Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılım oranı yüzde 26.5, yurt dışındaki seçim bölgelerinde ise yüzde 18.3 olarak gerçekleşti.
REKLAMCezayirliler Cumartesi günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ordu destekli Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun'un bir dönem daha görevde kalıp kalmayacağına karar vermek üzere yapılan seçimde oy kullandı.
Cezayir'in bu yılın başlarında seçim tarihini açıklamasından bu yana, seçim sonuçları hakkında çok az belirsizlik vardı.
Sonuçlar kesinleştiğinde kazanan olarak ilan edilmesi beklense de Cumhurbaşkanı Tebbun oy kullandıktan sonra yaptığı açıklamada, "kim kazanırsa kazansın demokrasinin inşasında geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru yola devam edeceğini" umduğunu söyledi.
Cumartesi akşamı sandıklar kapandıktan sonra oy sayımı devam ederken, kimin kazanacağından çok kaç seçmenin oy kullanmadığı merak ediliyor.
Tebbun'un destekçileri ve rakipleri, önceki seçimlerde boykotlar ve yüksek çekimser oy oranlarının hükümetin halk desteğini alma kabiliyetini gölgelemesinin ardından seçmenleri oylarını kullanmaya çağırdı.
Ancak gün boyunca Cezayir'deki birçok oy verme merkezi, görev yerlerinde bulunan çok sayıda polis memuru dışında çoğunlukla boştu.
Yetkililerin sıcaklar nedeniyle ülkenin bazı bölgelerinde insanların gün boyunca oy kullanmamış olabileceği endişesini gidermek için oy verme süresini uzatmasının ardından Cumartesi günü oy verme merkezleri 21:00'a kadar açık tutuldu. Saat 17:00 itibarıyla Cezayir'de seçime katılım oranı yüzde 26.5, yurt dışındaki seçim bölgelerinde ise yüzde 18.3 olarak gerçekleşti.
Yüz ölçümü bakımından Afrika'nın en büyük ülkesi olan Cezayir, yaklaşık 45 milyonluk nüfusuyla Güney Afrika'dan sonra kıtanın en kalabalık ikinci ülkesi.
Bu yılın başlarında Kuzey Afrika'nın sıcak yaz aylarında gerçekleşmek üzere yeniden planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri, yüksek hayat pahalılığı ve ülkenin bazı bölgelerine yaşanan kuraklık nedeniyle sıkıntı çekmeye devam eden halkın ilgisizliği ile karakterize edildi.
78 yaşındaki "Tebbun Amca" olarak anılan Cumhurbaşkanı, Abdülaziz Buteflika'nın istifasını talep eden ve yaklaşık bir yıl süren haftalık "Hirak" gösterilerinin ardından Aralık 2019'da seçildi. Buteflika'nın istifa etmesi ve yerine eski müttefiklerinden oluşan geçici bir hükümetin kurulmasıyla talepleri karşılanmış oldu ve hükümet yılın ilerleyen zamanlarında seçimlere gidilmesi çağrısında bulundu.
Protestocular, o yıl seçime girecek adayların eski rejime yakın olmasından ve askeri olmayan bir devlet hayallerini rayından çıkaracağından korkarak seçimlerin çok erken yapılmasına karşı çıktılar. Seçimleri, orduya yakın görülen eski bir başbakan olan Tebbun kazandı. Ancak zaferi boykotlar ve seçim günü yaşanan kargaşayla gölgelendi. Oy verme merkezlerini yağmalandı ve polis göstericileri dağıttı.
Görev süresi boyunca Cumhurbaşkanı Tebbun, hoşnutsuzluğu yatıştırmak için petrol ve gaz gelirlerini işsizlik sigortası, kamu maaşları ve emekli maaşları da dahil olmak üzere bazı sosyal yardımları artırmak için kullandı. Tebbun, cumartesi günkü seçimlere ülkedeki 24 milyon seçmenin sadece yüzde 39,9'unun oy kullandığı ilk seçimlere kıyasla daha fazla katılım göstermesini umuyordu.
Son seçimleri boykot edenlerin birçoğu, seçimlerin değişim getireceği konusunda ikna olmuş değil.
Aktivistler ve aralarında Uluslararası Af Örgütü'nün de bulunduğu uluslararası kuruluşlar, yetkililerin muhalefet partileri, medya kuruluşları ve sivil toplum gruplarında yer alanlara yönelik kovuşturmaları sürdürmesine tepki gösterdi.
Bazıları bu seçimleri statükoyu sağlamlaştırmaktan başka bir işe yaramayacak bir damga uygulaması olarak kınadı.
REKLAMÜç yıl önce siyasete katılması yasaklanan eski Hirak lideri Hakim Addad, "Cezayirlilerin bu sahte seçim umurunda bile değil," dedi. "Rejim yerinde kaldığı sürece siyasi kriz devam edecek. Hirak sözünü söyledi," diyerek ekledi.
26 aday seçimde yarışmak için ön evraklarını teslim etti, ancak sonuçta sadece iki adayın Tebbune'a meydan okuması onaylandı.
Her ikisi de siyasette acemi olan bu adaylar, seçim kampanyası sürecinde Tebbun'u doğrudan eleştirmekten kaçındı ve görevdeki başkan gibi katılımcılığa vurgu yaptı.
Barış Toplumu Hareketi’nden (MSP) 57 yaşındaki Abdulaali Hassani Şerif, Cezayirli gençlere popülist çağrılar yaparak "Fırsat!" sloganıyla yarıştı.
REKLAMSosyalist Güçler Hareketi’nden (FFS) 41 yaşındaki Yusuf Uşiş, "yarın için vizyon" üzerine kampanya yürüttü.
Her iki aday ve partileri de seçimin demokratik ve çekişmeli olduğu fikrine katkıda bulunarak kendilerini sattıklarını düşünen destekçilerinin desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.
Cezayir şehir merkezindeki bir oy merkezinin yakınında yürüyen uzun süredir FFS destekçisi olan Mhand Kasdi, partisinin 1999'dan bu yana ilk kez bir aday çıkararak ideallerine ihanet ettiğini söyledi.
"Hileli bir seçime destek veriyor" diyen benzin istasyonu müdürü, Uşiş ve Hassani'nin "rejimin adayının iyi görünmesine yardımcı olacaklarını" sözlerine ekledi.
REKLAMCumhurbaşkanı adayı Uşiş, cumartesi günü Cezayirlilere, "gençlere Akdeniz'in diğer tarafına ulaşmak için ölüm teknelerine binmelerine neden olan umutsuzluğa son verme güveni vermek için" kendisine oy vermeleri çağrısında bulundu ve ülkelerinde kalmak yerine fırsat arayışıyla Avrupa'ya göç etmeyi seçenlere atıfta bulundu.
Jeopolitik risk danışmanlık şirketi Horizon Engage'in Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Andrew Farrand, her iki rakibin de 2024 başkanlık yarışından ziyade 2025 yasama seçimlerini hedeflediğini söyledi. Cezayir yasaları siyasi partilere yasama seçimlerinde kazandıkları sandalye sayısına göre fon sağladığından, kampanyanın kendilerini 2025'te güçlü bir performans için konumlandırmasını umuyor.
"Bu uzun bir oyun. Tabanımı nasıl harekete geçirebilirim? Nasıl bir seçim kampanya oluşturabilirim? Ve yetkililerin gözüne nasıl girebilirim ki koltuk sayımı artırabilecek bir pozisyona gelebileyim?" dedi. "Bunu, Cezayirlilere oy vermeleri için çok güçlü bir mesajla birlikte cumhurbaşkanını açıkça eleştirmemelerinde gördük," diyerek ekledi.