Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Erdoğan, Vladimir Putin ile Zaporijya Nükleer Santrali'ni görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, Türkiye-Rusya ilişkilerinin yanı sıra tahıl ihracı ve Zaporijya Nükleer Santrali'ne dair gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı.
Eski Sovyetler Birliği'nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov'un vefatı dolayısıyla taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl anlaşmasında olduğu gibi Zaporijya Nükleer Santrali konusunda da Türkiye olarak kolaylaştırıcı rol oynayabileceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Akkuyu Nükleer Santrali'nin planlandığı şekilde ilerlemesi noktasında kararlılıklarını yineledi.
İki lider, tüm bu konuları, gündemlerindeki diğer hususlarla birlikte, 15 ve 16 Eylül'de Şanhay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi vesilesiyle bir araya gelecekleri Semerkant'taki görüşmede ayrıntılarıyla ele alma konusunda mutabık kaldı.
Bahçeli: Hedefimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim; çetelere, suç örgütlerine, emperyalizmin güdümüne girmiş muhalefet partilerine, satılmış aydınlara, çürük şarkıcılara, kokuşmuş sanatçılara, kiralık kalemlere, kursağından geçen bir lokmayı bu ülkeye borçlu olup da ihanet eden şeref yoksunlarına tavizimiz katiyen olmayacaktır." dedi.
Bahçeli, partisince Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkanlar, bizimle olamaz. Terör örgütleriyle iç içe olanlar bizimle aşık atamaz. Türk ve İslam değerlerine şaşı bakanlar bizim yanımıza bile yaklaşamaz." diye konuştu.
"Bin kez kırdılar dallarımızı bin kez budadılar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz." dizelerini okuyan Bahçeli, "Yine Pir Sultan Abdal'ın söylediği üzere, 'Yola çıkarken yürek heybemizi omzumuza aldık. Bir gözüne ikrarı, bir gözüne de asaleti koyduk.' Cumhur İttifakı, muzaffer geçmişimizi müstakbel ve müstesna bir geleceğe taşımanın ileri atılan bayraktarıdır. Bayraktar bayrağa, türbedar türbeye, haznedar hazineye sahip çıkacak, Allah'ın izniyle Türkiye batmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, merhum vatan şairi Akif'in "Batmazdı bu devlet, batacaktır demeyeydi batmazdı, hayır, batmadı, hem batmayacaktır." sözlerini de anımsatarak, Cumhur İttifakı oldukça Türkiye'nin batışını görmenin ebediyete kadar muhal bir hayal kalacağını dile getirdi.
Bu nedenle bütün yolların 2023 seçimlerine açıldığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Kararınız kaderinizi, iradeniz istikbalinizi tayin edecektir. Vakit yaklaşmaktadır, çember daralmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hedefimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı'nın tecelli etmesidir. Gayemiz budur, gayretimiz buna yöneliktir. Soruyorum, buna var mısınız? Bize destek olacak mısınız? Üç hilalin yanında mısınız? Beraber miyiz? Birlikte miyiz? Bizimle misiniz?"
THY'den Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarıyla ilgili açıklama
Türk Hava Yolları (THY) Basın Müşavirliği, Ekrem İmamoğlu'nun, 2009 yılından beri İBB ile yapılan sözleşme çerçevesinde THY, DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş'nin kiracısı olduğu Hatice ve Fehime Sultan yalıları ile ilgili "Halkın malı olan yalılar, kim oldukları, ne oldukları, hangi aile mensubu oldukları belli olmayan kişilere peşkeş çekiliyor." iddiasına ilişkin açıklama yaptı.
THY, DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş'nin yalıların 2009 yılından bu yana kiracısı olduğu belirtilen açıklamada, "Şirketimizin iki ana ortağı: bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz THY (%50) ve DOCO İstanbul Catering Restaurant Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş'dir (%49,997). Dünyanın en geniş uçuş ağına sahip olan havayolu şirketimiz THY başta olmak üzere havayolu firmalarına ikram hizmetleri sunmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Ekrem İmamoğlu'nun, "3 yıl içinde restore edilecekti, 13 yıldır bitirilemedi." iddiasına da cevap verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"2009 yılındaki kira sözleşmesine göre, yanmış ve yer yer yıkılmış vaziyetteki tarihi yalıların restorasyonunun 3 yıl içinde bitirilmesi ve işletmeye açılması gerektiği doğrudur. Ancak, otel olarak turizme kazandırılacak tarihi yalıların ihtiyacını karşılayacak otopark kapasitesi bulunmadığı için yalıların altına, deniz seviyesinin de altında ve İstanbul Boğazı'nın hemen yanında bir yer altı otoparkı yapılması İBB tarafından talep edilmiş, böylesine zor ve maliyetli bir iş, mülk sahibi kamu otoritesi tarafından şirketimize yüklenmiş, 25 yıllık kira süresinin 31 yıla çıkartılması karşılığında şirketimiz bu büyük yükün de altına girmiştir. Dolayısıyla, 3 yıl içinde hizmete açma yükümlülüğü ortadan kalkmıştır."
"Her şeyden önce, projede bulunmayan ve altından ancak kamunun kalkabileceği bir yatırım maliyeti olan deniz seviyesinin 5 kat altında bir yer altı otoparkı yapılması İBB tarafından istenmiş, bu yatırım şirketimize yüklenmiş, kültürel mirası ihya etmek ve Boğaz'a bir değer katmak anlayışıyla şirketimiz bu yükün altına girmiştir. Bulunan tarihi eser ve temel kalıntıları, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na bildirilmiş, kurumun karar ve talimatları beklenmiş, projede bulunmayan seyis evi, hamam gibi müştemilat yapıları da ihya edilerek asıllarına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.
"Şirketimizin hizmet verdiği havacılık sektörünü doğrudan etkileyen bir takım müessif ve menfur hadiseler (Sultanahmet saldırısı, İstiklal caddesi saldırısı, Ankara'daki saldırılar, Beşiktaş stadyum saldırısı, Paris ve Brüksel saldırıları, Atatürk Havalimanı saldırısı ve en son hain darbe girişimi) zaman zaman ihya ve inşa çalışmalarını da yavaşlatmış, son olarak sokağa çıkma yasaklarının dahi uygulandığı Kovid-19 salgını tüm faaliyetin uzunca bir süre mecburen durmasına sebep olmuştur. Tüm bunlara rağmen, kira bedelleri mülk sahibi İBB'ye aksatılmadan ve düzenli olarak ödenmiş, her hangi bir ihtilaf çıkmamıştır."
"Kamu zararı ile ne kastedildiğini anlamak mümkün değildir. Kira bedellerinin yanı sıra, kamuya ait tarihi eserlerin ihyası ve deniz seviyesinin altına otopark inşası için şirketimizce 13 yılda 130 milyon ABD dolarına yakın bir yatırım yapılmıştır. Aslında kamusal bir kazanım olan bu yatırımdan kamu zararı diye bahsetmek hayret vericidir."
THY ile İBB arasındaki "Sözleşme mahkeme kararıyla feshedilmiştir." iddiasına ilişkin "Sözleşme mahkeme kararıyla feshedilmemiştir. Aksine ortada şirketimiz aleyhine açılan bir fesih ve tahliye davası bile yoktur. Yalılar mevzuat gereği İl Genel Meclisi kararı ile şirketimize verilmiş ve yine İl Genel Meclisi kararı ile otopark yatırımı karşılığında kira süresi uzatılmışken şimdi İstanbul Belediye Meclisinin herhangi bir fesih kararı olmadan, Sayın İBB Başkanı talimatı ile şirketimiz yalılardan hukuksuz ve usulsüz bir şekilde tahliye edilmek istenmektedir." denildi.
Söz konusu iddialara yanıt verilen açıklamanın sonunda THY'nin de İBB yönetiminden cevap beklediği sorular olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:
"3 sorunun cevabını da şirketimiz kamuoyu önünde Sayın İBB Başkanı'ndan beklemektedir;
Sayın İBB Başkanı açıklamasında yalılarla ilgili bir değerleme yaptırdıklarını ve 7 milyar TL değerleme sonucu aldıklarını ifade etmiştir. İBB, 2040 yılına kadar kiracısı olan yalılar için bu değerleme çalışmasını hangi amaçla yaptırmıştır? Hangi yabancı yatırımcılarla görüşmüştür?
İBB, yalıları satmak için mevzuat gereği ilgili bakanlıktan izin almak zorundadır. İBB, yalıları satmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığna ya da Kültür ve Turizm Bakanlığına bir müracaatta bulunmuş mudur?
Yarısı devlete ve yarısı borsa yatırımcısı halka ait olan THY'nin bir iştiraki olan şirketimiz 13 yıl emek vermiş ve 130 milyon ABD dolarına yakın maliyetine katlanmış ve nihayet 2023 yılında gelir getirici faaliyetlerine başlayacakken bu emek ve yatırıma el koyup yabancı şirketlere tahsis etmek 17 milyon İstanbullunun hakkını korumak mıdır?"
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden Kız Kulesi açıklaması
İstanbul'un tarihi yapılarından Kız Kulesi'nin yıkıldığına dair iddialarla ilgili açıklama yapan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, tarihi yapının depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarının devam ettiğini ve çalışmaların bu yıl sonunda biteceği belirtildi.
Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı Kız Kulesi'nin yerinde olmadığına yönelik görseller paylaştı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"1940’lı yıllarda kız kulesinde yaşanan yangın sonrasında yapılmış olan betonarme eklenti, alanında uzman isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı, Han Tümertekin ile İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından hazırlanan yapının depreme karşı dayanımının olmadığına ilişkin raporlar ve yine danışman hocalarımızın kontrollüğünde hazırlanan projeler doğrultusunda evrensel koruma ilkelerine bağlı kalarak külah kısmı yapıdan uzaklaştırılmakta, özgün malzemesine uygun olarak yapılmasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup restorasyona ve Kız Kulesine ilişkin tüm belgeler ve gelişmeler https://kizkulesi.com sitesinden tüm halkımızla paylaşılmaktadır. 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yaşında, Kız Kulesi, tarihi ve abidevi değerine uygun şekilde, bir anıt eser ve müze olarak hizmet verecektir."
Kız Kulesi'nin restorasyonu ile ilgili çalışmaların detaylı analizine ulaşmak için tıklayın.
Bilal Erdoğan: Daha inançlı bir nesil yetişsin istiyoruz
Sivas'ta 19. İmam Hatipliler Kurultayı, Türkiye genelindeki 600 civarında imam hatip derneğinin katılımıyla başladı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre ÖNDER İmam Hatipliler Derneğinin ev sahipliğinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 4 Eylül Kültür Merkezi Keykavus Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen kurultayda İstiklal Marşı'nın ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı, kurultayın tarihini anlatan sinevizyon gösterisi izlendi.
Açılışın Covid-19 salgını döneminde yapıldığını anlatan Erdoğan, "Allah bize Ayasofya mükafatını verdi. İstanbul'un fethinin sembol camisi Ayasofya." dedi.
Erdoğan, nimetleri mutlulukla karşılayarak gelecek nesillere aktarma konusunda daha gayretli olunması gerektiğini vurgulayarak, "Bizler sivil toplum kuruluşlarıyız, aynı yolun yolcusuyuz. Daha inançlı bir nesil yetişsin istiyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, inançlı olsun, Allah korkusuyla büyüsün, ahlaklı olsun ama bir de dünya nereye gidiyor, bunun gerisinde kalmasın. Bilimde, fende, teknolojide, fikirde önder olsun. Aynı zamanda bunun mücadelesini veriyoruz." diye konuştu.
İmam hatip okullarında çok başarılı nesillerin yetişmeye devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Cumhurbaşkanı imam hatipli. 4 çocuğunu da imam hatibe göndermiş. Ben de oğlumu imam hatibe gönderdim, ortaokulu bitirdi, liseye başladı. Buna da sahip çıkmamız bir ahde vefadır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan: Türkiye, dünyanın en üst ligine yükseldi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan ifadeleri şöyle:
- ''Dünyada ne kadar sapkın ideoloji varsa hepsini getirip gençlerimize dayattılar''
- "(6'lı Masa) Masanın gerisinde ellerini ovuşturarak bekleyen 8. ortak FETÖ'nün hesabı, kendilerini ilgilendirir."
- "Gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimleri sayesinde Türkiye, ülkesi ve milletiyle dünyanın en üst ligine yükseldi."
- "İstanbul, kuruluşumuzdan bugüne tüm zaferlerimizin olduğu gibi, 2023 seçimlerinin de Allah'ın izniyle lokomotifi olacaktır."
- "Dinsiz, amelsiz sadece sapkınlığın üzerine bina edilmiş Alevilik, Müslümanlık, Türklük, Kürtlük, hatta insanlık da olmaz. Her kim aksini iddia ediyorsa kim bilir hangi karanlık mihraktan besleniyordur, kim bilir hangi yabancı istihbarat teşkilatına çalışıyordur.
- "Yüce yaradana, peygamber efendimize, manevi ve milli kırmızı çizgilerimize tecavüzden herkes ayağını denk almalıdır. Aksi takdirde bunların hiçbirini milletimiz de tarih de affetmez, konunun hukuk yönü varsa yargı da affetmez."
Ünsal Ban adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban, "konutu terk etmeme" adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Gasp Büro Amirliğindeki işlemleri tamamlanan Ban ve beraberindeki 3 şüpheli, sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü.
Adliyeye getirilen şüpheliler, soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdikten sonra sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Şüpheli Ban "konutu terk etmeme", diğer şüpheliler ise farklı adli kontrol şartı hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.
Ban ve boşanma sürecinde olduğu eşi AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Sedat Peker'in paylaşımları ile gündeme gelmişti.
Soruşturma süreci
Şüpheli Ban hakkında, boşanma aşamasındaki eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü elebaşıyla paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamaları nedeniyle 29 Ağustos'ta gözaltı kararı verildi.
Aynı gün yurt dışına kaçmaya çalıştığı sırada Muğla'nın Milas ilçesinde şoförü Ahmet K. ile yakalanan Ban, kara yoluyla Ankara'ya getirildi.
Ahmet K'nin Gölbaşı ilçesindeki evine arama yapmak için giden polis ekipleri, zanlının eşi Neslihan K. ve baldızı Zeynep Naz H'yi bazı evrak ve dijital materyali bahçede yakarken yakaladı.
Bu eylemleri nedeniyle söz konusu isimler de soruşturmaya dahil edildi.
Dokunulmazlığı kaldırılan HDP Milletvekili Semra Güzel yakalandı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "silahlı terör örgütüne üye olma" iddiasıyla hakkında iki fezleke hazırlanan ve yasama dokunulmazlığı kaldırılan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in sahte pasaportla yakalandığını bildirdi.
Bakan Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sevgili Kılıçdaroğlu, sana üzücü bir haberimiz var, HDPKK’lı Semra Güzel enselendi. Güzel, sahte pasaport ve A.G. isimli göçmen kaçakçısı ve örgüt propagandası yapan kişi ile Edirne'ye giderken MİT ve İstanbul Emniyeti'nin başarılı operasyonu ile yakalandı." ifadesini kullandı.
Öldürülen PKK'lı teröristle fotoğrafları basına yansıyan ve "silahlı terör örgütüne üye olma" iddiasıyla hakkında iki fezleke hazırlanan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in yasama dokunulmazlığı, TBMM'de yapılan oylamayla mart ayında kaldırılmıştı.
İhracatta ağustos ayı rekoru kırıldı
Genel Ticaret Sistemi'ne (GTS) göre Türkiye'nin ihracatı ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,2 artarak 21 milyar 341 milyon dolar, ithalatı da yüzde 40,8 yükselişle 32 milyar 618 milyon dolar oldu.
Ticaret Bakanlığının ağustos ayı geçici dış ticaret istatistiklerinden oluşan veri bülteni açıklandı.
Buna göre, GTS verileri dikkate alındığında, ihracat ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,2 artarak 21 milyar 341 milyon dolara çıktı. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracat verisi olarak kayıtlara geçti.
İthalat da bu dönemde yüzde 40,8 artarak 32 milyar 618 milyon dolara yükseldi.
Dış ticaret hacmi yüzde 28,4 artışla 53 milyar 959 milyon dolara ulaştı. Dış ticaret açığı yüzde 161,8 artışla 11 milyar 277 milyon dolar olarak hesaplandı.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65,4 oldu. Enerji verileri hariç tutulduğunda ihracatın ithalatı karşılama oranı 13,9 puan azalarak yüzde 82,7'ye geriledi.
Ağustos ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler, 1 milyar 662 milyon dolarla Almanya (yüzde 5,9 artış), 1 milyar 480 milyon dolarla ABD (yüzde 13 artış) ve 1 milyar 258 milyon dolarla Irak (yüzde 34,2 artış) oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içindeki payı yüzde 47,4 olarak gerçekleşti.
Söz konusu dönemde en fazla ihracat yapılan ülke grupları da 7 milyar 988 milyon dolarla Avrupa Birliği, 4 milyar 82 milyon dolarla Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile 3 milyar 314 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri oldu.
Geniş Ekonomik Gruplar (BEC) sınıflamasına göre en çok ihracat yüzde 15,5 artış ve 11 milyar 583 milyon dolarla "ham madde (ara malları)" grubunda yapılırken, bunu yüzde 10,7 artış ve 7 milyar 361 milyon dolarla "tüketim malları" ve yüzde 3,8 artış ve 2 milyar 203 milyon dolarla "yatırım (sermaye) malları" grupları takip etti.
Sektörler özelinde bakıldığında ağustos ayı ihracatında imalat sanayisinin payı yüzde 95, tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,5, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 2 oldu.
İthalat verileri
Ağustosta en fazla ithalat yapılan ülkeler 6 milyar 285 milyon dolarla Rusya (yüzde 135 artışla), 4 milyar 148 milyon dolarla Çin (yüzde 46,2 artışla) ve 2 milyar 52 milyon dolarla Almanya (yüzde 17,7 artışla) oldu. İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payı yüzde 60,9 olarak hesaplandı.
Geçen ay en fazla ithalat yapılan ülke grupları, 9 milyar 286 milyon dolarla Diğer Avrupa ülkeleri, 8 milyar 158 milyon dolarla Asya ülkeleri ve 7 milyar 789 milyon Avrupa Birliği oldu.
Sektörlere göre değerlendirildiğinde, ağustos ayı ithalatında imalat sanayinin payı yüzde 72, madencilik ve taş ocakçılığının payı yüzde 21,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı ise yüzde 4,1 olarak hesaplandı.
Ağustosta BEC sınıflamasına göre en çok ithalat "ham madde (ara malları)" grubunda yapıldı. Bu gruptaki ithalat yüzde 40,8 artışla 25 milyar 944 milyon doları buldu. Söz konusu grubu 3 milyar 772 milyon dolarla "yatırım (sermaye) malları" ve 2 milyar 873 milyon dolarla "tüketim malları" grubu takip etti.
Ocak-ağustos dönemi
GTS kapsamında ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 18,3 artarak 165 milyar 672 milyon dolar, ithalat yüzde 40,7 artarak 239 milyar 127 milyon dolar, dış ticaret hacmi de yüzde 30,6 yükselerek 404 milyar 799 milyon dolar oldu.
Söz konusu dönemde, dış ticaret açığı yüzde 146,4 artışla 73 milyar 454 milyon doları buldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 69,3 olarak hesaplandı.
Arnavutluk'ta yakalanan Thodex'in kurucusu Özer hakkında tutukluluğun devamı kararı
Hakim Elis Dine, Özer’in tutuklanmasının yasal olduğunu belirtti ve tutukluluğun devamını kararlaştırdı.
Dine, bugünkü kararın Özer’in Türkiye Cumhuriyeti’ne iadesi için alındığını sözlerine ekledi.
Kararın Dıraç Temyiz Mahkemesinde temyize götürülebileceği bildirildi.
Duruşma sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Avukat Sevgi Erarslan, müvekkilinin iade süreci için hapiste olacağını kaydederek, kararı temyize götüreceklerini söyledi.
Kırmızı bültenle aranan Özer, 30 Ağustos’ta Arnavutluk'ta yakalandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Arnavutluk'taki mahkeme sürecinin ardından Özer'in Türkiye'ye iade edileceğini açıklamıştı.
Şarkıcı Gülşen hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan 48 sayfalık iddianamede aralarında Kadın ve Demokrasi Vakfının da (KADEM) bulunduğu 702 müşteki yer aldı.
Gülşen Bayraktar Çolakoğlu'nun savunmasına da yer verilen iddianamede, şüphelinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame, değerlendirme aşamasında bulunuyor.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma doğrultusunda Gülşen Bayraktar Çolakoğlu, 25 Ağustos Perşembe günü tutuklanmıştı.
Çolakoğlu’nun avukatının itirazını değerlendiren nöbetçi İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi, 29 Ağustos Pazartesi günü Çolakoğlu'nun "konutu terk etmeme" şartıyla tahliyesine karar vermişti.
İstanbul Boğazı'nda gemi karaya oturdu deniz trafiği askıya alındı
Ukrayna'dan İstanbul'a seyir halindeyken dümen arızası yapan ve karaya oturan bir kargo gemisi nedeniyle İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği askıya alındı.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Lady Zehma" isimli geminin Ukrayna’dan İstanbul’a seyir halindeyken dümen arızası nedeniyle karaya oturduğu ve Bebek Koyu’na demirlediği belirtildi.
Açıklamada, "Lady Zehma adlı 173 metre boyundaki kargo gemisi için Kurtarma-5, Kurtarma-6, Kurtarma-9, Kurtarma-12, Nazım Tur römorkörlerimiz, KEGM-3, KEGM-5 botlarımız olay yerine sevk edildi. İstanbul Boğazı gemi trafiği askıya alındı." ifadelerine yer verildi.
A Milli Erkek Basketbol Takımı Karadağ'ı 72-68 yendi
A Milli Basketbol Takımı, 2022 Avrupa Şampiyonası A Grubu ilk maçında Karadağ'ı 72-68 yendi.
İki takımın da sert savunmayla başladığı maçta A Milli Takım, 5. dakikayı 8-6 önde geçti. Ay-yıldızlı takım Alperen Şengün ve Cedi Osman ile skor üretirken, pota altını iyi kullanan Karadağ Popovic ve Vuceljic'in basketleriyle ilk periyodu 18-14 önde bitirdi.
İkinci periyodun ilk bölümünde boyalı alanda Sertaç Şanlı ve Alperen Şengün, üç sayı çizgisinin gerisinden de Melih Mahmutoğlu ile sayı bulan A Milli Takım, 15. dakikada 26-25 öne geçti. Shane Larkin'in üst üste kaydettiği üç sayılık basketlerle iyi bir tempo yakalayan milli takım, soyunma odasına 41-31 üstün gitti.
Karşılaşmanın ikinci yarısına iyi başlayan Karadağ, yaptığı hücumları istediği gibi değerlendiremeyen A Milli Takım karşısında yakaladığı 8-0'lık seriyle 24. dakikada farkı 2 sayıya (41-39) indirdi. Ay-yıldızlı takımın hücumdaki kötü oyununu sürdürdüğü mücadelede Karadağ, Dubljevic ile etkili oldu ve 27. dakikada 47-44 öne geçti. Shane Larkin'in basketleriyle tekrar toparlanan milli takım, son çeyreğe de 53-51 önde girdi.
Son çeyreğin ilk bölümünde takımlar karşılıklı basketler bulurken, A Milli Takım son 5 dakikaya 61-60 önde girdi. Karadağ, Dubljevic ile üst üste bulduğu üç sayılık basketlerle 37. dakikaya girilirken 5 sayılık (61-66) fark yakaladı. Ay-yıldızlı takım, Melih Mahmutoğlu ve Alperen Şengün'ün basketleriyle oyunu dengelemeye çalışırken, son dakikaya 68-67 Karadağ'ın üstünlüğüyle girildi. Bitime 23 saniye kala Furkan Korkmaz'ın zor basketiyle 69-68 öne geçen A Milli Takım, rakibinin sonraki hücumunu başarılı bir şekilde savuşturdu. Ay-yıldızlı takım, son saniyede Furkan Korkmaz'ın uzaktan attığı üç sayılık basketle müsabakayı 72-68 kazandı ve şampiyonaya galibiyetle başladı.
A Milli Takım, gruptaki ikinci maçını 3 Eylül Cumartesi günü Bulgaristan ile yapacak. Karadağ ise ikinci maçında aynı gün Belçika ile karşılaşacak.
Prof. Dr. Celal Şengör hakkında "dini değerleri aşağılama" suçundan soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Prof. Dr. Celal Şengör hakkında bir televizyon programında kullandığı ifadeler nedeniyle "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan soruşturma başlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 23 Mayıs 2022'de bir televizyon kanalındaki ifadeleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığının suç duyurusu üzerine "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında Şengör ifadeye çağrıldı.
Şengör televizyon yayınında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bütün bu söylenen kişiler tarihte yok. Bunların hepsi o üç tane kutsal denilen aslında…. Hayır ama bu önemli Suriye din geleneği Mezopotamya din geleneğinden türemiş bir yan branştır. Bizim bugün İbrahimi, dinler dediğimiz işte Musevilik. Hristiyanlık arkasından İslam yani Museviliğe bakıyorsun Musa peygamber diyorlar, o adamı da tarih bilmiyor. Yok öyle bir isim. Musevilerin kitabında bir Mısır’dan çıkış vardır Meşhur. Yok öyle bir olay. Yani incelendi, yayınlandı. Yani hocanın söylediği Harran’ın menkıbevi tarihteki önemi anlatıyor".
Erdoğan'ın öğretmenlere yönelik 'çapulcu' ifadelerine Kılıçdaroğlu'ndan tepki
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından Erdoğan'ın bu sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, öğretmenlere çapulcu mu dedin sen? Öğretmenler hemen birleşin, hemen! Bu sınava girerseniz, iflah olmazsınız. Dövüyorlar yahu sizi, geldikleri seviye bu. "Alın bunu" seviyesi. Bunlar size hiçbir şey vermez. Sınava girmeyin, Bay Kemal bu sorunu çözecek. Az kaldı. Sabır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "20.000 Öğretmen Atama Töreni"ne katılarak konuşma yaptı. Erdoğan, son 20 yılda çok büyük bir dönüşüme imza attıklarını kaydederek, "28 Şubat sürecinde kılık kıyafetlerinde dolayı sadece üniversite eğitim hakları değil, istihdam hakları da elinden alınan kadınlarımıza yönelik adaletsizliği giderdik" dedi.
Okullarda aktif görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmenin yüzde 60'nın kadın olduğunu ifade eden Erdoğan, "Artık hiçbir kamu görevlimiz inanç değerleriyle, iş hayatı hassasiyetleriyle, mesleği arasında tercih yapmaya zorlanmıyor." ifadelerini kullandı.
"60 yıllık meseleyi çözdük"
Erdoğan Törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Öğretmenlerimizin mesleki gelişmelerini kolaylaştırma, sosyal ve mali haklarını güçlendirme noktasında önemli iyileştirmelere gittik. Bizden önce iktidarlar yıllarca öğretmenlik meslek kanunu üzerinden siyaset yaptı. Hemen hemen tüm MEB şuralarında tavsiye olarak ifade edildiği halde öğretmenlerimizin bu meşru talepleri maalesef yerine getirilmedi. Yaklaşık 60 yıldır sürüncemede bırakılan bu meseleyi hamdolsun Meclisimizle birlikte biz çözdük.
Bu sene yürürlüğe giren öğretmenlik meslek kanunu sayesinde artık öğretmenlerimiz müstakil bir meslek kanuna kavuştular. Öğretmenliği uzman ve başöğretmen unvanlarıyla kariyer mesleği haline getirerek, öğretmenlerimize ilave mali haklar da tanıdık. Uzman ve başöğretmenlik şartlarını taşıyanların yüzde 95’ini oluşturulan toplam 614 bin 445 öğretmenimizin bunun için başvuru yaptığını görüyoruz. Bu öğretmenlerimizin hepsi kendilerine yeni ufuklar, yeni bilgiler kazandırdığına inandığım seminer programını başarıyla tamamladılar.
Yüksek lisans ve doktora yapmış 90 bine yakın öğretmenimiz ise zaten sınavdan muaflar. Bütün bu kazanımlar ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Tek umutlarını ülkenin başındaki kara bulutların çoğalmasına bağlayanlar her müsbet adım gibi bunu da içlerine sindiremiyorlar. Açıkçası öğretmenlerimizle birlikte öğrencilerimizin, hatta topyekûn eğitim sistemimize faydası olan böyle bir meseleyi dahi istismar edenleri görmekten ülkemiz adına hicap duyuyorum. Türkiye’ye dair elle tutulur hiçbir projelerinin olmayanların yaptığı boykot çağrısı öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlayan art niyetli bir girişimdir.
"Tüm bu kazanımlar, ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Tek umutlarını milletin ve ülkenin başındaki kara bulutların çoğalmasına bağlayanlar, her müspet adım gibi bunu da içlerine sindiremiyor. Açıkçası öğretmenlerimizle birlikte öğrencilerimizin, hatta topyekun eğitim sistemimizin faydasına olan böyle bir meseleyi dahi istismar edenleri görmekten ülkemiz adına hicap duyuyorum. Türkiye'ye dair elle tutulur hiçbir projeleri olmayanların yaptığı boykot çağrısı, öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlayan, tamamen art niyetli bir girişimdir. Bırakın artık bu boykotu falan nedir bunlar? Siz, eğitim öğretim mimarı mısınız, yoksa sokaklarda, caddelerde çapulcu olarak dolaşanlar mısınız? Bize yavrularıyla, yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım, öyle caddelerde, sokaklarda dolaşanlar değil.
Sivas'ta kamyon ile minibüsün çarpışması sonucu 7 kişi öldü, 9 kişi yaralandı
M.Ö. (52) yönetimindeki 34 EBE 72 plakalı kamyon ile A.S. (51) idaresindeki 44 J 4257 plakalı minibüs, Sivas-Malatya kara yolu Yeşildere köyü mevkisinde çarpıştı.
İhbar üzerine kaza yerine polis, jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Minibüs sürücüsü ile araçta bulunanlardan Şenay Kızılaslan (48), Hacı Süleyman Kızılaslan (58), Meliha Kızılaslan (52), Seyit Battalgazi Sevin (18), Fadime Sarıbaş, Adile İzci (62) hayatını kaybetti.
Kazada Engin Polat (19), Cennet Polat (44), Emre Kızılaslan (25), Birol Polat (42), İlhami Kızılaslan (52), Saray Yeşilkaya (38), Ramazan Kaan Yeşilkaya (10), Alperen Yeşilkaya (6) ve kamyon sürücüsü M.Ö. yaralandı.
Yaralılar kentteki hastanelerde tedavi altına alındı.
Kangal Kaymakamı Fatih Sungur ve İl Emniyet Müdürü Burhan Akçay kaza yerine gelerek bilgi aldı.
Sungur, gazetecilere, Bursa'daki bir düğünden Malatya'ya dönenlerin bulunduğu minibüs ile Malatya'dan Amasya'ya yük taşıyan kamyonun çarpıştığını bildirdi.
"Yaralılarımızın durumu ağır
Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, olay yerinde incelemede bulunduktan sonra gazetecilere, Kangal ile Hekimhan ilçeleri arasında kalan bölgede Bursa'dan düğünden döndüğünü tahmin ettikleri minibüs ile eşya taşıyan kamyonun çarpıştığını söyledi.
Kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar dileyen Şimşek, "Yaralılarımızın durumu ağır. Yaralıların bir kısmı Kangal Devlet Hastanesi'nde bir kısmı ise Sivas'taki hastanelerde tedavi altına alınmış durumda." dedi.
Kaza yerinde gerekli çalışmaların tamamlandığını aktaran Şimşek, "Bütün vatandaşlarımız hastanelere sevk edildi. Birazdan inşallah yolu trafiğe açmış olacağız. Yaralıların hepsi maalesef ağır durumda. Bunlardan ikisi çocuk. Minibüsün Bursa'dan bir düğünden döndüğünü tahmin ediyoruz." diye konuştu.
Kazayı haber alarak olay yerine ve Kangal Devlet Hastanesi önüne gelen kazazedelerin yakınları gözyaşlarına hakim olamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ege'de huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu biliyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ege'de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu, asıl mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Harp Okulu Komutanlığı'nda düzenlenen Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Deniz ve Hava Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, milli bayram olan 30 Ağustos'u da Ankara'da şanına layık bir şekilde, milli mücadele kahramanlarının aile fertleriyle dün gece birlikte kutladıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Ülkemizin yaklaşık 40 yılına mal olan terör saldırılarında sadece milletimizin değerlerine ve varlığına düşman teröristlerle değil, onları üzerimize salanlarla da mücadele ettik. Ege'de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu, asıl mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz. Doğu Akdeniz'de ülkemizin çıkarlarını baltalamak için kopartılan gürültülerin gerisindeki karın ağrılarının gayet iyi farkındayız. Neredeyse 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nin bizimle ne demokratik ne ekonomik standartları mukayese edilemeyecek ülkeleri üye yaparken Türkiye'yi dışarıda bırakmasının sebebini de çok iyi biliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde ihtiyaç duyulan desteği vermeyen NATO'nun çok daha hafif gerekçelerle nerelere güç aktardığını gördüklerini belirtti.
DEAŞ bahanesiyle bölge ateş ve kana bulanırken bu örgütle gerçek ve en etkin mücadeleyi yürüten Türkiye'ye gözlerini ve kulaklarını tıkayanların riyakarlığının en yakın şahidi olduklarını vurgulayan Erdoğan, ''Dünyanın dört bir yanında ve özellikle de sınırlarımız dibinde teröristlere yağdırılan silahları bize parasıyla satmayanların niyetlerinden hiç şüphesiz haberdarız. Bir asır önce Osmanlı'yı adeta lime lime edenlerin yıkıcı güçlerini, milli mücadelemizi yürütür ve Cumhuriyetimizi kurarken diplomasinin inceliklerini kullanarak kendimizden uzak tutmuştuk. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız altyapının üzerinde 2023 hedeflerimizi gerçekleştiriyor ve 2053 vizyonumuzu oluşturuyorken aynı sabrı sergiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılını sembolik bir dönüm noktası olmaktan çıkartıp, tarihi bir sıçrama zemini haline dönüştürerek, büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte yükselteceklerini söyledi.
Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından Göktaş hakkında Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından firari emekli albay Mustafa Levent Göktaş için kırmızı bülten çıkarıldı.
Alınan bilgiye göre, Adalet Bakanlığı ve EGM tarafından, Göktaş için kırmızı bülten talebi 27 Ağustos'ta Interpol Genel Sekreterliğine gönderildi.
Talep üzerine Interpol Genel Sekreterliğince, Hablemitoğlu suikastı şüphelilerinden emekli albay Göktaş için kırmızı bülten çıkarıldı.
Göktaş hakkında "tasarlayarak öldürme" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğince yakalama emri çıkarılmıştı.
Sağlık Bakanı Koca, Covid-19'a yakalandığını duyurdu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 testinin 5 gün önce pozitif çıktığını ve çalışmalarını çevrim içi sürdürdüğünü bildirdi.
Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Covid-19 testim beş gün önce pozitif çıktı. Salgınla mücadele kadar önemli bulduğum Sağlıkta Beyaz Reform çalışmalarını online toplantılarla sürdürüyorum. Yakında arkadaşlarımın arasında olacağım." ifadelerini kullandı.
Ege Denizi'nde 4,5 büyüklüğünde bir deprem daha oldu
Ege Denizi'nde Aydın'ın Kuşadası ilçesi açıklarında 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, saat 17.02'de meydana gelen sarsıntının, 6,7 kilometre derinlikte olduğu tespit edildi.
Depremin, Aydın'ın Kuşadası ilçesine uzaklığı 17,25 kilometre olarak belirlendi.
Ege Denizi'nde gün içinde saat 13.10'da 5,1 büyüklüğünde, saat 12.56'da ise 4,7 büyüklüğünde iki deprem daha meydana gelmişti.
Milli Eğitim Bakanı Bakan Özer'den 'öğretmenlere polis müdahalesi' açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Ankara'da eylem yapan özel okul öğretmenlerine polis ekiplerinin müdahalesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Eğitim sisteminin en değerli varlığı öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı olarak devletteki öğretmenlerimiz ile özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerimizi biz ayırt etmiyoruz. Her birinin çalışma koşullarının çok daha iyi noktaya getirmek için çok daha iyi ortamlarda eğitim vermelerini sağlamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İki güzide meslek grubu olan öğretmen ve polisin, yani öğretmen ve polisleri karşı karşıya getirmeyle ilgili her türlü manipülasyona şiddetle karşı duruyoruz."
Ankara’daki Milli Eğitim Bakanlığı binası önünde dün basın açıklaması yapmak isteyen özel sektör öğretmenleri polisin müdahalesi sonrası dağıtılmıştı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın gösterisine yapılan polis müdahalesini kınayıp, "Öğretmenlere gaz mı sıktınız, öyle mi? Öğretmenlere şiddet uyguladınız, öyle mi? Öğretmenlere… “Al bunu diyen” o kişi, beni beklesin. Öğretmene yapılan bu efeliği affetmeyeceğiz!" demişti.
İçişleri Bakanı Soylu'dan Fatih Özer açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kırmızı bültenle aranan ve Arnavutluk'ta yakalanan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in, Arnavutluk'taki mahkeme sürecinin ardından Türkiye'ye iade edileceğini bildirdi.
Soylu, İçişleri Bakanlığında düzenlenen Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kırmızı bültenle aranan ve Arnavutluk'ta yakalanan Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in Türkiye'ye iade sürecine ilişkin soru üzerine Soylu, Özer'in yakalanmasının ardından iki ülkenin Emniyet Genel Müdürlüklerinin hemen temasa geçtiğini söyledi.
Soylu, "Emniyet Genel Müdür Yardımcımız, Interpol Başkanımız ve Arnavutluk'taki Büyükelçimiz ki Dışişleri Bakanımızla da dün sabah itibarıyla temastayız. Hemen bunu sağladık ve Sayın Cumhurbaşkanımıza da konuyu dün arz ettik. İki arkadaşımız şu anda Arnavutluk'talar. Arnavutluk Emniyet Genel Müdürlüğü ile temas ettiler hem dosyalar hem de iade süreci için." dedi.
İadenin gerçekleşmesinin bir müddet süreceğini ifade eden Soylu, "Çünkü orada bir mahkemeye çıkmak zorunda. İki türlü iade süreci vardır. Bir, deport edilebilir, bu kısa bir süreçtir ama genellikle ülkeler mahkeme safahatına düşmüş bu süreç için deportu kullanmazlar. İki, oradaki mahkemeye çıkacak ve mahkeme iade etmiş olacak. Çünkü böyle çok iademiz oldu, başka ülkelerden de iadeler aldık, onu sağlamış olacağız." diye konuştu.
Soylu, Arnavutluk'taki mahkemenin karar verme sürecine göre iadenin tarihinin netleşeceğini belirtti.
Ege Denizi'nde 5,1 büyüklüğünde deprem
Ege Denizi'nde Aydın'ın Kuşadası ilçesi açıklarında 5,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, saat 13.10'da meydana gelen sarsıntının, 7 kilometre derinlikte olduğu tespit edildi.
Depremin, Aydın'ın Kuşadası ilçesine uzaklığı 18 kilometre olarak belirlendi.
Deprem sonrası, an itibarıyla olumsuz bir ihbarın alınmadığı belirtilen açıklamada, gelişmelerin takip edildiği bildirildi.
Ege Denizi'nde Aydın'ın Kuşadası ilçesine 30 kilometre uzaklıkta saat 12.56'da da 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüme kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu, bu yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 7,6 artış gösterdi.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 114,6 artarak 3 trilyon 418 milyar 967 milyon lira olarak gerçekleşti. GSYH'nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 219 milyar 335 milyon olarak gerçekleşti.
GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 26,6, hizmet faaliyetleri yüzde 18,1, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 11, sanayi yüzde 7,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,3, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 1,9 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 1,7 arttı. Tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,9 ile inşaat sektörü ise yüzde 10,9 azaldı.
Önceki yıllara ilişkin büyüme verilerinde de revizyona gidildi.
AA Finans Büyüme Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 7,3 büyüyeceğini öngörmüştü.
Sağlık Bakanı Koca atama kurası için başvuran doktor sayısının 2 bin 500'ü geçtiğini duyurdu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, doktor, uzman doktor ve diş doktorlarının atama kurası için talep toplama sürecinde başvuru sayısının 2 bin 500'ü geçtiğini açıkladı.
Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 3. dönem atama kurası ile Sağlık Bakanlığında görev almak isteyen doktor, uzman doktor ve uzman diş doktorları için talep alımının "http://pbs.saglik.gov.tr" adresi üzerinden başladığını ve sayının sadece 1 gün içinde 2 bini geçtiğini duyurduğu tweeti alıntılayarak, "An itibarıyla 2 bin 500'ü geçtik." ifadesini kullandı.
Bakan Koca, 22 Eylül'de yapılan Kabine Toplantısı'nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, sağlıkta "Beyaz Reform" ile adaletin ve her emeğin karşılığının olduğu bir dönemi başlattıklarını belirterek, "Kamuya geçişlerin daha fazla olduğunu hep birlikte göreceğiz. Kamuda çalışmanın avantajlı olduğunu herkes görecek. Çok yakında bunu göreceğiz. 1-2 aydan bahsediyorum." ifadelerini kullanmıştı.
İsmail Kahraman'ın Rize'de yaptığı tepki çeken konuşmasına dair açıklama: Konuşmanın bir bölümü bağlamından koparıldı
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkanvekili ve TBMM 27. Başkanı İsmail Kahraman'ın sosyal medya hesabından Rize'nin fethinin 561'inci yıl dönümü törenindeki konuşmasına dair açıklama yapıldı.
Kahraman'ın Twitter hesabından TBMM 27. Başkanlık Ofisi Basın Müşavirliği tarafından paylaşılan açıklamada, söz konusu törendeki konuşmanın bir bölümünün, bütünün bağlamından ayrı olarak haberleştirildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Sayın Kahraman'ın konuşmasında işaret ettiği gibi, Rus ordusunun işgal ettiği toprakları terk ederek ülkelerine dönmesi sırasında herhangi bir muharebe olmamıştır. Bilindiği gibi 1916'da Rus orduları, savaşarak girdikleri Anadolu topraklarından Çar idaresinin yıkıldığı, Komünist Lenin'in Rusya'nın lideri olduğu 1917 ihtilali sonrası çekildi. Rusya, bu tarihte İngiltere, Fransa ve İtalya ile olan birlikteliğinden ayrıldı ve ülkemizdeki işgale de son verdi. Aynı şekilde yurdumuzu işgal eden ve dört sene topraklarımızda kalan müstevliler, Birinci Dünya Harbi'ni sonlandırdıkları için İzmir'i 6 Eylül 1922 Çarşamba günü terk etti. 9 Eylül 1922 Cumartesi günü ordumuz İzmir'e girdi. İşgal kuvvetleri 4 Ekim 1923 Perşembe günü İstanbul'dan ayrıldı, ordumuz ise 6 Ekim 1923 Cumartesi günü İstanbul'a girdi."
Açıklamada, "Her yıl 2 Mart tarihi Rize'nin kurtuluşu olarak anılmakta, yol üzerindeki ilçelerde de birer gün arayla o ilçenin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır. 'Esaretten tutsaklıktan kurtuldum' diye bayram yapılmaz, fetihler kutlanır. Tarihimiz fetihlerle doludur." ifadeleri kullanılarak, şöyle denildi:
"Sayın Kahraman da Rize'deki konuşmasında bu topraklarda 1071 Malazgirt Zaferi ile başlayan zaferlerimizin dökümünü yaptı, saydığı zaferleri 30 Ağustos Büyük Taarruz Zaferi ile sonlandırdı, şehit ve gazilerimizi rahmetle andı. Kurtuluş Mücadele'miz esnasında diğer cephelerde ve diğer devletlerle olan savaşlarda şehitler verdik. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Tarihi gerçekleri bilmek ve doğru beyan etmek elzemdir. Tarih bir deniz feneridir; geleceği gösterir, geçmişten dersler aldırır ve yaşanan anı da değerlendirme imkanı sağlar. Sayın Kahraman'ın dedesi Yemen'de, dayısı Sarıkamış'ta şehit olmuştur. Bayrağımızdaki kırmızı renkte payı olan bir aileden gelmiş, ömrü manevi ve milli değerlere hizmet ve bağlılıkla geçmiş bir zatı karalamak veya yanlış tanıtmak vicdanları yaralar, yürekleri kanatır."
Sedat Peker'in iddiaları sonrası Korkmaz Karaca istifa etti
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Korkmaz Karaca tüm görevlerinden istifa etti.
Organize Suç Örgütü liderliği suçundan aranan Sedat Peker'in "rüşvet" iddialarında adı geçen Karaca, yayınladığı bildiride sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.
Karaca istifasında şu ifadeleri yer verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın olurları ile 2018 Ekim ayından bu yana, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi, olarak görev yapıyorum. Görev sürem boyunca TC. Hazinesinden tek kuruş maaş, araç, yakıt v.s almadım.
19 Mart 2022, 22 Mart 2022, 20 Mayıs 2022 tarihlerinde 2 ay içinde çok ağır 3 kalın bağırsak ameliyatı geçirdim. Yaşanan süreçte 2021 Haziran ayından itibaren, çeşitli iddialara muhatap oldum.
Özellikle geçtiğimiz hafta; Mine Tozlu Sineren isimli şahısla hiçbir buluşmam ve çıkar talebim olmadığı halde ve daha da önemlisi bu şahıs benimle bir çıkar ilişkisi kurmadığını ilan ettiği halde, devam eden sosyal medyadaki ahlaksız trol linçine farklı bir tepki vermek istiyorum.
Dünyalar güzeli kızım ve eşime kadar varan bu linç artık sağlığımı tekrar tehdit eder hale geldi. Bu sebeplerle Cumhurbaşkanlığındaki görevimden istifa ediyorum.
AK Parti'nin ve sayın cumhurbaşkanımızın 2023 yolculuğunda tüm gücüm ile sade bir nefer olarak mücadele etmeye söz veriyorum.
Yıllarca özel sektör yöneticisi Ve yatırımcısı olarak halen de devam ettiğim nazik mücadelemi elbette sürdüreceğim. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde güçlü ve büyük Türkiye yolculuğunu kimse engelleyemeyecektir. Allah yar ve yardımcımız olsun"
Kılıçdaroğlu'ndan "öğretmenlere müdahale" açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın gösterisine yapılan polis müdahalesini kınadı.
Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Öğretmenlere gaz mı sıktınız, öyle mi? Öğretmenlere şiddet uyguladınız, öyle mi? Öğretmenlere… “Al bunu diyen” o kişi, beni beklesin. Öğretmene yapılan bu efeliği affetmeyeceğiz!" şeklinde yazdı.
Ankara’daki Milli Eğitim Bakanlığı binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen özel sektör öğretmenleri polisin müdahalesi sonrası dağıldı. Dokuz kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.
Eski THK Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban'ın gözaltı süresi uzatıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan eski Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban'ın gözaltı süresi uzatıldı.
Alınan bilgiye göre, yurt dışına kaçmaya çalıştığı sırada dün Muğla'nın Milas ilçesinde gözaltına alınan Ban, sabah saatlerinde kara yolu ile Ankara'ya getirildi.
Asayiş Şubesi Gasp Büro Amirliğine götürülen şüphelinin işlemlerinin tamamlaması için bir günlük ek gözaltı süresi verildi.
Ünsal Ban hakkında, "boşanma aşamasındaki eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü lideri ile paylaşma, tehdit ve şantaj" suçlamaları bulunuyor.
Erdoğan: Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak
Büyük Taarruz'un 100. Yıl Dönümü Kutlamaları ve Toplu Açılış Töreni'ne katılmak üzere Afyonkarahisar'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.
İmam hatiplilerle ilgili sözleri sonrası tutuklanan ve pazartesi günü adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şarkıcı Gülşen'e göndermede bulunan Erdoğan "Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar hem maşeri vicdanda hem hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak" dedi.
"Önümüzde geleceğimize yön verecek tarihi bir seçim var. Bunu da alnımızın akıyla geçerek yolculuğumuzu devam ettirmek istiyoruz. Sizlerden bu süreçte birliğimize beraberliğimize daha fazla sahip çıkmanızı bekliyoruz."
"Son günlerde milletimizin en büyük gücü olan kardeşliğine yönelik provokasyonların imam hatip okullarımızı da hedef alacak şekilde çok ciddi boyuta ulaştığını görüyoruz."
"2023 yaklaştıkça sandıktan çıkamayacağını anlayanlar umutlarını bayat senaryolara bağlamış durumdalar. Milletimizi bu sefer tahrik ederek emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Yıllarca makarnacı kömürcü diyerek aşağıladıkları milletimizi ürkütmek istiyorlar."
AA: Ünsal Ban, yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında eski Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban'ın yurt dışına kaçmaya çalıştığı sırada Muğla'nın Milas ilçesinde gözaltına alındığı belirtildi.
AA'nın haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde hakkında gözaltı kararı bulunan Ban'ın deniz yoluyla yurt dışına kaçacağı ihbarı üzerine polis ekipleri harekete geçti.
Ban, Muğla'nın Milas ilçesinde kendisine ait olmayan bir araçla seyir halindeyken polis ekiplerince yakalandı.
AA'ya göre Ünsal Ban, kendi aracını bırakarak başka bir araçla hareket etti ve kontrol noktalarından kurtulmak için de farklı güzergahları kullandı.
Zehra Taşkesenlioğlu'nun eski eşi Ban hakkında boşanma aşamasındaki eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü lideri ile paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamaları bulunuyor.
Sedat Peker, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.
Şarkıcı Gülşen adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
Avukatlarının tutukluluğa yaptıkları itirazı değerlendiren Nöbetçi İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi, şarkıcı Gülşen'in adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi ancak Gülşen'e ev hapsi uygulanacak.
Sedat Peker, Twitter'dan yaptığı açıklamalarda Gülşen'in pazartesi günü serbest bırakılacağını iddia etmişti
Mahkeme yapılan değerlendirme sonucunda Gülşen'in adli kontrol tedbirlerinden olan "konutu terk etmeme" şartıyla tahliyesine karar verdi.
Çolakoğlu, tahliye kararının ardından tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edildi.
Cezaevi çıkışında kendisini bekleyen minibüse binen şarkıcı Gülşen, basın mensuplarına açıklama yapmadan buradan ayrıldı.
Avukatından açıklama
Mahkemenin tahliye kararı sonrası adliyenin önünde açıklama yapan Gülşen Bayraktar Çolakoğlu'nun avukatı Emek Emre, tutuklamanın yapılabilmesi için öncelikle şahsa isnat edilen suçla alakalı kuvvetli suç şüphesi ve delilin olması gerektiğini ifade ederek, "Oradaki sözler müvekkile isnat ettiği suçun oluşması için yeterli değil. Çünkü kamu güvenliğinde acil bir tehlike oluşturmuyor. O itibarla biz hep dedik ki tutuklama uygun değil. Buna itiraz edeceğimizi de belirtmiştik." dedi.
Müvekkilinin söylediği sözün her ne kadar rahatsız edici olsa da kendisinin de bununla alakalı özürlerini belirttiğini anlatan Emre, ev hapsinin kaldırılması için de hakimliğe başvuracaklarını ifade etti.
Yunan gazeteci Evangelos Areteos Türkiye'den sınır dışı edildi
Yunan gazeteci Evangelos Areteos, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 'kamu düzeni' gerekçe gösterilerek Türkiye'den sınır dışı edildiğini açıkladı.
Kararın kendisini şaşırttığını söyleyen Areteos, bundan sonra da Türkiye odaklı gazetecilik faaliyetlerini sürdüreceğini söyledi.
Aynı zamanda Belçika'da yaşayan ve sık sık Türkiye'ye gelen gazeteci, açıklamasında şunları söyledi:
- "Anladığım kadarıyla sınır dışı edilmemin gerekçesi Türkiye'nin doğusuna yaptığım geziler, 2015'te Suriye'nin kuzeyine gitmem, Türkiye'nin kalan diğer bölgelerine yaptığım seyahatler, Türkiye'nin şüpheli olarak gördüğü kişilerle olan irtibatım ve telefonumdaki bazı fotoğraflar."
- Ben hiçbir zaman seyahatlerimi gizlemedim. Türk makamlarından almış olduğum bir kartla akredite olmuş bir gazeteciyim."
- Türk yetkililerinin kararına anlam verebilmiş değilim. Bu beni derinden üzdü ve kendimi bir sürgün gibi hissetmeme neden oldu. Bundan sonra da Türkiye ile ilgili gazetecilik faaliyetlerime devam edeceğim."
CHP ve DEVA, Sedat Peker'in iddialarında adı geçenler için suç duyurusunda bulundu
Cumhuriyet Halk Partisi ile DEVA Partisi Sedat Peker'in 'rüşvet ağı' iddialarında adı geçen şüpheliler için suç duyurusunda bulundu.
CHP adına suç duyurusunu Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, İstanbul Milletvekili Engin Atay, Manisa Milletvekili Özgür Özel ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç yaptı.
Dilekçede "şüpheliler ve soruşturma sırasında suç işlediği konusunda şüphe oluşanlar hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılması ve şüphelilerin cezalandırılmasını talep ederiz" denildi.
Dilekçe şöyle:
"Ülkemiz son dönemde tarihinin en derin ekonomik ve siyasi kriziyle karşı karşıyadır. Yanlış ekonomi politikalarının yanında son dönemde ortaya dökülen yolsuzluklar, usulsüzlükler ve rüşvet çarkı tam bir yozlaşmanın ve çürümenin açık göstergesidir. Siyasi iktidarın hukuk devletinden uzaklaştıkça suç organizasyonlarına yakınlaştığı artık gün ışığı gibi ortadadır.
Sermaye Piyasası Kurulu, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş bulunan; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulmuş bir kamu kuruluşudur.
Bir dönem iktidara yakın yasa dışı yapıların içinde yer alan Sedat Peker, 27/08/2022 ve 28/08/2022 tarihlerinde sosyal medya sitesi Twitter’da çok ciddi iddialarda bulunmuştur (Ek: Sosyal medya paylaşımları).
Sedat Peker’in bu paylaşımlarında yukarıda adı geçen kişilerin suç işlediklerine dair iddialar bulunmaktadır.
İddialarda adı geçen iş insanı da 27/08/2022 tarihinde bağlandığı canlı yayında (Asıl Mesele adlı program) iddiaları doğrulamıştır. Yine paylaşımlarda geçen milletvekiline ait videodaki ifadeler iddiaları doğrular nitelikte konuşmalar içermektedir.
Bu ciddi iddialar nedeniyle Kurul da güvenilirliği bakımından zan altındadır. İddiaların ciddiyetle araştırılması, halkın ve yatırımcının Kurula ve piyasaya olan güvenini yeniden tesis etmesi bakımından da önem arz etmektedir.
Sedat Peker’in daha önce de birçok yolsuzluk ve rüşvet iddiasınında bulunmuş, sonradan bu iddiaların gerçekliği ortaya çıkmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu m 160 “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar” hükmünü haizdir. Buna göre cumhuriyet savcılarının suçtan haberdar olmalarını müteakip soruşturma başlatma görevleri bulunmaktadır.
Şu ana dek bu konuda herhangi bir soruşturma başlatıldığına dair kamuoyu bilgilendirilmemiştir. Resen bir soruşturma başlatılmamış olması nedeniyle işbu başvuruyu yapma zorunluluğu doğmuştur.
Ortaya dökülen tüm iddiaların kapsamlı ve etkin bir şekilde soruşturulması, ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçekliğe ulaşılması, toplumun gözü önünde cereyan eden bu suçlarla ve yozlaşmayla mücadele edilmesi, tüm yolsuzluk ve rüşvet iddialarının kime uzanırsa uzansın cesaretle üzerine gidilmesi artık hukuksal, yasal ve vicdani bir zorunluluktur.
DEVA Partisi de başvurdu
DEVA'dan yapılan açıklamada "Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, suç örgütü lideri Sedat Peker’in ‘Deli Çavuş’ adlı Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarda adı geçen kişilerle ilgili suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu, 29 Ağustos 2022 sabahı (bugün) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapıldı." denildi.
Zehra Taşkesenlioğlu: İftira kampanyası ile karşı karşıyayım
Sedat Peker'in 'rüşvet ağı' iddialarında ismi geçen AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada bir iftira kampanyası ile karşı karşıya olduğunu belirterek buna 'taraf olan herkesle yargı önünde hesaplaşacağını' söyledi.
Peker, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.
"Şahsıma yönelik bu yargısız infazın son bulacağına ve son derece ahlaksızca oynanan bu kumpasın yargı önünde bir an önce gün yüzüne çıkacağına olan inancım tamdır" diyen Taşkesenlioğlu, şu açıklamayı yaptı:
- "Sosyal medyada şahsımı hedef alan mahrem görüntülerle ilgili bu açıklamayı yapmak zaruri olmuştur.
- Kendi mahrem evimde başım açık şekilde Ünsal Ban tarafından gizli çekilen görüntülerim kişisel ve aile mahremiyetim hiçe sayılarak milyonlara servis edilmiştir.
- Son derece çirkin ve gayriahlaki şekilde yayınlanan söz konusu görüntülerde kadına karşı şiddetin en ağır şekline maruz bırakılmış bulunmaktayım.
- Söz konusu şahsiyetin boşanma sürecinde kendini haklı konuma getirebilmek için olmadık yollara başvurduğu görülürken, tartışmanın öncesi ve sebebinin ne olduğu bilinmeden bir kurgu üzerinden servis edilen bu görüntüler toplum nezdinde beni küçük düşürüp itibarımı lekelemeyi hedef almıştır."
- Görüntülerde tartışma sırasında Ünsal Ban'ın ailesinin ve çevresinin uzun dönemdir benim ve ailemin adını kullanarak yaptığı usulsüzlüklere gösterdiğim ve artık son noktaya gelen tepkim yaşadığım bu zorlu süreci gözler önüne sermektedir.
- Farklı bir boyuta çekilen bu görüntüler boşanma sürecinde zor günler yaşayan bir kadı8nın linç edilmesi ve itibarsızlaştırma çalışmasından başka bir amaca hizmet etmemektedir. Diğer taraftan aile mahremiyetini, toplumun en temel değerlerini bile hiçe sayan kınanması gereken bu rezillik maalesef siyasi bir lince dönüştürülmüştür.
- Günlerdir, ailemle birlikte sistematik olarak iftira kampanyası ile karşı karşıya kaldığımı ve bu iftiraları atan ya da taraf olan herkesle yargı önünde hesaplaşacağımı belirtmek isterim.
- Şahsıma yönelik bu yargısız infazın son bulacağına ve son derece ihlaksızca oynanan bu kumpasın yargı önünde bir an önce gün yüzüne çıkacağına inancım tamdır. Bu konu ile ilgili adli ve hukuki süreç başlatılmıştır."