Belediye meclislerinin feshedilmesinin Arap Baharı'nı tetikleyen devrimle başlayan demokratik gelişmelere darbe vurmasından endişe ediliyor
REKLAMÖnümüzdeki aylarda belediye seçimlerine gitmeye hazırlanan Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said belediye meclislerinin feshedileceğini açıkladı.
Said kabine toplantısı videosunda "Belediyeleri feshetmek ve yerlerine özel konseyler kurmak için bir kararnameyi görüşeceğiz" dedi.
Yeni konseylerin kendisinin getireceği yeni düzenlemeler çerçevesinde seçileceğini belirten Said daha önce mevcut konseyleri "devlet içinde devletler" olarak adlandırmış ve "tarafsız olmadıklarını" söylemişti.
Said'in kararına ilişkin bir yerel radyo istasyonunda değerlendirmede bulunan Ulusal Belediyeler Federasyonu Başkanı Adnen Bouassida, "Ne yazık ki devlet başkanı adem-i merkeziyetçilik konusunda ikna olmuş değil," diye konuştu.
Belediye meclislerinin üçte biri Nahda Hareketi kontrolünde
Seçimle işbaşına gelen belediye meclisleri, adem-i merkeziyetçilik yani devletin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkisini güçlendirilmesi ilkesini benimseyen 2014 anayasasının kabulünün ardından hayata geçirildi.
Bu doğrultuda 2018 yılındaki yerel seçimlerde belediye meclislerinin üçte biri, Said'i en çok eleştiren İslamcı siyasi parti Nahda Hareketi'nin kontrolüne geçti.
Ancak Said, 2014 anayasasının yerine cumhurbaşkanına geniş yetkiler veren yeni bir anayasa taslağı hazırladı. Yeni anayasa temmuz ayında yapılan düşük katılımlı referandumla hayata geçti.
Cumhurbaşkanı Said, Temmuz 2021'de seçilmiş parlamentoyu aniden kapatıp kararnamelerle yönetime geçtiğinden beri neredeyse tüm yetkileri cumhurbaşkanlığında topladı. Muhalefet partileri bu hamleyi antidemokratik bir darbe olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanı bu suçlamayı reddediyor ve yasal olduğunu vurguladığı bu adımların Tunus'u "yozlaşmış, kendine hizmet eden bir siyasi elitin elinde yıllarca süren kaostan" kurtarmak için gerekli olduğunu savunuyor.
Demokrasi endişesi
Siyasi partilerin çoğunun aralık ve ocak aylarında yeni parlamento için yapılan seçimleri boykot etmesi üzerine yerel meclisler ülkenin son etkin yönetim organları olarak varlığını sürdürüyordu.
Ancak Tunus'un pek çok bölgesinde küçük bütçelerle çalışan seçilmiş belediye meclisleri ihtiyaç duyulan hizmetleri sunmakta zorlanıyor.
Said'in son adımının 2011 yılında Arap Baharı'nı tetikleyen Yasemin Devrimi'nden sonra demokrasi getiren yönetim sistemlerini daha da parçalamasından endişe ediliyor.
Geçtiğimiz ay yetkililer, aralarında muhalif gruplara baskın düzenleyerek aralarında Nahda Hareketi'nin önde gelen isimlerinin de bulunduğu birçok kişiyi gözaltına almıştı. Said yönetimi öne çıkan muhalif isimleri "suçlular, hainler ve teröristler" şeklinde nitelendiriyor.