RTÜK Başkanı, "Artık kantarın topuzu iyice kaçtı" ifadelerini kullandı.
REKLAMRadyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Cumartesi günü yaptığı açıklamada gündüz kuşağı programlarıyla ilgili sert adımlar atacaklarını dile getirdi.
"Artık kantarın topuzu iyice kaçtı. Yapıcı ikazlarımız görmezden gelindi," diyen Şahin, "Artık son aşamaya geçiyoruz. 'Yasakçı RTÜK' eleştirilerine aldırmadan bu programlarla ilgili sert ilke kararları belirledik" diye konuştu.
Mynet'e verdiği mülakatta Şahin ayrıca, söz konusu programları yayınlayan kanalların üst düzey yöneticileriyle Ankara'da toplantı yaptıklarını ama sonuç alamadıklarını ifade etti.
Yeni tedbirlerin çok yakında Üst Kurul'a sunulması ve uygulamaya alınması bekleniyor.
'Narin üzerinden reyting devşirmeye kalktılar'
Şahin ayrıca, medyanın Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine yaklaşımını da eleştirdi.
"Narin kızımızın vahşice katledilmesi olayında medyamız bizi üzdü. Ne mahkemenin getirdiği yayın yasağını taktılar ne de soruşturmanın veya yargılamanın gizliliği ilkesini dikkate aldılar" diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Minik bir kız çocuğunun cinayetinden reyting devşirmeye kalkan medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı."
'Aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi'
Narin cinayetinin yansıtılış biçimini "facia" olarak niteleyen RTÜK Başkanı, medyanın Güran ailesi üzerinden genel olarak aile kurumunu zedelediğini ileri sürdü.
Şahin, "Herkesin psikolojisini olumsuz etkileyecek şekilde yapılan yayınlar olmamalıydı," dedi ve ekledi:
"Söz konusu aile üzerinden genel olarak aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi. İzleyicide travma oluştu."
'YouTube'da rezaletin bini bir para'
Şahin'in hedefinde ayrıca bazı YouTube içerik üreticileri de vardı.
"Bazı YouTube yayıncıları, çok özür dileyerek söylüyorum, hayat kadınlarını yayınlarına, yarı çıplak kıyafetlerle konuk alarak terbiye yoksunu sohbetler edebiliyor," diyen RTÜK Başkanı, şöyle dedi:
"Konu sadece hükümet, muhalefet meselesi değil. Toplumun ahlaki temellerine kastediliyor. İnanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile kurumunu muhafaza etmek şart."