Yunan Venizelos gemisi, Midilli adasından aldığı yaklaşık 2 bin göçmeni boşaltmak üzere son iki günde ikinci kez Pire limanına demir atıyor
REKLAMYunan Venizelos gemisi, Midilli adasından aldığı yaklaşık 2 bin göçmeni boşaltmak üzere son iki günde ikinci kez Pire limanına demir atıyor. Göçmenlerin büyük çoğunluğu Suriyeli, bir kısmı da Afgan.
Dört çocuk annesi bir Suriyeli anne, bir hafta önce eşinin kullandığı takside bombalı saldırıda öldürülmesinin ardından yola düşmek zorunda kaldığını anlatıyor.
Göçmenlerin Midilli’de geride bıraktıkları şartlar ise idealin çok gerisinde. Uygun olmayan binalar ve büyük bir kalabalık.
“Midilli ada halkı bize yardım etti ama hükümet değil. Birleşmiş Milletler ve diğer organizasyonlar da yardım etmediler, sadece izlemekle yetindiler. Bizi izleyip sadece fotoğraf çektiler”
Suriyelilerin evlerinden ayrılıp Türkiye’ye varmaları için harcadıkları para 400 Euro’yu buluyor.
Türkiye’den Yunan adalarına geçiş ise biraz daha pahalı. Burada fiyatın bin 200 ile bin 500 arasında değiştiği belirtiliyor.
“Buraya bitkinlik ve korku içinde gelen insanlar, ilk olarak nereye gideceklerini soruyor. Ellerindeki bir parça kağıtla bir yerden başka bir yere kaçıyor. “
Gemiden inen umut yolcuları otobüslerle Pire tren istasyonuna, oradan da Atina’nın merkezinde bulunan tren garına taşınıyor.
Göçmenlerin amacı Selanik’e giden ilk trene binebilmek, oradan da başka bir trenle sınırı geçebilmek.
Tren bekleyen Afgan göçmen, ülkesinde Taliban’a, veya orduya katılmaktan başka çaresinin olmadığını söylüyor.
“Afganistan’daki durum eğitim için hiç uygun olmadı. İsveç‘e gidip biraz eğitim alarak, yaşamım ve ailem için iyi bir şey yapmak adına şimdi Avrupa’ya gidiyoruz.”
Bulabildikleri ilk köşede geceyi geçiren göçmenler, sabah treni veya kendilerini alacak ilk uygun trenle ülkenin kuzeyine gidiyor. Böylece destansı umut yolculuğu sürüp gidiyor.
Euronews muhabiri Panos Kitsikopoulos Yunanistan’dan aktarıyor:
“Atina’dan kalkıp ülkenin kuzeyine giden trenlerin biletleri göz açıp kapayıncaya kadar tükeniyor. Her gün yüzlerce göçmen ve mülteci, Selanik’e gidip oradan sınırı ve Makedonya’yı geçmek için trenlere biniyor. Bu uzun yolculuğun ardından bitkin düşen göçmenler kaldırım ve platformlarda uyuya kalıyor. Bütün bunlara karşın göçmenlerin yeni bir yaşam arayışındaki umutları ise hiç tükenmiyor.”