REKLAMGünümüzde gençlerin neredeyse tamamı akıllı telefon ya da bilgisayar kullanarak internete bağlanıyor. Bilgi edinme, eğitim ve iletişim için bu platformu kullanmak elbette işlerimizi kolaylaştırıyor ancak internetin bizi bağımlı hale getirdiği bazı farklı yönleri de var; sosyal medya.
80’lerde hatta 90’larda çocuk olanlara, anne babaları yediğiniz şeyleri sokakta kimseye göstermeyin diye tembih ederdi. Ancak şu anda yediği sıradan bir çikolata ya da dondurmayı bile fotoğraflayarak sosyal medyada paylaşan bir kitle ortaya çıktı.
Konuyla alakalı yapılan önemli bir araştırma günümüzde gelinen noktanın ciddiyetini gösteriyor. İngiltere’de faaliyet gösteren Kamu Sağlığı İçin Kraliyet Topluluğu (Royal Society for Public Health) 2017 yılı başlarında yaşları 14 ile 24 arasında değişen bin 500’e yakın genç arasında bir anket yaptı.
Ankette YouTube, Instagram, Snapchat, Facebook ve Twitter’ın gençler üzerindeki etkileri araştırıldı. Gençlere, kullandıkları bu sosyal medya platformlarını kaygı, yalnızlık, uyku, kendini ifade etme, dış görünüş gibi sağlığa etki eden 14 ayrı maddede değerlendirilmeleri istendi.
Elde edilen sonuçlara göre ise Instagram’ın, gençlerin ruh sağlığına en çok zarar veren platform olduğu ortaya çıktı.
Takipçi sayısı kazanma, fotoğraf paylaşımı yaparak beğeni (like) elde etme, takdir toplama arzusu uyandıran, bu sebeple gençlerin özgüvenlerini doğrudan etkileyen Instagram, her ne kadar diğer platformlar gibi sadece fotoğraf ve video paylaşımı platformu izlenimi verse de aslında fazla tehlikeli.
Konunun uzmanı Shirley Cramer yaptığı açıklamada ‘sosyal medyanın alkol ve sigaradan daha fazla bağımlılık yaptığı’ ifadelerini kullanıyor. Sosyal medya platformlarının ölçüsüz kullanımı kaygı, depresyon ve uyku bölünmelerine yol açıyor. 25 yaşından küçük gençlerde kaygı ve depresyon oranı yüzde 70’e yükselmiş durumda…
Araştırmalara göre en zararlı platformdan en masumuna liste şöyle sıralanıyor:
1- Instagram (En olumsuz)
2- Snapchat
3- Facebook
4- Twitter
5- Youtube (En olumlu)