İran ve Rusya destekli Suriye ordusunun Hama ve İdlib’de IŞİD’e dönük sürdürdüğü yoğun bombardıman nedeniyle, Kasım ayından bu yana onbinlerce kişi evini terkederek Türkiye sınırına dayandı
REKLAMİran ve Rusya destekli Suriye ordusunun Hama ve İdlib’de IŞİD’e dönük sürdürdüğü yoğun bombardıman nedeniyle, Kasım ayından bu yana onbinlerce kişi evini terketti.
Savaşın evsiz bıraktığı göçmenler yeni bir ev bulma umuduyla Türkiye sınırına akın etti.
Ailesiyle birlikte Türk Kızılayı’nın kuzeydeki Kelbit köyünde kurulan çadır kampa sığınan, savaşın 4 kez evsiz bıraktığı Bahr Diab, beşinci evini kurabilmek için kuzeydeki Kelbit köyünde kurulan kampta bekliyor.
Bahr Diab, yaşadıklarını "Her seferinde yeni bir yerim olduğunda komple bir ev inşaa ediyorum. Ama her seferinde o evi terketmeye zorlanıyoruz ve taşınmak zorunda kalıyoruz. Orada gördüğünüz benim çadırım. Şimdi evim orası. 4 evin ardından kıç için battaniyelere yerleşmeye karar verdik. En azından burada kendimizi güvende hissediyoruz” sözleriyle anlattı.
Suriye’de 6 yıldır süren çatışmalarda 3 milyon göçmene ev sahipliği yapan Türkiye ise, rejim muhaliflerinin elindeki İdlib kentinden gelebilecek yeni bir göç dalgasına hazırlanıyor: Türk Kızılayı ile çalışan göçmenlere yardım eden yetkililer de artan sayı karşısında zorlandıklarını anlatıyor. Suriyeli yetkili Hasan Derviş, "Bu bölgeye, Türkiye'yle sınır alanına gelen kişi sayısı 16.000. Tabii ki bu çok büyük bir sayıdır ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı ile ilgilenen yetkililer olarak bizim için, gerçekten bu bölgeye gelen tüm göçmenlere yardım etmek çok zor "
İdlib’de yoğunlaşan bombardımanlar Astana sürecinde Rusya ve İran ile birlikte Suriye krizini çözmeye çalışan Türkiye’nin müttefikleri ile ittifakını da oldukça güçleştirdi. Türk Dışişleri bombardımanın artması üzerine İran ve Rusya büyükelçilerini bakanlığa çağırarak "saldırıların yavaşlatılmasını" istemişti.
Türkiye, Mayıs 2017’de de, Astana’da Rusya ve İran ile anlaşarak İdlib’de bir “çatışmasızlık bölgesi” kurulmasını kabul ettirmişti.