildiğinizi gibi Avrupa’da büyük olasılıkla reformları duraklatabilecek seçimler yapılacak. Bu konuda büyük bir kaygı da olacak çünkü momentumu devam ettiremiyorsunuz.”
Angel Gurria, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri:
“Reform sürecinin bir anda kesileceğini sanmıyorum; çünkü seçimler yapacaksınız. Şu anda en başarılı liderlerin gerçekten de topu nasıl alıp ilerlediğini görüyoruz.Onlar halkına reform ihtiyacı olduğunu söylüyor ve telkin ediyor; onları bu konuda cesaretlendiriyor.”
euronews:
“Bu eşitsizliklere baktığımızda Avrupa’da popülist partilerin taban genişlettiğine şahit oluyoruz. Avrupa seçimleri yapılacak. Avrupa’daki aşırı sağın güçlendiren ekonomik entegrasyon sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Angel Gurria, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri:
“İnsanlar şu anda gördüklerinden dolayı aşırı sağ ve aşırı sol bu pozisyona geldi. Avrupa’nın desteklendiğinden eminim. Her zaman şunu söylüyorum Avrupa’da bir iskele sorunu var. Notre Dame gibi yerlere gidip etrafında iskele görmek sizi sinirlendirir. Fakat Avrupa iskelesinin altından çok şey geçiyor. Bunlar, kendini yeniden icat, yeniden yapılanma, kurumları ve kendini yeniden tasarlama, bankacılık birliği kurulması, mali birlik kurulması. Bu konularda bunun zaman alacağı ile ilgili tartışmalar var. Çok hızlı olmanın dışında Avrupalıları her konuda suçlayabilirsiniz; ancak onlar kurumları inşa ediyorlar, onları bir araya getirmek zaman alacaktır. Fakat gerçek soru korktuğunuz iskeleyi kaldırdığınızda ne olacağıdır. Bu Avrupa’nın kendisidir.”