Polifoni, yani çok seslilik projesi, dünyanın en prestijli orkestralarından biri olan Kraliyet Concertgebouw Orkestrası‘nın girişimi olarak hayata geçirildi.
Polifoni, yani çok seslilik projesi, dünyanın en prestijli orkestralarından biri olan Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nın girişimi olarak hayata geçirildi.
Concertgebouw ekibi, zaman zaman Avrupa’nın farklı ülkelerini dolaşıyor ve buralardaki genç orkestraları ile beraber performans sergiliyor.
Son olarak da geçtiğimiz günlerde İrlanda ve Slovenya’yı ziyaret etti.
Euronews’e konuşan Concertgebouw Orkestrası Genel Müdürü, kendi grubunun neden Avrupa’daki diğer genç müzisyenlerle beraber sahne aldığını şu sözlerle açıkladı:
“Avrupa’daki çok seslilikten gurur duyuyoruz. Bach ve Mozart’tan modern müziğe her türden çalıyoruz. Ancak tüm bu besteciler Avrupa’daki çok sesliliğin ve Avrupa etkileşiminin çocukları. Elbette Avrupa’dan ve de Brüksel’den yana şikayetlerimiz var. Ancak biz her zaman gençlik orkestraları ile bizim tecrübeli arkadaşlarımızı yan yana getirerek o genç yeteneklere ders vermeyi, beraber prova yapmayı aynı zamanda onları yönlendirerek etkileşimi canlandırmayı ve de tüm bu farklı ve zengin kültürlerin yüzyıllar boyunca birbirinden nasıl etkilendiğini ve birbirine nasıl nüfuz ettiğini düşündürmek ve yansıtmak için tam zamanında bir açıklama ile hadi Avrupa Birliği’nin 28 ülkesinde çalalım dedik. Bu her zaman sorun olmaz, bazen de ötekini görmek bir şanstır”
Orkestra’nın İtalyan Şefi Daniele Gatti ise, tecrübelerini genç nesillere aktardıklarını söylüyor:
“Bu proje, The RCO Meets Europe” olarak anılıyor ve ziyaret edilen ülkelerdeki genç müzisyenlere, programın açılışında Concertgebouw Orkestrası ile birlikte performans sergileme imkanı veriyor. Arkadaşlarımın adına bu durumu cömertlik işareti olarak değerlendiriyorum. Çünkü farklı tecrübelerden, farklı müzik okullarından gelen gençlere bizimle birlikte sahne alma fırsatı sunuyor. Benim için en önemli olan durumlardan birisi, orkestradaki arkadaşlarımın önceden gelip gençlerle yan yana oturması ve onlara daha zor geçişlerde yardımcı olması ve hep birlikte çalmamız”
Sanatın ve sanat dallarının çok önemli olduğunun altını çizen Genel Müdür Jan Raes, sanatın insanları biraraya getirdiğini ifade ediyor.
Raes, “Duyguları tanımak ve diğer duyguları keşfetmek harika bir şey. Sükunet veriyor, her günün aynı olmadığını ve hayatta neyin önemli olduğunu dile getiriyorlar. Bir anlamda kelimelerin ve gündelik yaşamın ötesinde önemli şeyler arasında bir bağ kuruyorlar” dedi.