REKLAMİnsanlık için en tehlikeli virüslerden biri. Afrika’dan geliyor adını ise Ebola nehrinden alıyor. Son zamanlarda Batı Afrika’da görülen ölümcül virüsün yayılmasının önüne henüz geçilemedi.
Adını Kongo’daki bir nehirden alan Ebola, 2014’ün en tehlikeli salgını olarak dünya gündemine oturdu. Ebola virüsü ilk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo’daki salgınlarda tespit edildi. Uzun bir aradan sonra bu virüsün ilk sinyalleri 2014’ün başlarında Gine’de görüldü. Fakat virüsün laboratuvar testlerinden geçip kesinlik kazanması Mart ayını buldu.
Nisan ayında bölgede bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü mevcut salgının görülmemiş derecede hızla yayıldığı uyarısında bulunurken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tehlikenin endişe verici boyutta olmadığını açıklayarak halkın tedirginliğini yatıştırmaya çalıştı.
Hızla yayılan virüs Mayıs’da Sierra Leone’de, Haziran’da Liberya’da, Temmuz’daysa Nijerya’da görüldü.
Ülkelerin ölümcül virüsle mücadelesi her yerde aynı başarıyı göstermedi. Batı Afrika’nın yoksul ülkelerinde genel sağlık durumu içler acısıyken Nijerya bu salgınla mücadelede galip gelen nadir ülkeler arasında yer aldı.
Ebola ile tek başına mücadele eden sivil toplum örgütlerininse yayılmaya karşı önlem almaktan başka silahı yoktu.
Ebola’nın Afrika’dan Avrupa’ya gelişiyse ağustos ayında Liberya’da bulunan bir İspanyol misyoner doktorun hastalanıp ülkesine getirilmesiyle başladı.
Misyoneri tedavi etmeye çalışırken Ebola sarmalına düşen hemşire hızla alınan önlemler sonucu hastalığı yenmeyi başardı.
DSÖ Kasım ayı sonunda yaklaşık 7 bin kişinin Ebola’dan hayatını kaybettiğini açıklarken, salgınla mücadelede etkili olacak bir aşı bulunması için labaratuvar çalışmaları devam ediyor.