Reuters, Mehmet Şimşek'in yeni Maliye Bakanı olarak atanmasıyla ilgili yazısında, geleneksel olmayan politikalardan uzaklaşılması ve yatırımcı güveninin yeniden kazanılması için "bir atamadan fazlasına ihtiyaç var" denildi.
REKLAM28 Mayıs seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonu körükleyen ve milyarlarca dolarlık döviz rezervini buharlaştıran ekonomik sıkıntılarla mücadele etmek üzere Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek'i getirdi.
"Erdonomics" olarak adlandırılan, bankaları ucuz kredi vermeye teşvik eden politikanın yabancı yatırımcıları uzaklaştırdığı tespitinde bulunan Reuters haber ajansı, Şimşek'in atamasını değerlendiren bir analiz yayınladı.
Analizde, "Uluslararası yatırımcılar tarafından saygın ve deneyimli bir politika yapıcı olarak tanınan Şimşek'in yeniden Maliye Bakanı olması, ülkeyi mali uçurumdan uzaklaştırma ehliyetine sahip olduğu umuduyla memnuniyetle karşılandı." denildi.
Ancak analizde, yükselen enflasyona rağmen faiz oranlarını düşük tutmak gibi yıllardır uygulanan geleneksel olmayan politikaların gevşetilmesi ve çeşitli piyasa çalkantılardan etkilenen yatırımcıların güveninin tekrar kazanılması için bir atamadan çok daha fazlasının gerektiğine işaret edildi.
"Para politikasının yönü hala belirsiz"
Analiz, Şimşek'in "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır." ifadelerinin mali politika açısından cesaret verici olduğu belirtti.
Ajansa değerlendirmede bulunan varlık yönetim şirketi Amundi'nin uzmanlarından Hakan Aksoy da, yeni Maliye Bakanı olarak Şimşek'in ilk açıklamasının "şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uyumluluk getirmek" olduğunu ve bunun ileriye dönük bir politika değişikliği için iyimserliği arttırdığının altını çizdi.
Öte yandan, analizde, işlevsel bir pazarın yeniden kurulması ve hem içeride, hem de dışarıda yatırımcı güveninin tekrar kazanılması için önemli unsurlardan biri olan para politikasının yönünün henüz belirsiz olduğuna dikkat çekildi.
Erdoğan'ın hala Merkez Bankası Başkanlığı için atama yapmadığı ve yeni ismi 22 Haziran'daki faiz belirleme toplantısının öncesinde açıklayacağı beklentisine değinilen yazıda, ABD eğitimli finans yöneticisi Hafize Gaye Erkan'ın isminin bu görev için geçiyor olmasının, olağandışı düşüklükteki faiz oranlarının yüksek enflasyonu körüklediği ve yerel yatırımı gerilettiğine inanan yatırımcılar açısından bankanın faiz oranlarını yükselteceğine dair güveni arttırdığı vurgulandı.
"Erdoğan gerekenin yapılmasına izin vermeli"
Analize göre, bu noktada kendini 'yüksek faiz düşmanı' olarak tanımlayan Erdoğan'ın, Şimşek ve dört yılda dört kez değiştirilen merkez bankası başkanlığı koltuğuna atanacak yeni ismin gerekeni yapmasına, kısa vadeli acılara neden olsa bile izin vereceğini kanıtlaması gerekiyor.
"Uzun vadeli stratejik yatırımcıların geri dönüşü kolay olmayacak" diyen varlık yöneticisi East Capital'dan Emre Akçakmak "Yatırımcılar, yabancı yatırımcılar ekonomideki kilit pozisyonların sıklıkla değişmesi ile yaşadıkları eski deneyimlerden dolayı küskün olabilirler." değerlendirmesinde bulundu.
Analiz, politika yapıcıların, Türkiye'deki tüm mevduatların neredeyse dörtte birine tekabül eden, değer kaybına karşı korumalı banka hesaplarında bulunan 121 milyar dolarlık mevduatla da mücadele etmesi gerektiğine de vurgu yaptı.
Yazıda ayrıca, yatırımcıların seçimden bu yana yüzde 8 değer kaybederek 31 Mayıs'ta dolar karşısında 21,8'lik en düşük değerine ulaşan liranın zayıflığından yakındığını belirterek, hükümetin para birimi üzerindeki kontrolü gevşettiğine dair işaretlerin cesaret verici olduğu ifade edildi.
"Türk lirasının cazip olmaktan çok öte bir noktada" olduğunu ifade eden Union Bancaire Privee'de gelişen pazarlar fon yöneticisi Lamine Bougueroua "Yapılması gerekeni biliyoruz, o da para politikasının onarılması" değerlendirmesinde bulundu.