Macron, Fransa'ya karşı verilen bu hibrit savaşın arkasında "liberal olmayan devletler" bulunduğunu savunuyor ve sık sık Türkiye ile Rusya'yı suçluyor.
REKLAMFransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 'bilgi savaşında' daha aktif bir rol alacaklarını belirterek "Fransa'ya karşı yanlış bilgi ya da söylemlerin yayılmasına seyirci kalmayacağız" dedi.
Fransa'nın savunma stratejisinin önceliklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Macron, "nüfuzu stratejik bir öncelik" haline getireceklerini söyledi.
Bu mücadeleyi bir "hibrit savaşı"na benzeten Macron, "Enformasyon gibi maddi olmayan alanlar da dahil olmak üzere çok sayıda alanda yürütülen bu savaş biçimi karşısında daha agresif olacağız" ifadelerini kullandı.
"Trol orduları kurmayacaklarını" söyleyen Macron, "Yanlış anlatılarla şiddete yönelik iştah yaratan, halkı manipüle etmek, güvenliğimize ve nüfuzumuza meydan okumak için kurulan dijital hayvanat bahçesine karşı mücadele edeceğiz" dedi.
Macron, Fransa'ya karşı verilen bu hibrit savaşın arkasında "liberal olmayan devletler" bulunduğunu savunuyor ve sık sık Türkiye ile Rusya'yı suçluyor.
Ankara, özellikle Afrika'da Fransa'ya karşı bir bilgi kirliliği oluşturulduğunu savunan Paris'in suçlamalarını reddediyor.
"Hukukun üstünlüğüne bağlı kalınacak"
"İkna etmek stratejik gerekliliklerin açık bir parçası" diyen Fransa Cumhurbaşkanı, bu çabaların, Fransa'nın pozisyonu ve çalışmalarını "müdahale" gibi yanlış anlaşılacak bir yol gütmeden ve "kibirli" davranmadan anlatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Bu eylemlerde her zaman hukukun üstünlüğüne sıkı sıkıya bağlı kalınacağının da altı çizien Fransız lider, demokratik yollar kullanılarak sonuca ulaşılacağını da ifade etti.
Bu bağlamda düğmeye basan Paris yönetimi, Dışişleri Bakanlığı'nda izleme ve strateji için bir alt müdürlük oluştururken, Genelkurmay Başkanlığı bir generali bu konularla ilgilenmek üzere atadı.
Ülke içinde ise hükümet geçen yıl demokratik hayata müdahaleleri tespit etmekle görevlendirilen Viginum adlı kurumu hayata geçirmişti.
Paris, son yıllarda düzenli olarak Rusya veya Türkiye gibi yabancı güçler tarafından düzenlenen 'dezenformasyon kampanyalarının' ve sosyal ağlar aracılığıyla görüşlerin manipüle edilmesinin hedefi olduğunu iddia ediyor.