Hong Kong 15 sene sonra bütçe açığı verdi, yatırımcılar Tayvan'a kaçıyor
REKLAMUzak Doğu'nun finans merkezlerinden Hong Kong'un devlet bütçesi, haziran ayından bu yana devam eden protestolar sebebiyle 15 sene sonra ilk kez açık verdi.
Çin'e bağlı özerk bir yönetim olan Hong Kong'un Maliye Bakanı Paul Chan, ülkede son bir senede yaşanan düşük ticaret hacmi, perakende satışların azalması gibi sebeplerle vergi gelirlerinin azaldığını duyurdu. Chan ülke ekonomisinin yüzde 1.3 oranında daraldığını belirtti.
Chan yaptığı açıklamada, "Yılın son döneminde, Hong Kong hükümeti kırmızı alarm durumuna geçti. Şu anda ülke ekonomisi büyük zorluklarla karşı karşıya" diyerek, yaşanan siyasi anlaşmazlık ve protestoların son bulmasını talep etti.
Ülke bütçesi en son 15 sene önce Sars virüsü sebebiyle 300 kişinin hayatını kaybettiği salgın döneminde açık vermişti. Hong Kong yönetimi mart ayında devlet rezervlerinin 150 milyar dolar olduğunu duyurmuş, ekonomistler hükümetin krizin çözümüyle ilgili yeterince çalışmadığı eleştirilerinde bulunmuştu.
Çin vatandaşları Hong Kong'u terk ediyor, Tayvan'a yoğun ilgi
Öte yandan protestolar sonrası kriz ortamından uzaklaşmak isteyen Çin vatandaşlarının Hong Kong'a, giriş çıkışlarında yüzde 46 oranında azalma görüldü. Birçok Hong Kong vatandaşının da Tayvan'da oturum izni almak için başvuruda bulunduğu belirtildi.
Ocak ve eylül ayları arasında Tayvan'a uzun ve kısa dönem oturum izni başvurularında yüzde 30 oranında artış görülürken, Taipei ve diğer şehirlerde Hong Kong'daki iş insanlarının yatırımlarının neredeyse iki katına çıktığı ifade edildi. Protestoların başladığı dönemden bu yana 4000'i aşkın Hong Kong'lu Tayvan'dan oturum izni aldı.
Hong Kong'daki gösteriler nasıl başladı?
Hong Kong yönetimi, "şüphelilerin Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Bugüne kadar 3000'i aşkın kişinin gözaltına alındığı protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemlerine devam ediyor.
Göstericiler, protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını talep ediyor.