Libya sahil güvenlik birimini komuta eden ve insan kaçakçılığı suçlamasıyla BM tarafından yaptırıma tabi tutulan Abdel-Rahman Milad, 1 Eylül'de Trablus'un batı kesimindeki Sayyad bölgesinde vurularak öldürüldü.
REKLAMLibya başsavcısı, ülkenin en çok aranan insan kaçakçılarından Abdel-Rahman Milad'ın öldürülmesi ile bağlantılı bir milis lideri ve yardımcılarından birinin gözaltına alınması talimatını verdi.
Birinci Destek Taburu komutanı ve etkili bir milis lideri olan Mohamed Bahroun ve yardımcılarından biri, geçen hafta ülkenin başkenti Trablus'ta Abdel-Rahman Milad'ın öldürülmesindeki rolleriyle ilgili iddiaların ardından teslim oldu.
Başsavcı El Sadık El Sur'un ofisinden yapılan açıklamaya göre, iki kişinin Milad'ın öldürülmesindeki rolleri nedeniyle sorgulanmadan önce gözaltında tutulacağı bildirildi.
Milad'ın, 1 Eylül'de Trablus'un batı kesimindeki Sayyad bölgesinde aracının içindeyken vurularak öldürüldüğü belirtildi.
Milad, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından yaptırıma tabi tutulmuştu. "Bija" olarak da bilinen Milad, batıdaki Zaviye şehrinde bir sahil güvenlik birimini komuta ediyordu. Milad, 2017 tarihli BM raporuna göre, "ateşli silahlar kullanarak göçmen teknelerini kasıtlı olarak batırmakla" suçlanıyordu.
BM uzmanları, Milad ve diğer sahil güvenlik üyelerinin gemileri durdurmak için ateş açarak "göçmen teknelerinin batırılmasında doğrudan rol oynadıklarını" iddia etti.
BM tarafından görevlendirilen müfettişlere göre, yakalanan göçmenler hükümet tarafından işletilen ve insanlığa karşı suç teşkil eden uygulamalarla dolu gözaltı merkezlerinde tutuluyordu. Bu kötü muamele çoğu zaman, hapsedilen göçmenleri serbest bırakmadan ya da insan tacirlerinin tekneleriyle Libya'dan Avrupa'ya gitmelerine izin vermeden önce ailelerinden para koparma girişimlerine eşlik ediyordu.
Milad, 2019 yılında bir İtalyan gazetesinin kendisini Sicilya'da İtalyan yetkililerin ve Libya sahil güvenliğinden bir heyetin İtalya'dan Libya'ya göçün kontrol edilmesini tartışmak üzere toplantıya katıldığını bildirmesi ardından tutuklandı.
Toplantı, İtalyan İçişleri Bakanı ile dönemin Libya hükümeti arasında 2017 yılında imzalanan ve Libya sahil güvenliği ile İtalyan kurumları arasında daha fazla iş birliği sözü veren tartışmalı bir anlaşmanın ışığında düzenlendi.
Anlaşma, İtalya'nın göçmen teknelerini denizde durdurup Libya'ya geri göndermesi için Libya'ya dört yeni devriye botu da dahil olmak üzere fon ve ekipman sağlamasını gerektiriyordu.
İki İtalyan gazeteci, Nancy Porsia ve Nello Scavo, İtalyan istihbaratının Milad'ın toplantıda bulunduğunu fark etmemesinin alışılmadık bir durum olduğunu söylemesi, İtalyan yetkililerin Libya sahil güvenliğinde insan kaçakçılarının varlığından haberdar olduğu yönündeki spekülasyonları alevlendirdi.
İngiliz medyasına konuşan Scavo, Milad'ın insan kaçakçıları ile Libyalı yetkililer arasındaki sırları ifşa etmekle tehdit ettiğini söyledi.
Milad 2020'de tutuklandı, 2021'de serbest bırakıldı. İnsan kaçakçılığıyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti ve insan tacirlerinin kendi adamlarınınkine benzer üniformalar giydiğini söyledi. Serbest bırakılmasının ardından iki yıl boyunca Batı Libya'da serbestçe hareket etti.
Avrupa Birliği (AB) sözcüsü Peter Stano, AB'nin, 2018'de AB tarafından yaptırıma tabi tutulan Milad da dahil olmak üzere insan kaçakçılığından sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması konusunda Libyalı yetkilileri teşvik etmeye devam edeceğini söyledi.
AB, geçişleri durdurmak için Libya sahil güvenliğiyle ortaklık kurdu, ancak insan hakları örgütleri bu stratejinin göçmenleri çoğunlukla silahlı grupların insafına bıraktığını veya hak ihlalleriyle dolu göçmen gözaltı merkezlerinde hapsedildiğini açıkladı.
REKLAMLibya merkezli bir düşünce kuruluşu olan Sadeq Enstitüsü'nün başkanı Anas El Gomati X hesabında, Milad'ın "kurtarmayı fidyeye dönüştürdüğü" yönündeki analizini yayınladı.
El Gomati, "Akdeniz'de yakalanan en savunmasız kişiler, gözaltı merkezlerinde gasp edilmek üzere Libya'ya geri gönderildi. Hayat kurtarmayı amaçlayan AB fonları bunun yerine cepleri dolduruldu ve (göçmenleri) tehlikeye atanlara olanak sağladı. Onun ölümü adalet değil, Libya'nın işlevsiz hikayesinde bir şiddet içeren başka bir bölüm," dedi.
El Gomati'nin iddiası, Libya sahil güvenliği tarafından geri gönderilen ve daha sonra gözaltı kamplarına yerleştirilen bazı göçmenlerin, serbest bırakılmalarını sağlamak için para ödemek zorunda kaldıkları yönünde.