Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, oğlunun belediye şirketinde genel müdür yardımcısı olmasına yönelik, "Güvenebileceğim kimse yoktu. Oğlum işletme fakültesi son sınıf öğrencisi. Benim sağlıklı veriye, bilgilere ve raporlara ihtiyacım var. Bunu da şimdilik oğlum yapıyor." ifadelerini kullandı
REKLAMTorbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, oğlunun belediye şirketi olan Torbalı Personel Özel Güvenlik Gıda İnşaat Temizlik Şirketinin (TORBEL) Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirilmesine yönelik, "Güvenebileceğim kimse yoktu. Oğlum işletme fakültesi son sınıf öğrencisi. Benim sağlıklı veriye, bilgilere ve raporlara ihtiyacım var. Bunu da şimdilik oğlum yapıyor." ifadelerini kullandı.
Uygur, yaptığı yazılı açıklamada TORBEL'in sıradan bir şirket olmadığını, memurlar hariç tüm belediye personelinin burada çalıştığını ve belediyenin ana borçlarının 100 milyon lirayı aştığını belirtti.
Tüm sistemin 20'nin üzerinde kafeterya, iş makineleri, araç-gereç ve birçok faaliyeti bünyesinde bulunduran TORBEL üzerinden yürüdüğünü ifade eden Uygur, göreve geldiğinde buranın bilerek ve isteyerek batırılmış olduğunu gördüğünü öne sürdü.
Uygur, bir dönem aradan sonra "enkaz" devraldığını savunarak şunları kaydetti:
"Ne yazık ki iki dönem belediye başkanlığı yapmış olmama rağmen yeni dönemde bir dönem aradan sonra enkaz devraldım. Güvenebileceğim kimse yoktu. Oğlum işletme fakültesi son sınıf öğrencisi. Burada verdiğimiz görev onun maaş ya da makam alması için değil. Başka genel müdür yardımcısı da var. Özel aracımı ve yakıtımı kullanıyor. Belediye şirketinden araç ya da yakıt almıyor. Günde 15 saat çalışıyor. Benim sağlıklı veriye, bilgilere ve raporlara ihtiyacım var. Bunu da şimdilik oğlum yapıyor. Oğluma iş kuramayacak ya da onu işsiz bırakacak biri değilim. Buradaki iş tamamen 5-6 aylık, gerekirse 1 yıllık geçici görevlendirme niyetindedir. Şirket düze çıktıktan sonra tekrar kendi yaşamına dönecektir. Atama kararı tamamen güven ve çalışma esaslıdır.
Beni eleştirenlere buradan şunu söylüyorum. Gelsinler tüm şirket bilgi rapor ve bilançolarını görsünler. Hepsini gerekirse kamuoyu ile paylaşırım. Beş kişinin çalıştığı ve yüzlerce kişinin geldiği bir kafeteryanın 3 aylık bilançosunun 100 TL gösterildiğini belgeleriyle kanıtlarım."