Avrupa futbolunun geleceği mercek altında

İspanya’nın başkenti Madrid, meşin yuvarlağa ithaf edilen en büyük etkinliklerden biri olan Dünya Futbol Zirvesi’ne ev sahipliği ediyor. Toplantılara spor dünyasının en büyük isimleri, kulüpler, profesyoneller, UEFA ve FIFA gibi kurumlar ve medya katılıyor. Bu randevu sırasında Avrupa futbolunun geleceği masaya yatırılıyor.

Masaya yatırılan bu gelecek ise gittikçe Doğu’ya kayıyor. Örneğin İtalya’nın en önemli kulüplerinden Inter’in ardından Milan da Çin’in renklerine bağlanıyor. İngiltere’nin son şampiyonu Leicester Taylandlı bir iş adamına ait. Valencia ise Singapurlu bir milyardere. Premier League’in eski başkanlarından Rick Parry Asya’dan gelen bu yatırımların endişe yaratmaması gerektiği kanısında:

“Bu durumu bir kat daha karmaşık kılıyor. Bununla birlikte kulüplerin ihtiyaç duyduğu zenginliği de karşılıyor. Üstelik tehlike de o kadar büyük değil. Bunun yanında ayrıca çok büyük olabilecek bir taraftar kaynağına ulaşmanızı sağlıyor. Yani Çin 1,3 milyar nüfusa sahip. Hindistan da öyle. Bilirsiniz, nüfus ne kadar büyükse futbol için önemi de o kadar artar.”

Öte yandan para her zaman başarıyı beraberinde getirmiyor. Örneğin yabancı milyarderlere ait İngiliz kulüpleri 2008’den beri Şampiyonlar Ligi’nde kupa kaldıramadı. Parry bu durumun nedenini İngiliz liginin zorluğuna bağlıyor:

“Premier League son yıllarda diğerlerine oranla daha fazla gelir sağladı. Ayrıca diğer liglere oranla 2 kat daha fazla vergi gideri oldu. Sizin de haklı olarak söylediğiniz gibi Avrupa’nın başarıları konusunda şu anda biraz geride kalınıyor. Yani diğer bir deyişle bunun içinde biraz bilinmezlik de var. Ama diğer taraftan bence açıklamanın büyük bir yanını Premier League’deki büyük rekabet oluşturuyor. Her şey çok zor, çünkü her maç ayrı bir savaş.”

Son Avrupa Futbol Şampiyonası’nda İngiltere’nin İzlanda gibi sürpriz bir takıma elenerek turnuva dışı kalması da kimilerince bu sebebe bağlanıyor. Bununla birlikte İngiltere yarım asırdır kupa kaldırmayı hasretle bekliyor.