Kuzey Suriye'de başlayan 120 saatlik ateşkes için süre şartını Türkiye'nin koyduğu belirtiliyor.
REKLAMSuriye'nin kuzeyinde başlayan 120 saatlik ateşkes için süre şartını Türkiye'nin koyduğu belirtiliyor. Ankara'da üst düzey bir yetkilinin Reuters'a verdiği bilgiye göre Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Türkiye'nin 'harekatı durdurma' konusunda vardığı uzlaşı, Türkiye'nin ateşkesin süreli olması ve bu sürenin Türkiye tarafından belirlenmesi şartı ile mümkün oldu.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında perşembe günü dört saat süren görüşme ile ilgili her iki tarafın da yetkilileri varılan süreli ateşkese ilişkin taslak metinlerin görüşmeden önce hazırlandığını ifade etti.
Yetkililer Pence görüşmesinin zor geçeceğinin bilindiği ve henüz uçağı Türkiye'ye inmemişken, YPG Türkiye'nin belirlediği 'güvenli bölge'den çekilmeyi kabul etmediği sürece, Ankara'nın Pence ile görüşmeyi reddettiği bilgisini paylaştı.
Erdoğan en fazla 48 saat vermek istedi
Aynı üst düzey yetkilinin aktardığına göre Erdoğan ile Pence arasında geçen görüşmede çok sayıda fikir anlaşmazlığı ortaya çıktı ancak işin sonunda en önemli madde ateşkesin ucunun açık olamayacağı konusu oldu ve Erdoğan zaman sınırlaması konusunda ısrar etti.
İlk aşamada bu sürenin 24 veya 48 saat olması istendi ancak Pence bunun çok kısa olduğunu ve süreye ilişkin kararı kendi başına veremeyeceğini ifade ederek verilen arada Washington ile görüştü. Bu kısa aradan sonra devam eden toplantıda 120 saatlik süre üzerinde uzlaşıldı. Bu noktada sağlanan uzlaşı üzerine diğer konular hızla çözüldü.
ABD yetkilisinin aktardığına göre toplantının bir noktasında Erdoğan "YPG'nin bölgeden çekilmesi ne kadar sürer?" şeklinde bir soru sordu ve bu soru ABD heyeti tarafından Türkiye'nin bir anlaşmaya açık olduğu sinyalini verdi.
Aradaki buzları eriten mesaj
Türk yetkilinin aktardığına göre ise başta son derece soğuk ve gergin başlayan görüşmede buzları eriten detay Pence'in toplantının ilk bölümünde Trump'ın Erdoğan'ı "sevdiğini, saydığını ve değer verdiğini" söylemesi oldu.
Atmosferi yumuşatan bu sözler sonrasında Türk tarafı bir hafta içerisinde hayatını kaybeden Türk askerleri ve vatandaşlarından bahsetti ve Pence de heyetinde bulunan kişilerin bazılarının eski asker olduğunu, kendi oğlunun da orduda görev yaptığını bu nedenle yaşanan kayıpların ne anlam ifade ettiğinin kendileri tarafından iyi anlaşıldığını kaydederek ABD'nin ölenlere ve ailelerine taziye dileklerini sundu.
Taziye dileklerinin toplantıda bulunan bir Türk generalini duygulandırdığına değinen yetkili görüşme sırasında yaşanan bu kişisel etkileşimlerin havayı değiştirdiğini belirtti.
Trump'ın mektubu
Türk yetkili Trump'ın diplomatik nezaket kurallarından uzak olması nedeniyle gündeme oturan mektubu ile ilgili olarak ise "Erdoğan gibi birisine bu tonda konuşarak ondan bir şey yapmasını beklemek çok garip bir durumdu." dedi ve özellikle iki lider arasındaki kişisel ilişkilerin güçlü olduğuna inanıldığı bir dönemde bu üslubun hayli sürpriz yarattığı kaydedildi.