Avrupa Komisyonu nefret söylemlerinin sosyal medya platformları tarafından hızlı bir şekilde incelenip çoğunun kaldırılmasından oldukça memnun. Avrupa Komisyonu şirketlerin bu konuda daha şeffaf davranmasını istiyor.
REKLAMFacebook, Youtube ve Twitter başta olmak üzere sosyal medya platformlarında hızla yayılan nefret söylemlerinin önüne geçmeye çalışan Avrupa Birliği Komisyonu'nun adaletten sorumlu üyesi Vera Jourova atılan adımlardan oldukça memnun kaldıklarını ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti.
2016'da Facebook, Twitter ve YouTube gibi sosyal paylaşım sitelerinde nefret içerikli söylemlerin gözden geçirilerek 24 saat içerisinde kaldırılması kararlaştırılmıştı. Bu kategori ırkçı, şiddet içerikli ve yasa dışı paylaşımları kapsıyor. 2016 yılından bu yana Instagram dahil toplam 9 sosyal paylaşım platformu gönüllü bir şekilde Avrupa Birliği'nin belirlediği kurallara uymayı kabul etti.
'Şirketleri kontrol etmeye devam edeceğiz'
Nefret söylemlerine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Avrupa Birliği Komisyonu'nun adaletten sorumlu üyesi Vera Jourova "Sosyal medya platformlarında nefret söylemleri ile mücadele tamamlanmadı, nefret söylemlerinin azalıp azalmadığını bilmiyoruz. Açık konuşmak gerekiyor; kontrol kapsamında elde ettiğimiz rakamlar şirketlerin dikkatli davrandığı anlamına gelmiyor. Bizler şirketleri kontrol altında tutmaya devam edeceğiz, çabaların yetersiz olması halinde araya gireceğiz." dedi.
'Bildiriler 24 saat içinde inceleniyor'
Birçok sosyal medya platformunun 24 saat içinde bildirilerin yüzde 89'unu inceledikleri ortaya çıktı. Bu rakam 2017 yılında yüzde 80 oranındaydı. Avrupa Birliği Komisyonu yetkilileri sosyal medya platformlarının önceki yıllara kıyasla konuya yönelik daha duyarlı olduğunu ifade etti.
Avrupa Komisyonu ırkçılığın, cinsiyetçiliğin ve yabancı düşmanlığının da dahil olduğu nefret söylemlerinin yüzde 72'sinin "Brüksel’in Davranış Kuralları”na uyan sosyal medya platformlardan kaldırıldığını açıkladı.
Irkçılık, cinsiyetçilik ve Müslüman karşıtlığının nefret söylemlerinin çoğunu oluşturduğu belirtildi.
Birleşmiş Milletler Facebook'u eleştirmişti
Myanmar'da yaşanan insani krizi inceleyen Birleşmiş Milletler araştırmacıları Facebook platformunun ülkede Arakanlı Müslüman azınlığa karşı nefret ve şiddet söyleminin yayılmasında kullanıldığını açıklamıştı. Geçtiğimiz Mart ayında ortaya çıkan bu haber sonrası şirket harekete geçmek için neredeyse 6 ay beklemişti. Facebook bunun üzerine çok sayıda yeni elemanı işe aldıklarını ve sorunlu içerikleri daha hızlı tespit etmeyi sağlayacak yeni bir teknolojiye yatırım yaptıklarını bildirmişti.
Öte yandan Google yetkilileri, 2018'de politikalarını ihlal edebilecek içeriklere yönelik 10 bin kişinin çalıştırılacağını söylemişti.
Facebook ise Nisan ayında terörle mücadele ekibini 50 kişiden 200'e çıkardığını açıklamıştı. İlk çeyrekte önceki 3 aya oranla sayıyı ikiye katlayarak 1,9 milyon adet IŞİD ve El Kaide içeriğinin kaldırıldığını belirtmişti.
Almanya rol model olabilir
Almanya'da yürürlüğe giren yeni bir yasa ile sosyal medya şirketleri eğer nefret söylemlerini hızlı bir şekilde ortadan kaldırmazlarsa 50 milyon Euro para cezasına çarptırılabiliyorlar.
Avrupa Komisyonu yetkilileri sosyal medya platformlarının elde ettikleri bildiriler konusunda hala yeterince şeffaf olmadıklarını ifade ediyor.