Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki,"Siyasi uygulama, Almanya ve Fransa’nın pozisyonunun diğerlerinden daha önemli olduğunu gösteriyor. Yani resmi olarak demokrasi ancak gerçekte güçlünün önemli güce sahip olduğu oligarşi ile karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu
REKLAMPolonya Başbakanı Mateusz Morawiecki,"Siyasi uygulama, Almanya ve Fransa’nın pozisyonunun diğerlerinden daha önemli olduğunu gösteriyor. Yani resmi olarak demokrasi ancak gerçekte güçlünün önemli güce sahip olduğu oligarşi ile karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu.
AB içindeki siyasi uygulamanın Almanya ve Fransa’nın pozisyonun diğerlerinden daha önemli olduğunu gösterdiğini ve AB’de gerçekte güçlünün önemli güce sahip olduğu oligarşi ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
Morawiecki, Alman Die Welt gazetesinin internet sayfası için yazdığı makalede, Avrupa Birliği'nde küçük devletlere yönelik davranışları eleştirdi.
Polonya'nın sesinin sürekli olarak görmezden gelinmesinin AB'nin bugün mücadele ettiği daha geniş sorunun sadece bir örneği olduğunu belirten Morawiecki, ülkeler arasındaki eşitliğin yalnızca beyan niteliği taşıdığını vurguladı.
Morawiecki, "Siyasi uygulama, Almanya ve Fransa’nın pozisyonunun diğerlerinden daha önemli olduğunu gösteriyor. Yani resmi olarak demokrasi ancak gerçekte güçlünün önemli güce sahip olduğu oligarşi ile karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu.
AB'de kararların oy çokluğuyla alınmasını özellikle talep eden Almanya'nın önerisine karşı çıkan Morawiecki, "AB'yi çoğunluğun zulüm yönetiminden koruyan emniyet supabı oybirliği ilkesidir." şeklinde görüş belirtti.
Morawiecki, oy birliği ilkesinin AB’de her sesin duyulmasını ve benimsenen çözümün her üye ülkenin asgari beklentisini karşılanmasını garanti ettiğini kaydetti.
Polonya Başbakanı, “AB’nin eylemlerinin, zaten olduğundan fazla Alman kararlarına bağlı olmasını öneren olursa ki bu, oybirliği kararının kaldırılması anlamına geliyor, o zaman Almanya’nın geçmişteki bazı kararlarına bir bakmak yerinde olacak. Avrupa son yıllarda sürekli Almanya’nın istediği gibi davransaydı, bugün daha iyi mi yoksa daha kötü bir durumda mı olurduk?" ifadesini kullandı.
Tüm Avrupa'nın Almanya’nın görüşüne katılması durumunda bugün sadece Kuzey Akım 1 Doğal Gaz Boru Hattı'nın değil Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattının da faaliyette olacağını aktaran Morawiecki, "Bugün Putin’e tüm kıtaya bir şantaj aracı olarak hizmet eden Avrupa’nın Rusya’ya gaz bağımlılığı hemen hemen geri dönülmez bir durum olurdu." şeklinde konuştu.
Morawiecki, Almanya’nın Haziran 2021’de AB-Rusya zirvesi düzenlenmesini önerdiğini ve bu önerinin Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya tarafından engellendiğini kaydetti.
Tüm Avrupa’nın Almanya ile aynı kapsamda ve hızda Ukrayna'ya silah göndermiş olması durumunda ise savaşın çoktan sona ereceğini savunan Morawiecki, "Sonucu da Rusya için mutlak bir zafer ve Avrupa şimdiden yeni bir savaşın arifesinde olacaktı. Rakiplerinin zayıflığından cesaret alan Rusya, devam edecekti.” değerlendirmesinde bulundu.
Morawiecki, Avrupa'da emperyalizme karşı mücadelenin aynı zamanda AB’nin kendisi için de bir meydan okuma olduğunu söyleyerek, uluslararası örgütlerin, tüm üye ülkelerinin özgürlüğü ve eşitliği gibi en önemli temel değerleri kendileri de savundukları takdirde emperyalizme karşı başarılı bir şekilde karşı koyabileceklerini, bunun AB için özellikle güncel olduğunu kaydetti.
AB’nin tüm üye ülkelerin özgürlüğüne ve eşitliğine saygı duymada büyük eksiklikler gösterdiğini belirten Morawiecki , AB’nin oybirliğinden uzaklaşmasının daha güçlü ve daha büyük olanın daha zayıf ve daha küçük olana hükmettiği bir modele yaklaştıracağını savundu.
Morawiecki, "Avrupa dayanışması gerçekte güçlünün diktasını kabul ettirmeye zorlamaya indirgenmiş boş bir kavram haline geliyor." ifadesini kullandı.
AB düzeninin, ülkeleri dış emperyalizme karşı yeterince koruyamadığını vurgulayan Morawiecki, AB'nin Rus emperyalizmin sızmasına açık olduğunu kaydetti.
Morawiecki, “AB içindeki emperyalizm tehdidini de yenmeliyiz. Ortak yararı ve eşitliği yeniden Birliğin ilkelerinin başına koyan derin bir reforma ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
Bugünkü koşulların başka çerçevelerde düşünmeye zorladığını aktaran Morawiecki, "AB'nin Kovid-19 krizi ve devam eden savaş karşısında olması gerektiği gibi işlemediğini kabul etme cesaretini göstermeliyiz. Sorun entegrasyon yolunda çok yavaş ilerlememiz ve bu süreci süratli hızlandırmamız değil. Sorun, bu yolun başlı başına yanlış olmasıdır.” ifadesini kullandı.
Morwiecki, Ukrayna’nın desteklenmesinin sürdürülmesini de istedi.