Gezi Davası'nın beraat ile sonuçlanmasının ardından gözler 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı "Büyükada Davası"nda görülecek karar duruşmasına çevrildi. Uluslararası Af Örgütü sanıkların masum olduğunu savunarak, "Beraat dışında her karar zulümdür" açıklamasında bulundu
REKLAMGezi Davası'nın beraat ile sonuçlanmasının ardından gözler 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı "Büyükada Davası"nda görülecek karar duruşmasına çevrildi.
Uluslararası Af Örgütü, Çağlayan Adliyesi’nde görülecek duruşma öncesinde, "temelsiz terör suçlamalarıyla gözaltına alınan 11 aktivistin tamamının beraat ettirilmesini" beklediğini açıkladı.
Af Örgütü’nün üst düzey temsilcilerinden oluşan bir heyet ile aralarında siyasetçilerin de bulunduğu birçok kişinin duruşmaya katılması bekleniyor.
Af Örgütü: 'Beraat dışında her karar zulümdür'
Af Örgütü’nün Avrupa Direktörü Marie Struthers konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu aktivistlerin yaşadığı zorluklar, Türkiye’de başkalarının özgürlüklerini savunmanın, kişinin kendi özgürlüğüne mal olabileceği ve insan haklarını savunmanın suç haline getirildiğini gösteriyor. Bu karar, Türkiye’deki adalet sistemi için bir turnusol kağıdı olacak. Uzun zamandır devam eden bu adaletsizliğe artık bir son verilmesini istiyoruz” dedi.
"Bu kararın anlamı, mahkeme salonunun çok ötesine ulaşacak. 11 insan hakları savunucusunun beraat ettirilmesi, bundan böyle Türkiye’de sivil topluma yönelik baskıların sona ereceğinin ve insan haklarına yeniden saygı gösterileceğinin müjdecisi olmalıdır” diyen Struthers, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Tüm dünyanın gözleri mahkeme salonunda olacak. Beraat dışında verilecek her karar, hakikat ve adaletin Türkiye’ye yabancı hale geldiğini tüyler ürpertici biçimde hatırlatacaktır".
AP Türkiye Raportörü Amor: 'Umarım Büyükada davasından da beraat kararı gelir'
Gezi Davası'ndaki beraat kararı sonrası euronews'e konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, "Umarım Büyükada davası için de aynı sonucu alırız" dedi.
İki davanın önemine vurgu yapan Amor, "Bu Türkiye’den gelen çok güzel bir haber, Türkiye AB ilişkileriyle ilgilenen yetkililere en azından bazı sinyaller vermeleri talebinde bulunduk. Ben kendim şahsi olarak Gezi Parkı’yla ilgili yaptığım görüşmelerde, Gezi ve Büyükada davalarının önemine işaret ettim. Bu konuda AB'ye doğru işaretler vermelerini istedik." diyen Sanchez Amor, "Şimdi normale dönme vakti" ifadelerini kullandı.
Aktivistler 15 yıl hapis cezası ile karşı karşıya
Türkiye’de Büyükada’daki bir eğitim seminerine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan ve iki buçuk yıl sonra karar duruşması için hakim karşısına çıkan sanıklar, suçlu bulundukları takdirde 15 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilebilir.
Savcılık kasım ayındaki mütalaasında, Taner Kılıç’ın "terör örgütüne üye olma" suçundan; İdil Eser, Özlem Dalkıran, Günal Kurşun, Veli Acu ve Nejat Taştan’ın ise "terör örgütlerine yardım etme" suçundan mahkum edilmesini istedi. Savcı, Nalan Erkem, İlknur Üstün, Şeyhmus Özbekli, Ali Gharavi ve Peter Steudtner’ın ise tahliyesini istemişti.