Portekiz 2013'te yaşadığı krizden çıktı ve büyük bir ivme yakalayarak ekonomisini hızla geliştiriyor. Halkın büyük bir çoğunluğunun ülkede refah seviyesi artmış durumda...
REKLAMDavos’ta hava giderek iyiye doğru gidiyor. Bu haber delegeleri de memnun etti.
Yıllar sonra şirketlerin tepe yöneticileri dünyadaki ekonomik gidişatın iyiye gittiğini söylemeye başladı. Price Waterhouse and Coopers’ın (PwC) anketine katılanların yüzde 57’si ve birçok politikacı bu sene ekonomide büyüme bekliyor.
Portekiz Ekonomi Bakanı ile ülkesinin durumunu ve ekonomik gelişmeleri konuştuk. Euro bölgesinde yaşanan krizden sonra Portekiz ekonomisi nasıl bu kadar hızlı ivme kazandı? Avrupa ve Portekiz’de ekonominin tekrar rayından çıkmaması için ne gibi önlemler alınmalı?
Manuel Caldeira Cabral, Portekiz Ekonomi Bakanı: “Bence ‘kemer sıkma’ politikasından ‘ılımlı ekonomiye’ geçmek çok önemli. Bu sayede kamu borcunu ve kamu sektörü açığını azaltabiliyor ve ekonomik büyüme için bir alan yaratıyorsunuz. Bu sayede halkın ve yatırımcının piyasaya olan güveni artıyor. Bu politika sayesinde hem Portekiz’den hem de dışarıdan son 20 yılın rekorunu kırarak birçok yatırımcıyı ülkemize çektik. Kısaca ekonomideki bu büyüme bize daha da güven verdi. Bu gelişme işte bahsettiğim politika sayesinde oldu.”
“En önemlisi de Portekiz’deki bu gelişme sadece ekonomiden yarar sağlayan kesimde hissedilmedi. Halk içerisinde yayıldı ve en fakir kesimin bile refah seviyesi yükseldi. Geçen sene fakirlik büyük ölçüde azaldı ve istihdam oranı önemli oranda arttı. Bu da ekonomik büyümeyi beraberinde getirdi. İhracat ve yatırım arttı ve ülkedeki iş hacmi ve imkanları da gelişme gösterdi.”
“Eğer Avrupa geleceğe bakıp sadece Brexit ile ilgili mali sorunlara takılırsa, gençler ve diğer vatandaşlar harekete geçemezler. Ancak kendisini dünya ticaretinin önemli bir parçası olarak görüp geleceğe bu şekilde yaklaşırsa, ar-ge çalışmalarına önem verirse iç yapısındaki büyüme artacaktır. Bu proje sayesinde birçok insan bir araya gelebilir. Bu proje ayrıca Güney Amerika ve dünyanın diğer bölgeleriyle Avrupa arasında bir köprü kuracaktır.”
Uluslararası Para Fonu güncellediği Küresel Ekonomik Tahmin raporuna göre büyümenin hafife alınmaması gerektiğini belirtiyor. Bu durum soğuk duş etkisi yaratabilir. Dünya ekonomisinde nelerin kötü gidebileceğini ve yeni bir krizi neyin tetikleyebileceğini araştırdık.
Kenneth Rogoff, Harvard Üviversitesi Ekonomi Uzmanı: “Toptan fiyat endeksi çok yüksek ancak faiz oranları çok düşük. Bu sebeple, ekonominin kötüye gitmesine en hızlı ne etki edebilir diye soracak olursanız, küresel gerçek faiz enflasyonu derim. Çünkü faiz oranları piyasanın hiç beklemediği hızda artabiliyor.”
“Bu kriz Çin’den de gelebilir. Ancak bu ülkeden gelen para akışının, faiz oranları düşük seviyedeyken de durma ihtimali var. Avrupa’daki bazı ülkeler örneğin Fransa ve Almanya iyiye gidiyor. Amerika iyiye gitmeye başladı ancak bazı ülkeler de iyi bir gidişat yok. Belki İtalya ve Japonya’da ekonomi büyüyor olabilir ancak faiz oranları bu kadar artarken borçlarını kapatamazlar. Bazı piyasalardan, örneğin Rusya ve Brezilya’dan bu sene iyi haberler geliyor. Ancak faiz oranları artarsa bunun sonu çok acı olur.”
“Brexit’in etkileri olumlu gözükmüyor. Büyük resme bakacak olursak durum aslında hiç de iyi değil. Bence yapılabilecek en iyi şey küçük değişikliklere gitmek olmalı… Bunun yanında Avrupalılar pazarlık yapmasa biraz hızlı davranmalı yoksa bunu başkası yapmaya kalkabilir. Bence Brexit’in sonuçları İngiltere için çok kötü olacak. Aynı şey Avrupa için de geçerli…”
“Avrupa, Birleşik Krallık’ı cezalandırmaya odaklanmayı bırakmalı ve büyümeye önem vermeli. Yoksa gemisine su alır. İngiltere ile anlaşma konusunda daha bonkör davranmalı ve bazı sorunları geleceğe iteleyebilmeli.”