Amerika Birleşik Devletleri Küba'daki yeni yönetime rağmen bu ülkeye yönelik politikasını yumuşatma niyetinde değil.
REKLAMKüba’da Castro kardeşler dönemi 19 Nisan’da yeni devlet başkanı Miguel Diaz-Canel’in görevi devralmasıyla resmen sona erdi. Diaz-Canel, Küba parlamentosunda yaptığı konuşmada Fidel Castro’nun liderliğindeki sosyalist devrimi koruyacağı sözünü verirken, ülke ekonomisinin modernize edilmesi gerektiğini de vurguladı.
Ancak ABD bu değişimde Küba halkının özgürlükler açısından bir kazanım elde etmeyeceği görüşünde. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Trump yönetiminin tepkisini şu sözlerle açıkladı:
“ Küba vatandaşları demokratik olmayan bu değişim sürecinin sonucunu etkileyecek gerçek bir güce sahip değildi. Küba yönetiminin halkına özgür, adil ve rekabetçi bir seçim sunmak yerine bağımsız sesleri susturmayı ve iktidar üzerindeki baskıcı tekelini sürdürmeyi seçmiş olmasından hayal kırıklığı duyuyoruz.”
Küba halkı yeni dönem için karışık duygular içinde. Ekonomik sorunlarla mücadele içindeki bazı Kübalılar değişim beklentisi taşıyor. Bir Kübalı vatandaş yeni liderin değişimden ziyade devamlılığa vurgu yapmasından rahatsız olduğunu belirtiyor:
“Küba siyasetinde birçok şey değişmeli. Çünkü deneyimlerimiz her zaman birşeylerin kötü gittiğini gösteriyor. Biz mükemmel değiliz.”
Ancak kimileri için sistemin devamlılığı daha olumlu bir anlam taşıyor. Bir başka Kübalı vatandaş yeni devlet başkanı Diaz-Canel ile ilgili şu görüşü dile getiriyor.
“O bir yoldaştı ve bana göre yönetim için bütün becerilere sahip”
Yeni devlet başkanı Diaz-Carnel'i, ülkenin sosyalist sistemini koruyarak genç neslin daha iyi ekonomik koşulların oluşmasına yönelik beklentisini karşılamak gibi zorlu bir görev bekliyor.
ABD ise, yeni lidere rağmen, Küba'ya yönelik politikasını yumuşatma niyeti taşımadığını vurguluyor.