Avrupa Birliği ile arasındaki krizi aşmak için girişimleri sürdüren Polonya, seçimlerden sadece üç ay sonra siyasi bir kargaşaya sürüklendi. Ülkede
REKLAMAvrupa Birliği ile arasındaki krizi aşmak için girişimleri sürdüren Polonya, seçimlerden sadece üç ay sonra siyasi bir kargaşaya sürüklendi.
Ülkede merkez sağ Hukuk ve Adalet Partisi’nin seçimleri kazanmasının ardından kitlesel protesto gösterileri hız kesmeden devam etti.Protestoların sonuncusuysa geçtiğimiz cumartesi günü yapıldı.
Ekim ayından bu yana hükümetin yargıyı kontrol altına alabilmek için yaptıkları ve medyanın ülkeyi ikiye böldüğü iddiaları üzerine Avrupa Parlamentosu harekete geçti. Avrupa Birliği (AB), Varşova’nın temel demokratik ilkelere
http://carnegieeurope.eu/strategiceurope/?fa=62579 uyup uymadığını kontrol etmek için soruşturma başlattı.
AB’nin bu suçlamalarına itiraz eden Polonya Başbakanı Beata Szydlo Strazburg’da Avrupa karşıtı bakanlar tarafından alkışlandı.
Başbakanlık sözcüsü Marek Magierowski Polonya’nın yaptırımlara tabi tutulmaması için Avrupa Komisyonu’nun soruşturmayı durdurmasını ümit ediyor: “_Avrupa Komisyonu ile net bir çatışma var ortada ama Polonya hükümeti her türlü diyaloğa açık. Polonya şu an için Avrupa Komisyonu’nun anlamakta güçlük çektiği çelişkili görünen her konu üzerinde tartışmaya hazır.”
Hükümet tarafından alınan çelişkili önlemlerden biri de Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin önemli konularda mutlak çoğunluk yerine 3’te 1 çoğunluk şartını araması.
Central European Üniversitesi’nde hukuk ve kamu yönetimi yardımcı doçent Maciej Kisilowsky “Anayasa’nın basit bir prosedürle en önemli organlardan birini felç edeceğini düşünmek çok mantık dışı bir yorum. Yasaların Anayasa’ya uyup uymadığını kontrol etme gücüne sahip tek kurum” dedi.
Ülke genelinde protesto göstericilerinin öfkesini artıran bir diğer husus ise hakim onayı olmadan vatandaşların internet üzerindeki bilgilerinin polis ve gizli servislere iletilmesi. Polonya Hukuk ve Adalet Partisi, Macaristan Başbakanı Viktor Orban gibi demokratik özgürlükleri göz ardı ederek kendi siyasi ajandasını empoze etmekle suçlanıyor.
Euronews muhabiri Gabor Kovacs aktarıyor: “Çok sayıda siyasi analist Avrupa’da Brüksel’e karşı baş kaldıran bir Macar-Polonya çizgisi oluştuğunu savunuyor. ‘Polonya’nın Avrupa’daki mülti kültürlülük anlayışına ihtiyacı olmadığını ve Avrupa’nın yenilenebilir enerji kullanan vejetaryan ve bisikletçiler tarafından temsil edildiğini’ açıklayan Polonya dışişleri bakanı bu konuya iyi bir örneklerden biri”.