Alman iç istihbaratı: Rusya, AB’nin en güçlü ekonomisine sahip Almanya’yı istikrarsız hale getirmek için çaba gösteriyor
REKLAMAlmanya'nın iç istihbarat servisi Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının (BfV) Başkanı Thomas Haldenwang, Rusya gibi otoriter devletler tarafından körüklenen hükümet karşıtı ve aşırı sağcı aşırılıkçı eğilimin yükselişte olduğu uyarısında bulundu.
Haldenwang, Associated Press (AP) ajansına verdiği mülakatta, Rus devlet medyası ve internet platformları tarafından yapılan dezenformasyona atıfta bulundu ve Berlin'deki Rus ajanlarının, Alman toplumuna propaganda yapmak için nüfuz sahibi kişileri hedef aldığını kaydetti.
Haldenwang, hükümet karşıtı aşırılıkçıların, korkuyu körüklemek ve yeni takipçiler kazanmak için bilinçli olarak ihtilaflı konuları kullandığını belirterek bir mesele ne kadar karmaşık hale gelirse sorunlara kolay çözüm sunan kişilerin peşinden koşma eğiliminin o derece arttığını söyledi.
Alman yetkili, "Tüm bu grupları birbirine bağlayan şey, devletimizi ve demokrasimizi küçümsemeleri, onu reddetmeleri ve ortadan kaldırmak istemeleridir." dedi.
Başta göç meselesi olmak üzere, Covid-19 salgınını önlemek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için hükümetin aldığı önlemleri ihtilaflı konulara örnek gösteren Haldenwang, "Tüm bu konular belirli bir anlatıyı yaymak ve devletin bazı meselelerde kontrolü sağlayamadığı ve bu nedenle devrilmesi gerektiği izlenimini vermek için kullanılıyor." ifadesini kullandı.
Alman toplumunun siyasi aktörleri Rus ajanlarının hedefinde
Haldenwang, Rusya’nın AB’nin en güçlü ekonomisine sahip Almanya’yı istikrarsız hale getirmek için çaba gösterdiğini belirterek, Moskova’nın devlet medyası ve platformları kullanarak yürüttüğü propaganda dışında ülkedeki önemli siyasi aktörlerinin Berlin’deki Rus ajanlarının hedefi olduğu görüşünü dile getirdi.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinin yanı sıra, hükümete saldıranların başında gelen Sol Parti milletvekili Sahra Wagenknecht ve beş yıl önce göçmen karşıtı şiddeti küçümsediği için görevden alınan eski BfV Başkanı Hans-Georg Maassen gibi isimlerin ve kurumların bu listede yer aldığını belirten Haldenwang, Maassen'i kastederek "Selefimin bu listede yer alması son derece rahatsız edici." değerlendirmesinde bulundu.
Haldenwang, bugünler ile 1920'ler ve 1930'lar arasında endişe uyandırması gereken "şaşırtıcı paralellikler" olduğunu sözlerine ekledi.