Soğuk Savaş geçmişte mi kaldı?

Soğuk Savaş geçmişte mi kaldı?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Yirmi beş yıl önce dünya baskıcı Sovyet bloğu veya Demir Perde’nin yıkılışını sevinçle karşıladı. Ancak önce Gürcistan sonra da Ukrayna’da baş gösteren askeri çatışmalar akıllara şu soruyu getirdi: “Soğuk Savaş tekrardan mı başlıyor?”

Eskinin nükleer başlıklı füzelerle donatılmış denizaltılarını barındıran Estonya’daki bir liman, günümüzde sakin ve barışçıl balıkçıların meskeni olmuş. Estonya’da azınlık konumunda olan Rus kökenli bir balıkçı şunları söyledi: “Soğuk Savaş‘ın geri geleceğini sanmıyorum. Çünkü Rusya artık Sovyet İmparatorluğu değil. Rusya’da Komünist Parti var ama iktidarda değil. Bugün başka bir parti ülkeyi yönetiyor…”

Günümüzde komünizm geçerliliğini yitirmiş durumda. Bugünün endişesi daha çok Putin’in Rusyasıyla batı savunma ittifakı NATO arasında artan gerilimden kaynaklanıyor.

Avrupa Birliği, Demir Perde güzergahını (EV13) ilk başlattığında savaşlardan bunalmış bölgede umutlar oldukça yüksekti.

Estonya’nın başkenti Tallinn’de gündemdeki konu, birkaç gün önce bir Rus casus uçağının ülkenin hava sahasını ihlal etmesi. Bir grup Rus bombardıman uçağı da Baltık Denizi üzerinde görülmüş.

Baltık bölgesinde yaşayan uluslar, Kremlin’in bölgeyi siber ataklarla istikrarsızlaştırmasından, etnik azınlıkları kışkırtmasından ve sınır problemleri çıkarmasından dolayı rahatsız.

Tallinn Yat Kulübü’nden yelkenci Kalev Vapper bu yıl dünya şampiyonluğu kazandı. Kendisi 1960’larda bu limanı ikiye bölen gerçek demir bir perdenin olduğu zamanları çok iyi hatırlıyor: “Suda dört beş metre boyunda büyük dubalar vardı. Bunlar denizaltılarını engellemek için çok kuvvetli çelik zincirlerden yapılmış metal perdelerle suyun dibine kadar gerilmişti. Çok tehlikeliydiler. On veya onbir yaşımda yelken sporuna başladığımda bir yarışa katılmıştım. Yarış nehirden start aldı ve parkur denize doğruydu. Ancak denize açılan sınırdaki nöbetçiler ellerinde otomatik silahlarla beni durdurdu. Hatta içlerinden biri silahı bana doğrultarak ‘Eğer denize açılırsan seni vururum’ dedi.”

Soğuk Savaş gerginliklerinin yankısı Estonya’da hala devam ediyor. Estonya gizli servisinin eski başkanı Eerik-Niiles Kross çok yakın bir zamanda gerçekleşen bir olayı anlattı. İddiasına göre, Rus ajanları Estonya sınırını geçip bir polis memurunu kaçırmış. Rusya ise polisin kendi topraklarında yakalandığını ve casusluk yaptığını ileri sürmüş.

Kross Rusya ile ilgili de şunları söyledi:“Rusya emperyal bir güç olarak açıkça eski konumuna dönmek istiyor. Rusya’nın Soğuk Savaş hala devam ediyor veya tekrar başladı diye düşünmesini, Batı’nın da bitti gibi davranmasını çok garip buluyorum. Batı, saldırgan ve ne yapacağı belli olmayan Rusya’yla nasıl baş edeceğini bilmiyor.” dedi.

Kross’un aile hikayesi ise bir milletin doğu ve batılı güçler arasında sıkışmış halini yansıtıyor. 1944 yılında babası Naziler tarafından tutuklanır. İki yıl sonra Sovyet güçlerinin istilası başlar. Siberya’ya sürülmeden önce Tallinn hapishanesinin iç karartıcı duvarları arasına kapatılır. Burası aynı zamanda birçok Estonyalı muhalif ve aydının gözaltına alındığı yerdir.

Kross, Demokratik özgürlük hayallerinin gerçek olduğu 9 Kasım 1989 gününü şöyle anlatıyor: “Berlin’e gitmek için bir otobüs bileti almıştım. Tesadüf işte, Berlin’e ulaşır ulaşmaz Duvar yıkıldı. Duvar’ı parçalayan gruba ben de katıldım. Alman sınır muhafızlarının Duvar’daki deliklerden birbirlerine şampanya ikram ettiklerini gördüm.”

Litvanya’da ise sonsuz görünen bir orman yolu üzerinde eski Litvanya Savunma Bakanı hikayesini anlattı. Stalin ailesini Sibirya’ya sürgüne göndermiş ve dedesi orada ölmüş. Eski bakan Rasa Jukneviciene 1990’daki Litvanya’nın bağımsızlık ilanı belgesinde imzası olan tarihi bir kişilik.

Jukneviciene, Sovyetler Birliği’ni yeniden inşa etmeye çalıştığı için Putin’i suçluyor: “Hemen hemen 2008 yılından bu yana şahit olduklarımız, Rusya’nın kuzeyden başlayıp Kaliningrad bölgesine kadar Baltık Devletleri etrafında silahlı kuvvetlerini yeniden yapılandırıp modernize etmeye başlamasıdır. Çok büyük sayıda nükleer başlıklı silahlara da sahipler.”

Demir Perde Güzergahı Avrupa Eurovelo bisklet ağının bir parçası. 10 bin kilometrelik bisiklet parkuru hala inşa aşamasında, tamamlanması için daha çok zaman gerekiyor. Almanya’nın doğusundan batısına doğru gidildiğinde güzergahın merkez üssü Berlin Duvarı’na ulaşılır.

Michael Cramer, Almanya Yeşiller Partisi’nden milletvekili. Kendisinin fikri olan Berlin Duvarı Güzergahı’nın başarısı ardından bunu tüm Avrupa kıtasını kapsayacak şekilde genişletmek için Eurovelo ağı olan Demir Perde Güzergahı fikrini ortaya atan kişi.

Soğuk Savaş kıtalar arasında çıkan çatışmanın fay hattıydı. Brandenburg Kapısı’nda doğu-batı jeopolitik ve güvenlik konularında uzman Michael Paul ile buluşuyoruz. Başında bulunduğu düşünce kuruluşunda Ukraynalı ve Rus askeri yetkililerin de katıldığı paneller düzenleniyor.

Paul Demir Perde’nin bir daha geri gelmeyeceğini iddia ediyor: “Soğuk Savaş bitti. Putin bunu Almanya Federal Meclisi’nde 13 yıl önce açık bir şekilde ifade etti. Yeni bir Soğuk Savaş olmayacak. Günümüzde Ukrayna örneğinde gördüğümüz gibi karma, hibrid savaşlar yani savaşın değişik formlarına şahit oluyoruz. Güvensiz bir küreselleşmeyle karşı karşıyayız. Putin’in Sovyetler Birliği’ni tekrar kurmak istediğini sanmıyorum. Onun emperyalist hedeflere ulaşma gibi bir derdi yok. Sovyetler Birliği’nin tam tersine, bugünün Rusyası emperyalistik bir yaklaşımı uygulama kapasitesine de sahip değil.”

Eski sınır muhafızı Rudi Thurow, Michael Paul’un haklı olmasını yürekten arzuluyor. Rudi Thurow doğudan batıya kaçanlara ateş açmayı reddetmiş bir sınır muhafızıydı. Sonra duvarı aşarak Batıya kaçmış. Doğu Berlin’den insanları sahte pasaportla veya tünellerden kaçıran bir yeraltı örgütüne katılmış. Tüm bunlar Doğu’daki acımasız rejimin dikkatini çeker.

Hikayesinin devamını şöyle dile getiriyor: “Yaşadığım en tehlikeli olay Doğu Berlin otoritelerinin benim Batıda infaz edilme emrini verdikleri zamanda oldu. Bir gece evime gidiyordum. Bu emri almış iki ajandan biri duvarın arkasına saklanmış bir diğeri de dikkatimi dağıtmak için benimle konuşmaya başlamıştı. Sotede saklanan üzerime atlayıp elindeki ağır balyozla kafamı parçalamaya kalkıştı. Ertesi gün Batı Berlin gazetelerinde soygun ve cinayet şeklinde haber olacaktım.”

Rudi, şans eseri katillerin elinden kurtulur. Ama kurtulamayanların sayısı daha çoktu. Doğu sınırındaki muhafızlara kaçak gördüklerinde kesin vur emri verilmişti. Michael Cramer 1989 yılında son vurulan kişiyi çok iyi hatırlıyor: “5 Şubat 1989 gecesi Chris Gueoffroy vuruldu. Bir arkadaşıyla Doğudan Batıya kaçmaya çalışıyordu. Arkadaşı tutuklandı ancak Chris önden on kurşunla vuruldu. Neden onu da sadece tutklamadılar ki?”

Doğu-batı arasındaki gerginliklere bugünlerde artış göstermekte. Her ne kadar Soğuk Savaş seviyesine ulaşmasa da ürpertisi önceden bölünme yaşamış bu bölgede hala hissediliyor.

Bugünün siyasi liderleri doğu ve batı arasında yeni bir çatışma çıkmasını önlemek için yeterince tedbirli davranacak mı?

BONUS 1: Eerik-Niiles Kross
Estonya İstihbarat Servisi eski Başkanı Eerik-Niiles Kross ile yapılan röportajın tamamı için lütfen linke tıklayınız (İngilizce).

BONUS 2: Rasa Jukneviciene
Eski Litvanya Savunma Bakanı Rasa Jukneviciene’nin günümüzde potansiyel Soğuk Savaş tehlikesi hakkında görüşlerini bildirdiği röportajın tamamı için lütfen linke tıklayınız (İngilizce).

BONUS 3: Rasa Jukneviciene
Eski Litvanya Savunma Bakanı Rasa Jukneviciene ile Avrupa Birliği’nin desteğiyle şimdi Soğuk Savaş müzesine çevrilmiş eski Sovyet nükleer füze üssünde yapılan röportajın tamamı için lütfen linke tıklayınız (İngilizce).

BONUS 4: Michael Paul, Senior Fellow, SWP
Berlin’deki Bilim ve Siyaset Vakfı (SWP) düşünce kuruluşu başkanı Dr. Michael Paul ile yapılan röportajın tamamı için lütfen linke tıklayınız (Almanca).

BONUS 5: Rudi Thurow
Berlin Duvarı’nın eski muhafızlarından Rudi Thurow’un inanilmaz hikayesinin tamamı için lütfen linke tıklayınız (Almanca).

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?