Temmuz ayında Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, ülkedeki düşük doğum oranının Rusya'nın geleceği için "felaket" olduğunu söyledi.
REKLAMHaziran ayında doğum sayısının 100.000'in altına düşmesiyle Rusya'nın doğum oranı 1999'dan bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Bu durum Moskova'da ciddi bir nüfus düşüşü endişelerine neden oldu.
Rusya'nın resmi istatistik kurumu Rosstat tarafından yayınlanan verilere göre, 2024 yılının Ocak ayından Haziran ayına kadar Rusya'da 599.600 çocuk dünyaya geldi. 2023 yılının aynı dönemine kıyasla 16.000 daha az doğum gerçekleşti.
Aynı dönemde Rusya'nın nüfusundaki azalma yüzde 18 oranında hızlanırken, 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla 49.000 daha fazla ölüm kaydedildi.
Bunun nedeni muhtemel olarak Rusya'nın Ukrayna'da devam eden geniş çaplı işgalinin yol açtığı cephe kayıpları olarak görülüyor.
Devlet Duması Aileyi Koruma Komitesi Başkanı Nina Ostanina, devlet haber ajansı RIA'ya yaptığı açıklamada, Rusya'da doğum oranını canlandırmak için "özel bir demografik operasyona" ihtiyaç olduğunu söyledi.
Temmuz ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, düşük doğum oranını "felaket" olarak nitelendirmiş ve doğum oranını canlandırmanın Rusya'nın "en önemli önceliklerinden" biri olduğunu sözlerine eklemişti.
Rusya'nın devam eden nüfus sorunu
Rusya'nın nüfusu 1990'lardan bu yana kısa süreli toparlanma dönemleriyle birlikte düşüş eğilimi gösteriyor. 1999 yılında doğum oranı 1,6 ile İkinci Dünya Savaşı döneminden daha düşük olarak kaydedilmişti.
Putin göreve geldiğinden beri doğum oranını arttırmayı önceliklerinden biri olarak sık sık dile getirdi. Kremlin büyük ölçüde genç anneliği idealize etti; Batı'ya karşılık vermek için gelenekçi söylemleri kullanmayı seven Putin, 2020'de bunu Rusya'nın "tarihi görevi" olarak adlandırdı.
O dönemde Moskova, düşük gelirli aileler için ücretli çocuk bakımının genişletilmesi, daha büyük aileler için vergi indirimleri getirilmesi ve daha fazla kreş yeri yaratma sözü verilmesi de dahil olmak üzere "doğum politikası" doğrultusunda bir dizi önlem aldı.
O zamandan bu yana Rusya, Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı işgalini başlattı ve Moskova'nın politikalarına katılmayanların yanı sıra zorunlu askerlikten kaçan genç erkekler de dahil olmak üzere insanların göç etmek zorunda kalması nüfus sorununu daha da kötü duruma getirdi.
Eurasia'da risk analisti olan Alex Kokcharov, Rus hükümetinin mali teşvikler sunmasına rağmen, devam eden savaş nedeniyle Rusya'daki doğurganlık oranının düşmeye devam ettiğini söyledi.
Kokcharov, "Savaş üçüncü yılında devam ederken ve artık Rusya topraklarını doğrudan etkiler hale gelmişken, tek faktör para değil. Sınır bölgelerindeki güvenlik durumunun belirsizliği nedeniyle aileler çocuk sahibi olma kararlarını erteliyor" dedi.
Atlantik Konseyi'nin bir raporunda Ukrayna'daki savaşın devam etmesinin Rusya'nın nüfusu üzerinde derin etkileri olabileceği belirtildi.
Raporda, Ukrayna'ya karşı savaşta ölen genç Rusların sayısının ülkenin gelecekteki işgücü piyasasının görünümünü değiştirebileceği de belirtildi.
REKLAMHaziran ayında Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitry Chernyshenko, yerel medyaya yaptığı açıklamada, nüfus düşüşünün düzelmemesi halinde Rusya'nın 2030 yılına kadar 2,4 milyon işçi açığıyla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunmuştu.
Eurostat'a göre Rusya'nın doğum oranı, Avrupa'da orta düzeyde bir doğum oranına sahip olan Almanya ile yaklaşık olarak aynı. İspanya 1.16 ile Avrupa'daki en kötü doğum oranlarından birine sahipken, Fransa 1.79 ile en iyi oranlardan birine sahip.