Zero sanat akımı Berlin'e ışık saçıyor

Zero sanat akımı Berlin'e ışık saçıyor
© 
By Akif AltundasAP
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Zero, 2. Dünya Savaşı sonrası sınırları zorlayan bir avangart Alman sanatı akımıydı. Berlin’de Zero akımını tekrar yaşatmak uğruna geçmişe yönelik

REKLAM

Zero, 2. Dünya Savaşı sonrası sınırları zorlayan bir avangart Alman sanatı akımıydı. Berlin’de Zero akımını tekrar yaşatmak uğruna geçmişe yönelik bir sergi açıldı . Zero, 2. Dünya Savaşı sonrası oluşan kasvetli ortamı dağıtıp, sanatta yeni bir ışık ve dinamizmle örülü iyimser bir hava oluşturmaya çalışmıştı.

Almanya’nın Düsseldorf kentinde başlayan Zero akımı tüm dünyada yankı bulmuştu. 1957 ve 1967 yılları arasında üretilen yaklaşık 200 eser şimdi Berlin’de 3 bin metrekarelik bir alanda sergileniyor.

Geleneksel manzara resimleri veya portreleri görmeyi arzulayanlar bu sergiden hayal kırıklığı ile ayrılabilirler. Çünkü Zero, savaşlar ve sanat tarihi yüklerini üzerinden atıp yeni bir oluşuma kanat açmaya çalışan bir sanat akımı olmuştu.

Sonuçta, göz kamaştırıcı ışıklı görüntüler, hareketli gölgeler oluşturan makineler ve darbeler, kraterler ve delikli tuval eserleri ortaya çıkmış.

Zero Sanat Vakfı Temsilcisi ve Stockholm Modern Sanatlar Müzesi Müdürü Daniel Birnbaum akımı şöyle açıklıyor: “Zero akımı ilk ortaya çıktığında gerçekten sıfırdan başlamak istemişler. 2. Dünya Savaşı sonrası Alman kültürü iflas etmiş durumdaydı. Sanatçılar ne yapacaklarını bilemiyordu. İşte her şeyi sil baştan yapıp sıfırdan başlamak, o anlardan biriydi. Birileri, ‘resim sanatının tüm geleneksel fikirlerini göz ardı ettiler’ diyebilir. Aslında onlar ışığın resmini yapmadı ışığın kendisini gösterdi.”

Akımın ilk kurucu sanatçıları Heinz Mack ve Otto Piene olmuş, Guenther Uecker akıma daha sonra katılmıştı.

Sıklıkla soyut dışa vurumculuk tepkisi olarak yorumlanan hareket, sanatın renk, duygu ve bireysel ifadeden özgür olmasını savunmuştur. Akımın kurucu sanatçılarından Hollandalı Otto Piene “sıfır” kelimesini yeni bir başlangıç için sessizlik ve saf olasılıklar bölgesi olarak tanımlamıştı.

Alman sanatçı Herman de Vries bu avangart akımın bir parçası olarak çalışmalarında Otto’nun fikirlerinden esinlendiğini söylüyor: “Sıfır özgürlüktür, rahatlıktır. Her zaman geri dönebileceğiniz bir noktadır. Sıfır bir kapıdır. Kapı her zaman açık. Kapı burada. Kapı her yerde. Her yer hiçbir yerdir. Hiçbir yer ise budur.”

1967 yılında yok olan zero sanat akımı dönem sanatçılarının eserlerinin günümüzde müzayedelerde yüksek fiyata alıcı bulmasıyla olağanüstü bir diriliş yaşıyor.

Berlin’deki serginin organizatörü Martin Gropius Bau’ya göre bu sergi en fazla zero sanat eserini bir araya getiren bir koleksiyon.

Sergi 8 Haziran tarihine kadar Berlin’de, Temmuz ayından itibaren ise Amsterdam Kent Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dubai'nin moda başarısı

Star Wars'un ilk hologram kayıtları

Televizyonun ünlü simaları Monte Carlo'da buluştu