Derya Yıldırım&Grup Şimşek: Anadolu halk müziğini Avrupa'da yaşatan gurbetçi

Derya Yıldırım&Grup Şimşek Euronews stüdyosunda konser verdi - © Bahtiyar Küçük, Euronews

Yayınlanma Tarihi 02/03/2019 - 09:11•Son güncelleme 22/05/2019 - 22:15

Derya Yıldırım&Grup Şimşek, euronews'ün söyleşi programı RÖP'e konuk oldu. Gurbetçi ailenin 25 yaşındaki kızı Derya Yıldırım ile Fransız, İngiliz ve İtalyan grup üyeleri, geleneksel Anadolu halk müziğini caz, funk ve rock tınılarıyla birleştirerek kendilerine has tarzlarıyla yeniden yorumluyor.

"Mahsuni Şerif tıpkı Aşık Veysel gibi diğer aşıklar ozanlar gibi çok önemli benim için. Kültürümüz için değerli. Ben bu müziklerle doğdum büyüdüm. Bir Türk olarak Sivaslı olarak Hamburg'da doğdum ama kültürümüz çok önemli. Bu müzikleri hep kahvaltıda, hafta sonlarında dinledim, okuldan geldiğimde dedem radyoyu açınca böyle müzikler çalındı bizim evde. Onlar benim kulağımda, kalbimde kaldı. Bu müziği dünyaya tanıtmak istiyorum."

Derya Yıldırım

REKLAM

Avrupa turnesinde yolu Fransa'nın Lyon kentinden geçen Derya Yıldırım&Grup Şimşek, euronews'ün söyleşi programı RÖP'e konuk oldu.

Almanya'da yaşayan gurbetçi ailenin 25 yaşındaki kızı Derya Yıldırım ile Fransız, İngiliz ve İtalyan grup üyeleri, geleneksel Anadolu halk müziğini 1970'lerin caz, funk ve rock tınılarıyla birleştirerek kendilerine has tarzlarıyla yeniden yorumluyor.

'Psychedelic' (Saykodelik) müziğin de temsilcilerinden grup, söyleşinin ardından euronews'e özel mini konser verdi.

20 yaşında uluslararası müzik grubu kurdu

Sivaslı ailenin Almanya'da doğan üyesi Derya Yıldırım, henüz 20 yaşında Hamburg'da uluslararası müzik grubunun temellerini attı.

Bağlama, gitar, ud, piyano, saksofon çalan ve sesiyle Selda Bağcan'a benzetilen Derya, 2002'de Almanya'da vefat eden Aşık Mahsuni Şerif'i ve Anadolu halk müziğinin diğer 'Aşık'larını' Avrupa'da yaşatıyor. Grubun repertuarında kendi bestelerinin yanı sıra Şerif'ten Nem Kaldı, Dom Dom Kurşunu, Yuh Yuh gibi coverlar yer alıyor.

Bizim müziğimiz bütün kalplere dokunabiliyor

Sahne performansıyla da büyük alkış alan sanatçı Avrupa'daki konserlerine Türklerden çok Avrupalıların geldiğini söylüyor. Konserlerinde daha fazla Türk görmeyi istediğini belirten Derya, yaptıkları müzikle, şarkı sözlerini anlamasalar da Avrupalıların kalplerine dokunabildiklerini söylüyor: "Avrupalılar şarkı sözlerini bilmiyorlar, sözlerini konserlerde çevirmeye çalışıyorum. Anlaması zor. Mahsuni Şerif'i Aşık Veysel'in şiirlerini nasıl İngilizceye Almancaya nasıl çevirebilirsin ki. Oradaki ruhu ve hissi sadece bu kültürler ilgilenen biri bilebilir. Sözleri biraz anlıyorlar ama bu bizim müziğimiz nasıl bir müzikse bütün kalbe giriyor."

Müziğin Avrupa'da topluma entegrasyonda yardımcı olduğuna dikkat çeken Derya, "Müzikle entegrasyon daha kolay oluyor. İnsanların kalbine girebiliyorsun, kalbine dokunabiliyorsun. Entegrasyon kalple hisle başlayan bir şey. Anlayışla başlayan bir şey. Bu müzik entegrasyona yardımcı oluyor." diyor.

İlk albümde Nazım Hikmet'ten yaptığımız şarkıda babam şiir okuyacak

Müziksever gurbetçi ailenin çocuğu olan Derya, küçük yaşta babasından saz ve gitar çalmasını öğrenmiş. Günümüzde müzik eğitimine Berlin'deki önemli sanat okullarından Universität der Künste'de bağlama bölümünde devam ediyor.

Grubun Mayıs'ta çıkacak ilk albümünde Derya Yıldırım'ın babası da Nazım Hikmet'in Dünyayı Verelim Çocuklara eseri üzerine yapılan şarkıda şiir okuyacak. Albümün yarısı cover diğer yarısı kendi parçalarından oluşacak.

Grubun Fransız üyesi Axel: Türk müziğiyle aşkı ve duyguları paylaşıyorum

Grubun Fransız üyesi Axel Oliveres, Altın Mikrofon, Barış Manço, Selda Bağcan gibi isimlerle Türk müziğiyle tanıştığını anlatıyor. Grup Şimşek'e katıldıktan sonra sürekli yeni şeyler öğrendiğini söyleyen Axel, "Bu müzikle kendimi ifade ettiğimi düşünüyorum. Aşkı ve duyguları paylaştığımı düşünüyorum. Şarkılar aracılığıyla Türkiye, dili ve müzik tarihi hakkında daha fazla öğrenmeye başladım. Bu harika. Türkiye ile ilgili görüşüm değişti mi bilmiyorum ama ilgim ve bilgim arttı." diyor.