Harvard Üniversitesi, daha önce reddettiği İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) eski direktörü Kenneth Roth'a yeniden öğretim üyeliği teklif edeceğini açıkladı.
REKLAMHarvard Üniversitesi, daha önce reddettiği İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) eski direktörü Kenneth Roth'a yeniden öğretim üyeliği teklif edeceğini açıkladı.
Geçen yıla kadar HRW direktörlüğünü yürüten Roth'a, Harvard Kennedy Okulu Carr İnsan Hakları Politika Merkezi'nde çalışması teklif edilmiş Roth da kabul etmişti.
Fakat Roth, birkaç hafta sonra Dekan Douglas Elmendorf'un bu görevlendirmeyi onaylamadığını kendisine aktardığını açıklamıştı.
Roth, kendisine herhangi bir gerekçe sunulmadığını ama kendisi ve HRW'nin İsrail'e eleştirel yaklaşımının bu kararda etkili olduğunu düşündüğünü açıklamıştı.
Bu açıklama sonrası akademi ve insan hakları aktivistleri karara tepki göstermişti.
Dekan Elmendorf, perşembe günü yaptığı yazılı açıklamada "hatalı bir karar aldığını" ve kendisine yeni bir teklifte bulunulacağını duyurdu.
Elmendorf, ilk kararının herhangi bir bağışçının etkisi altında olmadığını veya Kennedy Okulu'nda özgür tartışma ortamını sınırlandırmayı hedeflemediğini, sadece okula katkı potansiyelini değerlendirmesi üzerine olduğunu söyledi.
Dekan "Fakülte yönetiminden aldığım fikirler üzerine kararımın okulumuz için en iyisi olmadığına ikna oldum," ifadelerini kullandı.
Roth sosyal medya hesabı üzerinden karar karşısında mutluluk duyduğunu, meslektaşları ve öğrencileriyle zaman geçirmek için sabırsızlandığını belirtti.
Nazi Almanyası'ndan kaçan bir Yahudinin oğlu olan Roth, çalışmaları nedeniyle dünyanın farklı bölgelerinde düşmanlar edindiğini söylemişti.
Red kararından önce Roth, Elmendorf'la yaptığı kısa bir görüşmede Rus ve Çin hükümetleri tarafından yaptırım altında olduğunu ve İsrail hükümetinin de kendisinnden nefret ettiğinden emin olduğunu söylediğini aktarmıştı.
Roth bu sözlerin "ölüm öpücüğü" olduğunu vurgulamıştı.
Çin ve Rusya'daki insan hakları ihlalleri ile raporlar hazırlayan HRW, son olarak İsrail polisinin Filistinlilere muamelesinin Güney Afrika'daki ırkçı apertheid dönemine benzediğine yönelik rapor yayınlamıştı.