Poynter Gazetecilik Enstitüsü üyesi Al Tompkins'e göre George Floyd eylemlerinde basına yönelik basın polis şiddeti 1960'lardan bu yana görülmemiş seviyeye çıktı. ABD'de, güvenlik güçleri eylemcilere olduğu kadar basın mensuplarına da sert müdahalelerde bulundu.
REKLAMAmerika Birleşik Devletleri'nde, ırkçılık ve polis şiddetine karşı eylemlerde basın mensupları da polisin sert müdahalesine maruz kaldı.
Poynter Gazetecilik Enstitüsü üyesi Al Tompkins'e göre Floyd eylemlerinde basına yönelik polis şiddeti 1960'lardan bu yana görülmemiş seviyeye çıktı.
Bu tarz müdahalenin benzerini görmek için sivil haklar hareketine bakılmasını söyleyen Tompkins, "Gazeteciler halkın yanı sıra emniyet birimlerinin de hep hedefi oldu. Şiddet gördüler, yanlı olmakla eleştirildiler ancak son iki nesildir hiç bu boyutta olmamıştı" diyor.
New York'taki eylemlerde AP haber ajansının iki muhabiri, basın mensubu olduklarını açıkça belirtmelerine rağmen polis tarafından küfürlü sözlerle itilip kakılmıştı.
Kentucky'de televizyon ekibine biber gazlı saldırı sonrası polis özür dilemek zorunda kalmıştı. Aynı eylemde bir muhabir plastik merminin hedefi olmuştu.
Gösterilerin sürdüğü Minnesota eyaletinde canlı yayına bağlanan CNN muhabiri Omar Jimenez ve kameramanı, polis tarafından elleri arkadan kelepçelenerek sorguya alınmıştı.
Tompkins, "Bizler ne yaşanıyorsa onu kayıt altına alıyoruz. Her iki tarafı da görüntülüyoruz. Polis işini iyi yaptığında bunu en iyi ispat edecek yine bizim elimizdeki kayıtlar olurken neden bizden rahatsız oluyorlar anlamıyorum" diye ifade ediyor görüşünü.